Borsa
FED’in şahin tonu moral bozdu. Türkiye’de tüketici güveni tarihin en düşüğünde
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) düzenlediği panelde konuşan ECB Başkanı Lagarde ve FED Başkanı Powell’ın yapmış olduğu açıklamalar, küresel mali piyasaların dün…
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) düzenlediği panelde konuşan ECB Başkanı Lagarde ve FED Başkanı Powell’ın yapmış olduğu açıklamalar, küresel mali piyasaların dün oldukça dalgalı bir seyirle günü tamamlamasına neden oldu.
Hatırlanacağı üzere, hafta ortası Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bir üyesinden gelen Temmuz ayına yönelik faiz artırım sinyali, EURUSD paritesinde adeta kan kaybını durdurdumuş, akabinde ise EUR aleyhine açılan kısa pozisyonların da kısmen de olsa kapanmasına neden olmuştu. Dün sabah, ECB’den bir üyenin daha faiz artırım kervanına katılması, bu sefer EUR’da alımlara neden oldu. Günlerdir, 1,08 seviyesinin kıyısında veya daha doğru bir tabirle teknik mânâda adeta uçurumun eşiğinde işlem gören EURUSD paritesi, dün gün içerisinde 1,0920 seviyesine varan bir yükseliş kaydetti.
Fakat EUR’da yükseliş isteği günün ilerleyen saatlerinde korunamadı. Panelde konuşan ECB Başkanı Lagarde, tahmin edileceği üzere, pandemi sonrası devam eden arz şoklarına, Rusya’nın Ukrayna savaşı nedeniyle başka bir boyuta geçen emtia fiyatlarına vurgu yaparak, multi yılların zirvesine yükselen enflasyon kadar ekonominin ivme kaybının da altını çizerken, savaşın Avrupa ekonomileri üzerinde daha bariz bir etki doğurduğunu söyledi.
Sıra faiz başlığına geldiğinde ise, gizemli bir ton takınan Lagarde, zamanlama hakkında ipucu vermekten kaçınırken, enflasyon kadar büyüme konusuna dikkat edeceklerini yineledi. Takdir edeceğiniz üzere, son 2 gündür ECB üyelerinden gelen şahin sayılabilecek ve faiz artırımına yeşil ışık yakan açıklamalar ardından Lagarde’ın ‘poker yüzü’ EUR üzerinde yeniden baskı kurdu. Gün içinde 1,0920 seviyesini test eden EURUSD paritesi, gün sonuna geldiğimizde yeniden 1,08 seviyesinin diplerine doğru geri çekilerek kazanımlarını koruyamadı. EUR açısından aşağıda test edilen 1,0780 seviyesinin dip olup olmadığına henüz kanaat getiremedik.
Panelde konuşan piyasaların amiral gemisi FED’in kapanı Powell ise, 3-4 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek olağan FOMC toplantısında, 50 baz puanlık bir faiz artışının “masada” olacağını, enflasyonun FED’in %2’lik hedefinin oldukça üstünde olması sebebiyle, FED’in “biraz daha hızlı hareket etmesinin uygun olacağını” söyledi. Elbette, Avrupa’dan farklı olarak savaştan uzak olan ABD’nin faiz konusunda daha rahat hareket etmesini beklesek de, Powell’ın sert bir iniş yerine (agresif faiz artırımı) büyümeyi de gözeterek zaman ilerledikçe daha yumuşak bir inişi tercih edeceğini düşünüyoruz.
Panelden pek de istediğini / arzuladığını bulamayan küresel piyasaların tepkisi, panel öncesinde başlayan satışları bir nebze daha derinleştirme yönünde oldu. ABD borsaları geceyi %1,5 civarında düşüşle tamamlarken, teknoloji hisselerinin ağırlıklı olarak baskı altında kalması nedeniyle Nasdaq geceyi %2’nin üzerinde düşüşle tamamladı. Nasdaq endeksinde sene başından bu yana geçen sürede kayıp %16! Vadeli kontratların, önümüzdeki 3 toplantıda da FED’in 50 baz puan faiz artıracağını fiyatlandırdığını not edelim.
EUR’nun kazanımlarını koruyamadığı günde, doların elinin güçlenmesi ile sepet bazında DXY 101 seviyesinin kıyısında gözünü bir tık da olsa yukarı çevirmiş bir şekilde hazır beklerken, IMF’nin küresel büyüme beklentisini aşağı yönlü revize etmesi ardından hafta ortası %2,85 seviyesine gerileyen ABD 10 yıllık devlet tahvil faizlerindeki düşüş dün yerini yaklaşık 10 baz puan bir yükselişe (%2,95) terk etti.
ABD reel faizleri ile ters korelasyona sahip ons altın, önemli bir teknik seviye olan 1,965 dolar seviyesinin altında 1,950 civarında yatay bir seyir izlerken, Brent cinsi ham petrolün de varil fiyatı benzer bir şekilde 107 dolar seviyesinde yatay bir seyir izlemeye devam ediyor. Küresel büyüme beklentisinin yavaşlamaya başladığı, faiz hadlerinin yükseleceği, ileriye dönük görünümün gerek savaş, gerekse Çin’in garip izolasyon önlemleri, gerekse de azalan talebin gölgesinde olumlu olmadığı bir ekosistemde, tarımsal emtiaları hariç tutarak, emtia fiyatlarında riskleri ‘aşağı yönlü’ görmeye başladık. Özellikle altında, 1,965 dolar seviyesini geçip önemli bir teknik hareketi 2,000 dolar seviyesinden ‘kırmızı kart’ görerek tamamlayamaması, açıkcası canımızı sıktı! Aşağıdaki grafikte, Brent petrol ile ABD’de büyümeye yönelik öncü ISM verisi arasında uyumsuzluk emarelerini inceleyebilirsiniz. Tıpkı altın gibi, petrol ile ilgili tonumuzun da olumlu olmadığını itiraf etmemiz gerekiyor.
Türk mali piyasalarında ise dün tam da tahmin ettiğimiz gibi bir seyir yaşandı. Sabah saatlerinde açıklanan Nisan ayı tüketici güveni tarihin en düşük seviyesine gelirken, USDTRY kuru 14,67 seviyesindeki direnci aşarak akşam üzeri ABD borsalarında satışların derinleşmesi ile gece likiditenin düştüğü zaman diliminde 14,74 seviyesine varan bir yükseliş kaydetti. Teknik mânâda, 14,67 seviyesinin üzerinde yukarı yönlü isteğin devam edeceğini düşünüyoruz.
TCMB tarafından açıklanan 15 Nisan haftasına yönelik verilere göre, fiyat/parite etkisinden arındırılmış bir şekilde bireysel yatırımcıların döviz mevduatları bir önceki haftaya göre 0,2 milyar dolar azalırken tüzel kişileri ise 0,96 milyar dolar artmış. TCMB’nin brüt döviz rezervleri artarken, swap sonrası net döviz pozisyonunun ise daha da açıldığını ve eksi 56,2 milyar dolar seviyesinde geldiğini not edelim. Detaylı analiz için bakınız grafikler.
Borsa İstanbul negatif faiz ortamında adım adım kuzeye ilerlemeye devam ediyor. BIST100 endeksi günde içi yeni bir zirve seviyesini test ederken, USD bazında ise kritik bir seviye olarak gördüğümüz 170 doların hemen üzerinde bebek adımları ile yükselmeye devam ediyor. Teknik mânâda göstergelerin aşırı alım seviyesinde olması nedeniyle, dolar bazında endeksi temkinli bir şekilde izlemeye devam ediyoruz. Dün TCMB tarafından açıklanan haftalık menkul kıymet istatistiklerine göre, 15 Nisan haftasında yurtdışı yerleşiklerin hisse senetleri haftalık bazda 27 milyon dolar, tahvil cephesinde ise 37 milyon dolar artış kaydetti. Yabancı yatırımcının son 3 haftada Türkiye varlıklarında pozisyon artırmaya devam ettiğini görüyoruz. Savaş etkisinin portföy davranışları üzerindeki baskısının da azalmaya devam ettiğini not edelim.
Yeni gün başlangıcında, ABD borsalarının kaydettiği olumsuz hava Pasifiğin diğer ucuna da sirayet etmiş durumda. Japonya’nın çekirdek tüketici fiyatları Mart ayında iki yıldan fazla bir sürenin en hızlı yükselişini gerçekleştirerek, artan enerji ve gıda maliyetlerinin hane halkının satın alma gücünü giderek daha fazla olumsuz etkileyebileceği endişelerini artırdı. Gösterge endeks Tokyo borsası %2 düşüşle başı çekiyor.
Ukrayna cephesinde ise, savaş tüm acımasızlığı ile devam ederken, Moskova, Mariupol şehrinin düştüğü ilan ederken, haberlere göre sınırlı da olsa direniş devam ediyor. Mali piyasalar haftanın son iş gününe olumsuz bir seyirle başlıyor. Veri takviminde İngiltere perakende satışlar, Almanya, Euro bölgesi ve ABD’de imalat PMI verileri takip edilecek.
Elon Musk’ın Twitter’ın çoğunluk hissedarı olma noktasında ısrarının ise devam ettiğini görüyoruz. Twitter hissesi 2013 yılında $45,10 dolardan ilk işlem görmesi ardından geçen 9 senede $47 dolar seviyesine ancak gelebilirken, Elon Musk’ın hisse başına teklif ettiği $54,20 dolar seviyesinin hâlen altında işlem gördüğünü de not edelim!
iktisatbank.com