Ekonomi
Don’t cry for me Istanbul, hiperenflasyona girdin
Enflasyon yükseliş, 2023'ten önce hız kesmez
İstanbul Ticaret Odası ölçümlerine göre, Eylül ayında 2 kıtanın incisinde hiper-enflasyona geçiş yaşandı. Pazartesi açılanacak TÜFE enflasyonu da %80’in üstünde seyrine devam edecek. Eğer enerji fiyatları veya döviz kurunda öngörülmeyen sıçrama gözlenmezse, baz etkisinden dolayı Ocak 2023’te YILLIK enflasyon düşüşe geçecek. Ancak, yıllık enflasyonda gerçekleşecek düşüş, halkın yüksek fiyatlardan çektiği çileye ilaç olmayacak.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) verilerine göre kentteki tüketici fiyatları geçen yıla göre yüzde 107,42 arttı.
Perakende fiyat endeksindeki yıllık değişim (yüzde 107,42) Şubat 1998’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Enflasyon, aylık bazdaysa yüzde 6,06 arttı.
İstanbul’da tüketici fiyatları ağustosta yıllık yüzde 99,91; aylık bazda da yüzde 2,29 artmıştı.
Pazartesi günü açıklanacak TUIK resmi TÜFE enflasyonunda da yükselişin sürmesi bekleniyor. BloombergHT anketine göre enflasyonun aylık yüzde 3,6, yıllık yüzde 84,5 olarak gerçekleşmesi bekleniyor.
Ankette piyasa katılımcılarına yıl sonu enflasyon beklentileri de soruldu. Ağustos anket döneminde 14 kurumun katılımı ile yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 72,8 seviyesine yükselmişti, bu anket döneminde medyan beklenti yüzde 73,5 seviyesinde çıktı.
Reuters: Son 24 yılın en yüksek enflasyonu geliyor
Son 24 senenin en yüksek enflasyon rakamı açıklandı. 11 ekonomistin katılımı ile gerçekleştirilen anket verilerine göre Eylül ayı enflasyon tahmini beklentisi yıllık bazda yüzde 84,63 olarak ilan edildi. Söz konusu orana yakın seviye en son 1998 yılında görülmüştü. Ankette aylık enflasyon tahmini rakamları yüzde 3,1 ile 4,1 arasında değişirken medyan enflasyon beklentisi ise 3,75 olarak gerçekleşti. 2022 yıl sonu enflasyon tahmini beklentisi ise 72,25 olarak gerçekleşti.
Erdoğan’ın Şubat’ta enflasyon hızla gerileyecek vaadi tutar mı?
DÜNYA Yazarı Alaattin Aktaş yazdığı bir dizi makalede baz etkisi nedeniyle, 2023 yılı boyunca TÜFE’nin gerileyebileceğin, hatta Mayıs’ta yapılması beklenen seçimler esnasında %30’lara erişebileceğini yazdı. Ekonomi basınında çok ses getiren bu analiz, doğal olarak bir takım varsayımlar bağlı. Ek olarak, “hayat pahalılığının” gerçek göstergesi yıllık yani geçmiş enflasyonun düzeyi değil, aydan-aya yaşanan fiyat gelişmeleri. Bakalım Aktaş 29 Eylül makalesinde nelere dikkat çekti.
“Aylar önce başlandı dile getirilmeye… Enflasyon aralıktan itibaren hız kesecek, diye. Doğru! Mevcut gidişata göre aylık enflasyon da, bağlı olarak yıllık enflasyon da hız kesecek. Bunu 26 Eylül’de detaylı olarak yazdım; kasım sonunda yüzde 83-84’le tepe noktaya ulaşması beklenen yıllık enflasyonun, sonrasında hızlı bir geri çekilmeyle beş ay içinde nisan sonunda yüzde 35’lere kadar inebileceğini vurguladım.
Aktaş, geçmiş yılların ortalama enflasyonuna göre yaptığı bu projeksiyonun bir öngörü olmadığını kaydettikten sonra, 2 senaryo daha sundu:
“Yıl sonu için yüzde 65-70 arası bir gerçekleşme, eylül de dahil son dört ayda aylık yüzde 3’e yakın bir fiyat artışı demek.
Bu normal gidişatın oranları…
Ama ya bazı göstergeler birden farklılaşırsa…
Diyelim kur artışı birden hızlandı ya da petrol fiyatları arttı veya şimdilerde hiç hesapta olmayan gelişmeler ortaya çıktı. Artık aylık yüzde 3 enflasyon mumla aranır hale geldi. Aylık artışlar çok yükselir ve bu durum eğer uzun sürerse tabii ki baz etkisi törpülenecek ve örneğin aralık ayında yıllık hesaptan 2021’in yüzde 13.58’i çıktığında yerine yüzde 3 dolayında bir oran değil de, belki yüzde 5, 6 ya da daha yüksek bir oran girecek. Bu durumda elbette kasımdan aralık ayına geçişte yıllık enflasyon hızındaki düşüş çok daha yavaş olacak. Aynı durum 2023’ün ilk aylarında da yaşanacak. Bu birinci olasılık.
İkinci olasılık ise tam tersi bir durumun oluşması sonucunu doğurabilir. Enflasyonda hızlanmaya yol açacak etkenler ekim ve kasımla sınırlı kalırsa zaten zirveye çıkılacak kasımda yıllık artış oranı yüzde 83-84 değil de belki yüzde 90’ın üstünde, hatta yüzde 100’ü aşacak şekilde oluşacak. Ve enflasyonu hızlandıran etkenler kısa süreli olur ve aralıktan itibaren hızla ortadan kalkarsa bu sefer baz etkisi çok daha belirgin olarak hissedilecek. Bu da hiç yabana atılmaması gereken bir olasılık olarak karşımızda duruyor.
Ve nihayetinde: “Ancak fiyatlar yukarı çıktı bir kere… Ayrıca ne bu aylardaki artışla oluşan fiyatlar geriledi, ne de bu oranlarla uyumlu bir gelir artışı yaratıldı.
Hesaplamadan yüksek oranın çıkıp yerine düşük oranın girmesine dayalı “yıllık oran gerilemesi” kendimizi iyi hissetmemizi sağlayabilir. Ama dün de anlattığım gibi bu, hayat pahalılığının sona erdiği anlamına tabii ki gelmeyecektir”.
FÖŞ’ün 2023 Tahminleri: Enflasyon Düşmez, Dış Açık Daralmaz!
SAMEKS Eylül’de ekonomik aktivitenin hızlandığına işaret etti