Ekonomi
ANALİZ: Bütçe faciası da geliyorum diyor…
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın (HMB) açıkladığı nisan ayına ait merkez bütçe performansı cari açıktaki hızlı artış, enflasyondaki sert yükselişin ardından…
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın (HMB) açıkladığı nisan ayına ait merkez bütçe performansı cari açıktaki hızlı artış, enflasyondaki sert yükselişin ardından bu sene mali dengede de önemli bir açıkla karşı karşıya kalacağımızı gösteriyor.
Önce ana kalemler üzerinden performansa bakalım.
– Merkezi Yönetim bütçe dengesi nisanda 50,2 milyar TL açık verdi. Faiz dışı açık ise 31 milyar TL oldu. Nisandan nisana bütçe açığındaki genişleme %196. Nisan 2021’de faiz dışı fazla 73,4 milyar TL’den bu sene nisanda 31 milyar TL açığa dönmüş durumda.
– İlk dört ay açısından da durum parlak değil. 2021 ilk dört ayda 5,9 milyar TL olan bütçe fazlası bu sene 19,4 milyar TL açık vermekte. Faiz dışı denge de aynı dört ay için 2021’de 73,4 milyar TL iken 2022’de 84,6 milyar TL’ye yükselebilmiş. Resmi enflasyon %70 iken maliye tanımlı faiz dışı fazla sadece %15 artabilmiş.
Rakamlardan izlenen bozulmanın Mart-Nisan 2022 döneminde hızlandığını eklemek gerekli.
Peki söz konusu bozulmanın temellerinde neler var?
Nisanda toplam giderlerdeki artış %93,6 iken toplam gelirler %75 artmış. her iki kalem de TÜİK resmi enflasyonu %70’in üzerinde ancak giderlerdeki sıçrama 23 puan daha fazla. Faiz hariç giderler %112 büyürken mal ve hizmet alımlarında nisandaki artış %138 ile dikkat çekici derecede yüksek. Benzer şekilde nisan ayında önemli gider kalemlerinden cari giderlerdeki sıçrama yıllık %128; sermaye giderlerindeki ise %136. Borç verme kalemindeki %580 oranlı inanılmaz genişleme ise tabi BOTAŞ’a yapılan aktarmalar kaynaklı ve çok yüksek.
Faiz tarafı da ilginç faiz düşürerek ekonomiye can suyu vermeye çalışan hükümet, TL’de yarattığı depremle sadece enflasyonu sıçratmış değil. faiz giderlerindeki yükseliş de kayda değer seviyede. Faiz giderleri ilk bakışta nisanda sadece %3 artmış. Ancak başka kamu harcama kaleminin altına gizlenen KKM için mevduat sahibine vergilerden aklatarılan 4,5 milyon TL de eklenince faiz giderlerinde nisan ayında artış %28’e varıyor. İlk dört ayda benzer şekilde faiz harcamaları (KKM dahil) %78 artmış durumda.
KKM’nin bütçeye yarattığı yükü anlamak için karşılaştırma gerekli. herkesin cebini yakan gıda harcamalarındaki artışın önünü kesmek için daha fazla tarımsal destek ödemesi yapılacağına, tarımsal desteklere tüm kalemlerin toplamı olarak yapılan dört aylık harcama tutarı 15,5 milyar. Sadece KKM için yapılan “transfer” harcama tutarı 16,3 milyarın altında.
Zor dönemlerde AKP hükümetinin toplumun hangi kesimlerini desteklediğini netleştirmesi açısından esef verici.
Gelir tarafında ise dahilde alınan kDV nin sadece %20 artması nisandan nisana oldukça başarısız bir performans. vergi sünbvansiyonları var evet, ancak yine toplumun en savunmasız kesimlerine olmayan bu destekler hükümet politikalarının yansıması, gelir düşürücü etki yaratmakta.
Tüm gelir gruplarının eşit şekilde her tüketim yaptığında alınan ÖTV ise giderek şişmekte. Petrol ürünlerinden nisanda elde edilen ÖTV artışı %119. Motorlu taşıtlar tüketiminden kaynaklı ÖTV’den %126.
İthalde alınan KDV’de ise %131 artış dış ticarette ihracat rekoru kırmanın toplamda Türkiye ekonomisini pek bir yere vardırmadığını anlatıyor keza ithal girdiler enerji fiyatlarının da etkisiyle daha hızlı artmaya devam ediyor.
Sonuç: bütçe açığında artış hızlanacak
Pandemi döneminde %3,5’e yükselmesinin ardından bütçe açığı GSMH oranı 2021 sonunda %2,9’a gerilemişti. .
2022 ise bu performansın kötüye doğru kırıldığı bir yıl olacak. Ekonomik büyüme yavaşlarken daha da artacak enflasyon gelirlerde canlılığı devam ettirebilir ancak seçim geri sayımı, KKM, ucuz konut kredileri, KGF, TCMB kredileri gibi adımlar harcamalar tarafını üç haneli seviyelerde tutacak.
2022 sonunda bütçe açığı GSMH oranının da bu gidişatla %5,5 seviyesinde olması gayet makul ve olumsuz bir beklenti olarak karşımızda durmakta. Bu durumun eflasyon ateşine benzinle gidildiği anlamına geldiğini de eklemek gerekli.
GA.