2022 nasıl başladı?

2022 yılına yurt içi piyasalar özellikle ulaştırma sektörü payları önderliğinde pozitif giriş yaptı. Coronavirüs pandemisinde omicron varyantı kaynaklı gelişmeler sonrasında aşılanmaların hızlanıp, ülkeler arası kısıtlamaların olmayacağı beklentileri piyasalardaki risk iştahını artırdı. Buna ek olarak tüm dünyada covid olan kişilerin karantina sürelerinin azaltılmasıyla birlikte olumlu gelişmeler yaşandı. Coronavirüs pandemisinden en fazla etkilenenlerin başında gelen ulaştırma sektörü payları Ocak ayında %36 değer kazandı.

Genel olarak BİST100 endeksi tarafına bakıldığında ise 2022 yılına 1.871 seviyesinden yıla başlayan endeks Ocak ayını %7 değer kazancıyla 2.003 seviyesinden tamamladı. Dolar / TL tarafında ise yatay seyir hakimdi. 2021 yılında 18,36’yı test eden Dolar / TL, TL’yi özendirme paketi sonrasında 13,50 – 13,60 seviyeleri aralığında dengelendi.

Yurt içinde ise Ocak ayı enflasyonu aylık bazda %11, yıllık bazda ise %48,7 olarak son 19 yılın en yükseği olarak kayıtlara geçti.

Rusya – Ukrayna Gerginliği Yıla Damgasını Vuruyor

2022 yılında Rusya – Ukrayna gerginliği gündeme bomba gibi düştü. Ocak ayının son haftasında iyice ayyuka çıkan gerginlik piyasaları baskılıyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi halinde ABD ve AB’nin Rusya’ya yaptırım yapacağı medyaya yansırken, Rusya’nın Ukrayna sınırına 110.000 asker gönderdiği belirtiliyor. ABD’de tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin üstünde gelip doların küresel piyasalarda değer kazanması ile geri çekilen ons altın fiyatlamaları Rusya’nın asker göndermesi ve ABD Başkanı Joe Biden’ın, Almanya Başbakanı Scholz ile Beyaz Saray’da yaptığı ortak basın toplantısında, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda Kuzey Akım 2’yi durdurma sözü vererek, “Eğer Rusya işgal ederse, o zaman artık bir Kuzey Akım 2 olmayacak. Buna bir son vereceğiz. Size söz veriyorum, bunu yapacağız” ifadelerini kullanarak, tüm NATO’nun işgal durumunda harekete geçmeye hazır olduğunu vurgulaması ile ons altın an itibariyle 1.820’li seviyelerden işlem görüyor.

Endişenin Adı Enflasyon

Coronavirüs pandemisi ile birlikte gelişmiş ülkelerinde en büyük sorununun enflasyon olduğu aşikar. Öyle ki Biden ve Lagarde’ın geçici enflasyon vurgusundan vazgeçerek ‘yüksek enflasyonun beklenenden uzun sürebileceği’ açıklamaları da bunu teyit eder nitelikte. Enflasyonla alakalı yorumlarda en çok kullanılan cümle artık her ay ‘son yılların en yükseği’ olmaya başladı. Bununla birlikte ülkelerden sıkı para politikası emareleri de görüyoruz. ABD, Haziran ayından bu yana gerek taperingin hızlandırılması gerekse 2022 yılında 3 faiz artırışı yapılacağına dair mesajlar vermişti. Son toplantılarda ise şahin mesajlar artarak devam etti. 2022 yılında eyalet Fed Başkanlarından 5 – 6 faiz artırımı olabileceğine dair beklentiler var ki son Fed Toplantısında Powell, faiz artırımının Mart ayında başlayacağı sinyallerini vermişti. Sonrasında ise faiz artırımı ile birlikte bilanço küçültmeden söz ediliyor. Ancak bununla ilgili son açıklama Powell’den geldi. Powell, bilanço küçültülmesini süresinin belli olmadığını belirtti. Fed, 2015 yılında faiz artırdığında 2017 yılında bilanço küçültmeye gitmişti. Geçtiğimiz ay ABD’de son 39 yılın en yüksek enflasyon verisi açıklanmıştı.

İngiltere 2004 yılından bu yana ilk kez 2 kez üst üste faiz artırdı. Enerji fiyatlarındaki yükseliş ise enflasyonu tetikledi.

Faiz artırımından uzak gözüken ECB de geçen haftaki toplantısında sıkı duruş mesajı verdi. Euro Bölgesi’nde son 25 yılın en yüksek enflasyonu açıklandı. ECB Başkanı Lagarde’nin şahin açıklamaları da piyasaları baskılamıştı. Ancak ECB Başkanı Lagarde, dün ECB’nin enflasyonu hedefte tutmak için büyük bir sıkılaştırmaya ihtiyacı yok demesi kafaları karıştırdı.

Şubat Ayındaki Takip Edilecek Gelişmeler

• Küresel Bazda Enflasyon
• Küresel Bazda Politika Faizleri
• Rusya – Ukrayna Gerilimi
• Pandemideki Son Durum
• Enerji Fiyatları

İnfo Yatırım