Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Piyasa Bülteni: NATO Zirvesi Brüksel’de bugün başlıyor!

Küresel mali piyasalar dün iyimser başladığı günün devamını getiremedi. Kimsenin kafasının net olmadığını, haber akışına bağlı olarak piyasaların da devamlı…

Piyasa Bülteni: NATO Zirvesi Brüksel’de bugün başlıyor!

Küresel mali piyasalar dün iyimser başladığı günün devamını getiremedi. Kimsenin kafasının net olmadığını, haber akışına bağlı olarak piyasaların da devamlı bir şekilde savrulduğunu çok açık bir şekilde görüyoruz. Dün güne petrol fiyatları adeta damgasını vurdu.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi ardından Rus gazına bağımlılığı yüksek dozda olan Avrupa’nın alternatif bir arayış içinde olduğunu, ABD’den yardım istediğini, hatta ve hatta, Türkiye’nin kritik coğrafik konumu nedeniyle de bu yeni dünya düzeninden olumlu bir şekilde faydalanacağını bültenlerimizde günlerdir işliyoruz.

Dün Bloomberg’in haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Putin önemli bir ekonomik açılımda bulunarak ‘düşman ülkeler’ olarak sınıflandırdığı ülkelerin Rusya’ya enerji alımlarında ödemenin Ruble olarak yapılması yönünde bir karar aldı. Bu karar ile birlikte Rus Rublesi, Amerikan Doları karşısında yaklaşık olarak %10 değer kazanarak tam 1 ay önceki güne yani savaş gününe dönerek 90 seviyesine geri çekildi.

Elbette, enerji ticaretine konu uluslararası rezerv para birimi olan doların tahtını başka para birimlerine terk etme ihtimali -hatırlayınız Suudi Arabistan da  benzer bir şekilde Çin ile petrol işlemlerini Yuan cinsinden yapma yönünde karar almıştı-  ABD’nin dolar üzerinden gücünün de sorgulanmasına neden olacaktır.

Dün cereyan eden bu gelişmeler ardından, 6 gün önce savaşan tarafların müzakere masası etrafında toplanması ile 96 dolar seviyesine kadar gerileyen Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı, 1/4 oranında değerini artırarak yeniden 120 dolar seviyesine kadar yükseldi. Rusya’nın Ruble çıkışına cevaben Rus enerji ithalatına yönelik bir yaptırım gelip gelmeyeceğini de ‘bugünlerde’ anlayacağız.

Bugün Brüksel’de NATO zirvesi start alıyor. Zirveden Rusya’ya yönelik yeni yaptırımları çıkıp çıkmayacağı beklentisi de petrol fiyatlarını yukarıya itiyor. Takdir edersiniz ki, petrolün kuzeye doğru ilerlemesi net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin ve KKTC’nin enerji faturasını yukarıya çekerken, bunun da adı cari işlemler dengesinde açık oluyor. Bir diğer taraftan, artan enerji fiyatlarının pompa fiyatlarına da mütemadiyen yansımasının da vatandaş için adı enflasyon! Bunu da bugünlerde akaryakıt istasyonları önünde uzun kuyruklar oluşturan KKTC insanı ve her gün düzenli olarak adanın Kuzeyinde yaşanan elektrik kesintileri ile bir fiil hissediyoruz.

ABD Başkanı Biden NATO Zirvesi’ne katılmak üzere Avrupa’ya gelirken, savaşın ise hız kesmeden devam ettiğini not etmek gerekiyor. Dün Wall Street Journal haberine göre, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, S-400’lerin Ukrayna verilmesi konusunun gündeme gelmesi üzerine tam da NATO Zirvesinden önce kritik bir açıklamada bulunarak ABD’nin ön koşulsuz olarak Türkiye’ye F-35 ve Patriot’ların teslim edilmesi gerektiğini söyledi. Bizim bu açılımdan çıkardığımız, Zirve’nin çetin pazarlıklara sahne olacağı yönünde. Bu arada, yaptırımların gölgesinde, Rusya’dan ciddi miktarda sermaye kaçışının da olduğu hatta ticaretin rotasının da Türkiye’ye çevrildiğini görüyoruz. Rusya yönelik yaptırımların dozu artacak olurken, Zirve’nin bu kapsamda nelere gebe olacağını da bugün ve yarın anlayacağız.

Petrol fiyatlarının domine ettiği dünkü gün adeta küresel çapta enflasyonist kaygıları tetikleyerek genele yayılan bir olumsuzluğun da hissedilmesine neden oldu. Türk mali piyasalarında ise kamunun süregelen desteği ile USDTRY kuru 14,80-14,85 bandında kontrollü bir şekilde bebek adımları ile de olsa yukarıya gitmeye dün de devam etti. Küresel çapta artan enflasyona karşı ve irili ufaklı merkez bankalarının daha sıkı bir para politikasına geçmesine rağmen ‘radikal’ bir duruş sergileyerek reel negatif faizle farklı bir kulvarda koşan Türkiye’nin bir noktada (faiz farkından) ötürü olumsuz ayrışabileceğibi düşünüyoruz. USDTRY kurunda kamu desteğine rağmen riskleri yukarı yönlü görüyoruz.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Kur Korumalı Mevduat (KKM) ürünü ile ilgili olarak açıklamada bulunarak sis perdesinin de aralanmasına neden oldu. Hatırlanacağı üzere, BDDK verilerinden kompozisyonu göremeden manşet rakamın 591 milyar TL’ye ulaştığı sizlerle bültenlerimiz aracılığıyla paylaşıyoruz. Dün, bu rakamın 270 milyar TL’sinin Hazine destekli (yani TL’de olan yatırımcılar), 321 milyar TL’sinin ise TCMB destekli olduğunun (yani döviz ve altından dönüşen tutar) olduğu belirtildi. Kaba bir matematikle, yaklaşık 24,5 milyar dolar büyüklüğünde döviz ve altın bozulduğunu anlıyoruz. KKM’de ilk vadenin (dönüşlerin) bu hafta başladığını tekrar not edelim.

TL’nin değersiz olmasının, içinde bulunduğumuz ekosistemde dış ticaretimize de büyük bir katkısı olmadığını üzülerek not etmek gerekiyor. Hani yerel para birimi değer kaybedince ihracat artardı! Artmadığını veya neden artamadığını da gelin beraber inceleyelim. Aşağıdaki grafikten de görülebileceği üzere, dün TÜİK’in açıkladığı dış ticaret endeksi Ocak ayında 72,8 ile tarihin en düşük seviyesine geriledi. En yalın hali ile, ihracatımız ucuzlarken, ithalatımız hızla daha pahalı olduğunu görüyoruz. Bunun da ana nedenleri arasında, çıktı üretmek için Türkiye’nin girdiye yani hammaddeye ihtiyacı var. Bunu da şu anda roketleyen fiyatlarla ve dövizle ithal ediyoruz! İhracat artarken, nitelik değil niceliğin arttğını da not etmek gerekiyor.

Dün sabah saatlerinde İngiltere’de açıklanan TÜFE enflasyonu %5,9 olan beklentinin ötesinde %6,2 olarak açıklanarak 1992’den beri en yüksek seviyede yükseldi. Elbette, ilk faiz artırımına soyunan büyük merkez bankası olan İngiltere’ye ve Sterlin’e bu sene inanmış olsak da, savaş nedeniyle bozulan beklentiler ve riskten kaçınmanın da yardımı ile uzun pozisyonlarımızı koruyamadık. Dün, İngiltere’nin yükselmeye devam eden enflasyonla mücadelesinin devam edeceği beklentisi ile İngiltere 10 yıllık devlet tahvil faizleri son 3,5 yılın zirvesine yükselmesi ardından GBPUSD paritesi son 3 haftanın zirvesi olan 1,33’ü test etti. Lâkin, dün havanın petrol fiyatları ve NATO Zirvesi öncesi artan kafa karışıklığı ile bozulması, Sterlin’in yine kazanımlarını tam olarak koruyamayarak 1,32 seviyelerine geri çekilmesine neden oldu. Sterlin uzun pozisyon almak için şartların oluşmasını bekliyoruz.

Ruble ile ticaret kararı ardından dün petrolün yükselişi, savaşın tüm acımasızlığı ile devam etmesi, Zirve’den beklenen yeni yaptırımlar derken, belirsizliğin ışıldayan güneşi olan ons altın bu sabah sessiz sedasız yeniden 1,940 dolar seviyesine yükseldi. Teknik bir bakış açısı ile, altının yukarı yönelmesi için 1,950 – 1960 dolar seviyelerindeki ara direncinin üzerinde gecelik bir kapanış yapması, öte yandan 1,910 – 1,920 doların da altına gitmemesi gerekiyor. Takip ettiğimiz formasyonun olgunlaşması için 4-5 güne daha ihtiyacımız var. Pazartesi grafiksel olarak inceleyerek sizlere bilgiledireceğiz.

Yeni gün başlangıcında, dünden sarkan olumsuz havanın veya bugün başlayacak olan NATO zirvesinin ağırlığı bir nebze de olsun hissediliyor. Asya borsalarında büyük çaplı olmasa da hâkim renk kırmızı. ABD borsaları geceyi %1,3 civarında düşüşle tamamlaması sonrası bu sabah vadeli işlemlerde %0,3 oranında artılar görüyoruz.

Gözler her ne kadar NATO Zirvesinde olsa da, her Perşembe olduğu üzere TCMB tarafından açıklanan haftalık para ve banka istatistikleri (DTH, TCMB rezervleri) ve menkul kıymet raporunu (yabancının hisse ve tahvil portföy değişimi) yakından takip edeceğiz. Yurtdışı cephede ise Euro Bölgesinde ve ABD’de imalat sanayi PMI endeksi, ABD dayanıklı mal siparişleri ve Güney Afrika Merkez Bankası faiz kararı takip edilebilir.

 

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler