Sosyal Medya

FÖŞ yazdı: Dünya dört nala distopyaya koşuyor

24 Mayıs 2022

Sevgili Nebati Abim, dün  “Bir uyuyun 6 ay sonra uyanın. Çok farklı noktalara gidecek enflasyon” demiş.  Valla, Nebati Abi öylesine bilge vecizeler yumurtluyor ki yatak odamdaki Berat Albayrak posterini kaldırıp, onunkini asabilirim.  Hakkaten altı ay değil, altı yıl uyuyup sonra dünyaya geri dönmek isterim—dünya kalırsa tabii. Çünkü dünya habis bir distopyaya koşuyor. Ben bilim-kurgu hastasıyım, hem de Sirkeci’de satılan sokak lahmacunları kadar kalitesizini severim. Bilim-kurgu oburuyum. Distopya post-apokaliptik bir dünyayı tasvir eder. Yani, George Orwell’in 1984’nden çok, Walking Dead’den bahsediyoruz burada.

Bu sabah uyandım, şimdi  de ABD ve Avrupa’da maymun çiçeği vakaları pıtırak gibi çoğalmış. Ulan, daha Covid-19’un yasını tam tutamadık, gidişini sağlam bir partiyle kutlayamadık, bir pandemi daha mı yiyeceğiz kafamıza?

Dünyayı tehdit eden 4 büyük bela var. Üstelik, bunların hepsi uzun soluklu tehditler. Eğer bu tehditleri teker teker incelersek, hepsinin çözümü var deriz. Ama, dördünün birden dört nala üstümüze at koşturduğu bir dünya Walking Dead’i mumla aratır.

Pazartesi günü özel müşterilerime yolladığım raporda bu dünyayı şöyle tarif ettim:

“Ukrayna Savaşı’nın global yansımaları, Çin’de Covid-19 salgını ve global parasal sıkılaştırma evresi yanında, artık açlık da siyasi istikrarı sarsacak riskler arasında.  Bu kadar karmaşık bir dünyada geleceği net olarak gördüğümüzü iddia etmek, Nurettin Nebatilik olur. Fakat görebildiğimiz kadarıyla, yalnız 2022 değil, onu takip eden birkaç yılın bir “distopya”ya dönüşmesi riski var.

Bu distopya henüz temel senaryo değil, fakat Ukrayna Savaşı’nın dört başı mamur bir Doğu-Batı çatışması, ya da sık kullandığımız deyimle “Medeniyetler Çatışmasına” dönüşmesi ve Covid-19’un kış aylarında yeniden Çin’in başına bela olması halinde, bu kötümser senaryoyu benimseriz. 2023 yılında Gelişmekte Olan Ülkelerde (GOÜ, Piyasalar = GOP) borç krizi en korkutucu olasılık. Emtia fiyatlarında normale dönüş de en erken 2023 yılına kalırken, global riskli varlıklarda ralli kesinlikle sona erdi”.

 

Şimdi bu dört tehdidin dünya ekonomisi ve siyasetine yansımaları çözümleyeyim.  Gıda krizi kısa vadede en büyük risk. Bu konuda

The Economist:  Global gıda krizi yola çıktı

Başlıklı haberi ParaAnaliz’de tercüme ettim. Okuyun da niye bu yaz, ya da gelecek yaz Türkiye’de gıda fiyatları düşmez anlayın. Şimdi gıda krizinin global yankılarına geçelim. Yine özel raporumdan alıntı yapıyorum:

  • Sri Lanka ve Lübnan örneklerinde gördüğümüz gibi, sosyal gerginlik ekonomileri de felç edebilir.
  • Zaten yükselen ABD tahvil faizleri ve dolar Endeksi karşısında dış borç yenilemesini sürdürmekte zorlanan birçok dar-orta gelirli ülkenin temerrüte düşmesi 2023’te borç krizini tetikleyebilir.
  • 2023 yılında halihazırda CDS’i 715 puanda olan Türkiye de bu listeye girebilir.
  • Medeniyetler Çatışmasının tırmanması, rakipleri sosyo-ekonomik yapıları zayıflayan ülkeleri ittifaka katmak için her yöntemi denemeye cesaretlendirebilir. 1970’lerde çok alışık olduğumuz “vekil savaşları” ve geçen on yıla damgasını vuran intikam maksatlı terör eylemleri Gelişmiş Ülkelerde piyasa şoklarını tetikler, devletler sınırlarını “tehlikeli ülkelerin” ticaret ve turizmine kapatabilir.

Ukrayna Savaşı da uzun soluklu bir risk. Savaşın askeri boyutu bitse de, Ukrayna ve Rusya; ve Rusya ve Batı dünyası arasında kan davası bitmez. Sonuçlarına bakalım:

  • Rusya ve Çin ekonomilerini tamamen entegre edecekler.
  • Rusya’nın çevresinde Balkanlar, Kafkaslar ve Doğu Avrupa bu rekabet için ilk çatışma alanı olacak. İkinci cephe ise Tayvan, Kore Yarımadası ve Çin denizi. Bu bölgelerde istikrarsızlık artacak, yer yer vekil savaşları göreceğiz. Irak-Suriye, Bosna-Hersek, Azerbaycan-Ermenistan vekil savaşları için ilk aklımıza gelen fay hatları.
  • Batı Rusya’ya enerji, gıda emtiaları ve madenler bağlamında bağımlılığını azaltacak. Bu girişim bir-iki yılda sonlanmayabilir, ama artık uzun vadeli bir beka projesi.
  • Batı açısından petrol ihraç eden Arap ülkelerinin ticareti dolarla yapması ve Rusya’nın güdümünden çıkması hayati önem taşıyor. ABD’ye direnerek Rusya’yla yakınlaşmayı kendi manevra alanını genişletmek için kaldıraç olarak kullanan Muhammed bin Salman “ıslah” edilecek.
  • İran her iki taraf için de kritik önem arz ediyor. Petrol fiyatlarında artışların yavaşlaması için İran sevkiyatı hayati. Batı İran’ı ikna etmeyi deneyecek, ama başaramazsa, molla rejimini yıkmaya kalkışacak. Enerji ve emtialarda Rusya’nın dünya pazarından dışlanması girişimi uzun yıllar sürecek bir ralliye yol açacak.

 

Çin Omicron’la başa çıkamıyor. ABD veya İsveç de çıkamazdı zaten. Yazın vakalar yatışır, ama kışın yine hortlar.  Hatta, daha beter bir alt-tür de vurabilir çoğu aşısız Çinli kardeşmi. Çin’de en az 2yıl sürecek bir pandeminin sonuçlarını şöyle özetledim:

  • Xi Jinping, yutabileceğinden çok daha fazlasını ısırdı. Bir yanda kapitalizmle mücadele, öte yanda Omicron ve artık anlatmaktan yorulduğumuz Arazi Geliştirme ve Emlak Finansman Şirketleri (AGEF) bunalımı Beijing’in yönetme kapasitesini aşabilir. Global Source Partners Çin uzmanı Andrew Collier’e göre, hükümetin tutarlı bir oyun planı da yok.
  • Omicron gerekçeli kapatma ve kapanmalar sürdükçe, geleneksel ekonomiyi teşvik paketleri inşaat-konut sektörünün sıkıntılarını çözmez. Ekonomik aktiviteyi ise mütevazi oranda canlandırır.
  • Artan işsizlik, emlak balonunun sönmesinden doğan servetin kaybı ve kapanmaların ürettiği psikolojik bunalım sosyal patlamaya dönüşebilir. “Yok olmaz” diyenlere Tianaman Meydanı’nı hatırlatırız.
  • Xi Jinping bu sıkıntılar arasında mecburen tüm otoriter rejimlerin sığındığı dış düşman yaratma stratejisine sarılacak. Tayvan ve Güney Çin Denizi’yle ilgili aşırı milliyetçi ve yayılmacı söylemler tırmanacak. Hindistan’la ihtilaflı sınır bölgesi çatışmaları da tırmanabilir.
  • Gergin siyasi ortamda, ABD veya AB ile herhangi bir ticari konuda uzlaşma imkansız.
  • Biden ve halefi Ticaret Savaşları’nı yeniden başlatmak zorunda kalacak.
  • Eğer AGEF sektöründe sistemik bir kriz patlak verirse, Çin zaten gönüllü olarak başlattığı global finans pazarından çekilmeyi hızlandırabilir.
  • Çin’de uzun soluklu yavaşlama emtia fiyatları üzerinde mütevazi olumsuz etki yaratır. Hatırlatalım, temel senaryomuzda, emtia rallisinin birincil nedeni talep fazlası değil, arz darlığı ve politik kısıtlamalar, yani yaptırımlar. Bu bağlamda, emtia ihraç eden GOÜ az zarar görür. Öte yanda Çin’e ara malı ve yüksek katma değerli yatırım malları ihraç eden ülkelerde ek talep daralması başlar.
  • Çin’in yuan’ın değer kaybetmesine göz yumarak ihracatta rekabet avantajını öncelemesi yüksek olasılık. Bu durumda, enflasyonla başa çıkmak için faizleri artırmaya başlayan Asya ekonomilerinde kayda değer ölçüde ihracat kaybı yaşanır.
  • Çin AGEF sektöründe sistemik kriz, önce GOP’ta panik tetikler, ardından 2023 yılında önde gelen kaygımız olan GOÜ temerrüt krizinin fitilini ateşleyebilir.

 

Artık yalnız Fed değil, AMB da hızla faiz artıracak. Resesyon, stagflasyon filan durdurmaz Merkez Bankalarını. 2023 sonuna kadar sürecek bir yükselen faiz ortamına girdik. 2024’de faiz indirimleri başlamaz. Belki de on yıl sürecek bir yüksek enflasyon şokunun pençesindeyiz. Gelelim bu senaryonun sonuçlarına:

  • Küresel borçlar, Çin ve ABD’nin borçlarındaki artışın etkisiyle yılın ilk çeyreğinde 305 trilyon doları aşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Rapora göre, küresel borç tutarı yılın ilk çeyreğinde 3,3 trilyon dolar artarak 305,3 trilyon dolara yükseldi. Bu dönemde rekor seviyeye ulaşan küresel borç tutarı, geçen yılın aynı döneminde 293,4 trilyon dolar olarak hesaplanmıştı.  2023 sonuna değin yükselecek dolar-Euro ve uzun vadeli getirileri birçok ülkede borç krizini tetikleyebilir.
  • Gelişmiş Ülkelerde 2023 yılında sığ ve kısa ömürlü resesyonlar olası.
  • 2023 yılı sonlarına doğru, doğal gaz hariç tüm emtialarda şok gerilemeler gözlenebilir.
  • Çin’de yavaşlama, Ukrayna Savaşı’nın sürmesi ve parasal sıkılaştırmanın eş zamanlı şoku dünyayı 2023-2024 döneminde stagflasyona sokabilir.
  • Bu ortamda uzmanların çoğunluğu 2022 yılının 3cü çeyreğinde sona ermesini beklediği global hisse senedi ayı pazarı 2023’de de sürebilir.

 

Hadi Nebati Abi; biz yatalım en iyisi. 2025’te uyanırız.

 

 

Websitemde yenilemeler burada

 

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları