Sosyal Medya

Borsa

Dünyada son gelişmeler moral bozarken, Borsa İstanbul’da bayram havası…

Dün sabah bültenimize paylaştığımız üzere, Rusya’nın Avrupa’ya yönelik gaz akışını tamamen kesmesi ardından Avrupa’da gösterge niteliğinde TTF gaz fiyatları, günü…

Dünyada son gelişmeler moral bozarken, Borsa İstanbul’da bayram havası…

Dün sabah bültenimize paylaştığımız üzere, Rusya’nın Avrupa’ya yönelik gaz akışını tamamen kesmesi ardından Avrupa’da gösterge niteliğinde TTF gaz fiyatları, günü içi %35 artışla 245 Euro/MWsaat seviyesini test ederek Cuma gününe nazaran sert bir yükselişle kaydetti. Enflasyon sorununa karşı, baş gösteren durgunluk riskine rağmen  faiz oranlarını yükseltmek zorunda olan Avrupa Merkez Bankası ardından, gaz akışını da durdurması, pandeminin yaralarından kurtulmaya çalışan bölge ekonomileri için yeni bir şok dalgası başlaması anlamına gelmesiyle ortak para birimi EUR son 20 yılın yeni en düşük seviyesi olan 0,99’ın altını test etti. Daha geniş bir pencereden konuya bakarsak, Avrupa gaz fiyatlarının son bir senede yaklaşık %400 artış kaydettiğini not etmemiz gerekiyor. Avrupa’nın enerji krizinin gittikçe derinleştiğini not etmek gerekiyor. EUR’da risk hâlen daha aşağı yönlü görünüyor.

 

Avrupa Birliği hükümetleri, kamu hizmetlerinin olası bir likidite sıkışıklığı altında çökmesini önlemek ve haneleri yükselen enerji faturalarından korumak için milyarlarca euroluk paketleri devreye almaya başladıklarını da not etmek gerekiyor. Almanya, 65 milyar Euro’luk yeni bir paketi gündemine alırken, Finlandiya, enerji şirketlerine 10 milyar Euro, İsveç ise 23 milyar dolar likidite garantisi sunmayı hedefliyor. Görünen o ki, bu hafta enerji piyasaları açısından çok kritik olacak. Özellikle, AB bakanlarının bu hafta düzenlenecek toplantısı büyük önemle takip edilecek.

 

Dün günün önemli gelişmeleri arasında, bültenimizde de ön plana çıkardığımız üzere, OPEC+ günlük üretim miktarında küçük bir adım da olsa 100bin varil üretim kısıntısına gitme kararı aldı. Bu bağlamda, ABD’nin üretim artışı ve fiyatların düşmesi yönünde talebinin de karşılık bulamadığını not etmek gerekiyor. Hatırlanacağı üzere, Ukrayna savaşının patlak vermesi ardından 140 dolar seviyesine dayanan Brent cinsi ham petrol, küresel faiz hadlerinin getirdiği durgunluk riski ve aynı zamanda dünyanın büyüme motoru olan Çin’de yeniden tırmanan covid-19 bağlamında izolasyon önlemleri ile teknik mânâda da oldukça önemli bir seviye olan 92 dolar seviyesine kadar gerilemişti. OPEC+ kararı ardından brent petrolün varil fiyatı Cuma kapanışının yaklaşık %3,5 üzerinde işlem görerek 96 dolar seviyesine kadar dayandı. Haber kalabalığından kurtularak, bir adım geriye çekilip konuya yaklaşırsak, talebin düşeceği beklentisi ile gerileyen petrolün imdadına OPEC+ yetişmeye çalışsa da, teknik mânâda 92 dolar altında haftalık kapanışlarda azami dikkatli olunması gerektiğinin altını çizmek isteriz. Hafızanızı zorlayarak, pandemi döneminde petrolün talep yetersizliği nedeniyle nerelere kadar düştüğü bir kez daha hatırlamaya çalışın!

 

İngiltere’nin yeni başbakanı beklenildiği üzere oyların yaklaşık %57,4 alarak Dışişleri Bakanı Liz Truss oldu. Truss, bugün İngiltere başbakanı olarak Boris Johnson’ın yerini alacak ve ekonomik krizle başa çıkmak ve derinden bölünmüş partisini bir araya getirmek için yeni bir üst düzey kabine bakanları ekibi atamadan önce İskoçya’da Kraliçe Elizabeth’i görmeye gidecek. Truss göreve başlar başlamaz hanehalkının enerji faturasını düşük düzeyde tutmak için 130 milyar Pound’luk bir destek paketi açıkladı. GBPUSD paritesi ise dün 1,1450 seviyesini test ederek aylar önce ön plana çıkardığımız hedef seviyemizi de test etmiş odu. Teknik bir bakış açısıyla, GBPUSD paritesinde pandemi döneminde test edilen seviyelere gelmiş olsak da (neredeyse 35 yılın dibi) düşüş bitti mi sorusuna ise cevap vermekte zorlanıyoruz. Kanaatimiz Sterlin’de hâlen daha riskin aşağı yönlü olduğu yönünde.

 

Asya cephesinde ise, Çin yuanının son iki yılın en düşük seviyelerine gerilemesi ardından, Çin merkez bankası (PBOC) zorunlu karşılık oranını %8’den %6’ya indirdi. PBOC, indirimin “finansal kurumların döviz sermayesi kullanma kabiliyetini” geliştirmeyi amaçladığını belirtti. Küresel piyasalarda genele yayılan dolar alımları ve Çin’in kötüleşen ekonomik yavaşlamasının bir sonucu olarak son 8 ayda yuan dolar karşısında %8 değer kaybetti.

 

Yukarıdaki satırlardan da anlaşılacağı üzere, dünyadaki gelişmeleri pek de iç açıcı değilken, Türk mali piyasalarında ise âdeta bayram havası yaşanıyor. Dün genele yayılan alımlarla ana endeks %4’ün üzerinde kazançla günü tamamlarken, bankacılık hisselerinde coşkulu yükseliş (%7,6) düne de yansıdı. Her ne kadar borsanın dolar bazında oldukça ucuz olduğunu göz ardı etmesek de, son haftalarda yaşanan sert yükselişi mevcut makro ekonomik veriler ile açıklamada zorluk çekiyoruz. Dolar kurun kamunun kontrolünde sakin ve mütemadiyen bebek adımları ile kuzeye gitmesi, gram altının uzun süredir yatay seyri ile yatırımcısını tatmin etmemesi, ticari kredilere karşı menkul kıymet tesisi edilmesi gerekliliği nedeniyle bankaların almakla zorunlu olduğu 5 ve 10 yıl vadeli tahvil faizlerinin TCMB’nin %13 olan politika fazinin de altına sarktığı (neredeyse dolar cinsi Türkiye tahvil getirisini yakalamaya az kaldığı) bir ortamda herhalde sığınılacak tek liman Borsa İstanbul kaldı! Görünen o ki, bu bayram havası da bir müddet daha devam edecek.

 

Tabii ki tüm bunların da enflasyonun %80 seviyesini devirdiği bir günde olduğunu da unutmamak gerekiyor. TÜİK’in açıkladığı Ağustos ayı enflasyon rakamlarına göre aylık TÜFE %1,46 artarken yıllık gerçekleşmeyi %80,2’ye taşıdı. Böylelikle yıllık enflasyon da son 24 yılın rekorunu kırmış oldu  Aylık yurtiçi ÜFE artışı ise %2,41 olurken yıllık rakamı %143,75’e yükseldi (bir önceki aya göre 11 ay sonra ilk kez geriledi). TÜFE ile ÜFE arasındaki fark da istisnai derecede yüksek seyretmeye devam ettiğinin altını çizmek gerekiyor. Alt kalemlere baktığımızda, sağlıkta aylık bazda %7,0, eğitimde %6,6, çeşitli mal ve hizmetlerde ise %3,9’luk artışlar dikkat çekti. Öte yandan, KKTC İstatistik Kurumu verilerine göre, TÜFE bir önceki aya göre %3,31 artış kaydederken, yıllık bazda ise manşet enflasyonu %118,18 seviyesine taşıdı (1995 yılından bu yana en yüksek seviyeye). Enflasyon verisinin öngördüğümüz üzere herhangi bir piyasa yansıması da olmadı.

 

Yeni gün başlangıcında, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde %0,5 oranında yükseliş görüyoruz. Pasifiğin diğer ucunda, Çin’in zorunlu karşılık oranlarını gevşetmesi sonrasında Şangay borsası güne %1 yükselişle başlıyor. Asya genelinde Çin hariç kırmız rengin hâkim olduğunu söylememiz gerekiyor. Sert satışlar ardından havanın bu sabah bir nebze de olsun hafiflemesi ile altın ve gümüş bir tık da olsun nefes alırken, Bitcoin’in 20 bin dolar seviyelerine demir atmış görüntüsünü koruduğunu not edelim. Mali piyasaların gündeminde bugün içeride reel efektif döviz kuru, dışarıda ise ABD’de hizmetler PMI ve ABD ISM sanayi üretim verisi takip edilebilir. Gözler Avrupa gaz krizini takip etmeye devam ederken, Perşembe günü düzenlenecek Avrupa Merkez Bankası toplantısı önem arz ediyor.e olmaya devam edecek.

 

 

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler