Dünya Ekonomisi
Bullard: Konu faiz artışı ize ‘hızlı’ davranmak daha iyidir
FED yetkilileri, enflasyondaki artışı frenlemek adına daha keskin faiz oranlarına ihtiyaç duyulabileceğine yönelik açıklamlarda bulunurken, bu kervana dün FED’in ağır…
FED yetkilileri, enflasyondaki artışı frenlemek adına daha keskin faiz oranlarına ihtiyaç duyulabileceğine yönelik açıklamlarda bulunurken, bu kervana dün FED’in ağır toplarından Bullard da katıldı: “Konu faiz artışı olunca, hızlı davranmak daha iyidir” dedi.
FED Başkanı Powell’ın 50 baz puan faiz artırımına vurgu yapan şahin sözlerinin diğer FED yetkililerinden de destek bulmaya başlaması ile dün küresel tahvil piyasalarında rekor düzeyde kayıplar oluştu. ABD 10 yıllık tahvil getirisi %2,40 seviyesini aşarken, 2 yıllık tahvilin getirisi ise %2,20 seviyesine dayandı. İkisinin arasındaki makasın kapanması, 2008 ve 2020 yılları öncesinde de yaşanmış ve akabinde dünya resesyona sürüklenmişti! Bu nedenle, FED’in her toplantıda faiz artıracağı, hatta 25 baz puan yetmezmiş gibi 50 baz puan artırım yapacağı, devamında da Mayıs ayında bilanço küçültmeye başlayacağı beklentisini tümü ile birlikte ele aldığımızda, bizlere ‘çok iddialı’ geldiğini söylemek isterim.
Lâkin, dünyada gittikçe daha da pekişen enflasyonist kaygıların tüm merkez bankalarını faiz artırmaya ittiği de bir gerçek. ABD ve İngiltere’nin faiz artırımına başladığı, Avrupa’nın ise tonunu sertleştirerek faiz artırım kampına yaklaşmaya başladığını hissettirmesi ile dün 10 yıllık Alman devlet tahvil faiz getirisinin %0,51 ile 2018 Kasım ayından bu yana en yüksek seviyeye yükseldiğini gördük. Japonya 10 yıllık tahvil ile Alman 10 yıllık tahvil makasının dün Japonya aleyhine açılmaya başlaması ile, Japon Yeni, Euro karşısında son 5 ayın en düşük seviyesine geriledi. Haftalık olarak, EURJPY paritesinde 134 seviyesinin üzerinde olası bir kapanışı, büyük çaplı bir yükseliş isteğinin habercisi olarak okuyacağız (bakınız grafik).
Altın ons fiyatı ise dün de dar bantta 1,920 dolar seviyesinde dalgalanmaya devam etti. Altının yeniden ışıldayabilmesi adına ara bir direnç olan 1,960 dolar seviyesinin aşılması gerekiyor. Böyle bir durumda, yukarıda tüm zamanların zirvesi olan 2,072 doların çekim alanına yeniden gireceğimizi düşünüyoruz. Altın uzun pozisyonlarımız ile ay ortası vedalaşmamız ardından getirisi artmış eurobondlara sığındık. Bitcoin cephesinde ise mevcut uzun pozisyonlarımızı güçlendirebilmek adına, teknik ve önemli bir direnç seviyesi olan 45,500 dolar üzeri gecelik kapanış bekliyoruz. ABD stoklarının gerilemesi ardından Brent cinsi ham petrolün varil fiyatının da bu sabah yeniden 117 dolar seviyesine yükseldiğini not edelim.
Özellikle, Türkiye’de enflasyon sorunun ciddi bir mesele haline gelmesi ve hiperenflasyona doğru (artan emtia fiyatları ile) adım adım gidildiği bir ortamda, Kur Korumalı Mevduat (KKM) ürününün dolarizasyon sorununu tam olarak çözmekte yetersiz olması, hatta reel faiz negatif olunca, enflasyona karşı koruma içgüdüsü ile artan varlık talebinin de enflasyonu kendi içinde körüklemeye başladığının altını çizmek gerekiyor. 90’lı yılların kronik enflasyon ortamı ile içinde bulunduğumuz hiperenflasyon ortamının aynı olmadığının altını çizmek gerekiyor. Unutmamak gerekir ki, 90’lı yıllarda mevduat sahibi reel negatif faiz almıyordu ve bu nedenle de satın alma gücünde erime sınırlı kalıyordu. Şu anda, KKM, dolarizasyon, eriyen alım gücü, reel negatif getiri ve en önemlisi bozulan beklentiler hepsi bir biri içine geçmiş durumda!
Mısır Merkez Bankasından Arjantin Merkez Bankasına kadar irili ufaklı tüm merkez bankalarının enflasyon sorununa karşı faiz artırmaya başladığı bir ortamda, TCMB’nin ‘radikal’ tercihinin TL’yi baskı altında bırakabileceğini düşünüyoruz. USDTRY kuru son günlerde 14,82 seviyesine ‘demir atmış’ misali sakin ve sessiz bir seyir kaydediyor. USDTRY kurunda uzun süredir taşıdığımız uzun pozisyonlarımızı faiz artırım dedikodusunun çıkması ardından 14,85 seviyelerinden çıkmıştık. Psikolojik 15 seviyesinin yakın bir zamanda tekrar test edilmesini bekliyoruz. Kamunun 15 seviyesinde süregelen desteğini takip edip, seviyenin aşılması durumunda yeniden bilanço risklerini hedge etmek adına uzun pozisyon alacağız.
Hazır Türk Lirasından söz etmişken, dün sabah Kur Korumalı Mevduat (KKM) ürünün yönelik bazı değişikliklerin de devreye girdiğini görüyoruz. Özellikle, daha önce yurtdışında yaşayan vatandaşların faydalanması için hayata geçirilen YUVAM hesaptan ‘yabancı’ yatırımcıların da yararlanmasının önü açıldı. Oldukça kritik bir düzenleme olduğunun altının çizmek gerekiyor. Yeri gelmişken, bir dipnot olarak belirtmek gerekiyor ki, Aralık ayının son haftasında başlayan KKM ürünün dönüşleri bu hafta başlarken, yatırımcıların toplam yıllık getirileri üç hanelerde gerçekleşiyor! Faiz vermeyelim derken, nelere sebebiyet vermiş olduk!
Bu karamsar tablonun içerisinde ön plana çıkan tek olumlu gelişme, Türkiye’nin yeni dünya düzeninden olumlu etkileneceği beklentisi. Türkiye’nin kritik coğrafik konumu, özellikle de Rus gazına alternatif arayışın tırmandığı noktada her geçen gün daha da bir ön plana çıkarken, ivme kazanan diplomasiyi olumlu olarak okuyoruz. Bu beklentilerin yanı sıra, enflasyona karşı Türk yatırımcıların da hisse senedi piyasasında boy göstermesi ile Borsa İstanbul 100 endeksi son 1 ayda %20 yükseliş kaydettiğini not edelim. Borsanın, yatırımcıların enflasyona karşı korunma arayışı ile yükselişine devam edeceğini tahmin ediyoruz.
Yeni gün başlangıcında, Asya’da, büyük teknoloji ve diğer hırpalanmış sektörlere yatırımcıların geri dönmesi ile üç haftanın en yüksek seviyesi test edildi. Gösterge endeks Tokyo borsası %2,7 yukarıda işlem görürken, Avustralya hisseleri bankacılık ve teknoloji öncülüğünde 2 ayın zirvesine yükseldi. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de artılar görüyoruz. Dünyada artan enflasyonist baskılara karşı, hisse senedi yatırımlarının bir koruma (hedge) ürünü olarak düşünülebileceği bir döneme girdiğimizi düşünüyoruz. Kuvvetle muhtemel küresel mali piyasalarda da bu görüş hâkim olacak ki, MSCI Dünya endeksi son 5 günde %8,5 yükseliş kaydetti. Hisse senedi cephesinde bizler de pozisyon artırmaya başlayacağız. Rusya sonrası yeni dünya düzeninde, enerji depolama, gübre ve uranyum şirketleri üzerine konsantre olacağız.
ABD Başkanı Biden’in de katılacağı NATO Zirvesi yarın Brüksel’de başlıyor. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy, Rusya ile müzakerelerin ‘çatışmalı’ olduğunu ancak ‘ilerlemeye’ devam ettiğini söylerken, ABD ve Batılı müttefikleri Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından büyük ekonomilerden oluşan Yirmiler Grubu (G20) içinde kalıp kalmayacağını değerlendiriyor. NATO Zirvesinde Rusya’ya yönelik yeni bazı yaptırım kararlarının açıklanması beklenirken, Rus ekonomisinin her gen gün daha da hırpalandığını görüyoruz.
Makro cephede bugün İngiltere ve Güney Afrika’da enflasyon, Türkiye’de ise tüketici güven endeksi takip edilebilir.
iktisatbank.com