Döviz
BoE tahvil piyasasına müdahale etti: Dünyada risk iştahı saman alevi misali…
Küresel mali piyasalar âdeta olağanüstü günleren geçmeye devam ediyor. İngiltere Merkez Bankası (BoE), yeni hükümetin maliye politikasının yarattığı kaos sonrası…
Küresel mali piyasalar âdeta olağanüstü günleren geçmeye devam ediyor. İngiltere Merkez Bankası (BoE), yeni hükümetin maliye politikasının yarattığı kaos sonrası finansal istikrarı yeniden sağlamak ve tahvil piyasasındaki yangını bastırmak adına dün tahvil piyasasına müdahale etti. Yapılan açıklamada, her müdahalenin 5 milyar sterlin büyüklüğünde olacağı belirtildi. Hatırlanacağı üzere, geride bıraktığımız Cuma, maliye politikası üzerinden atılan mega boyutta ve son 40 senenin en büyük vergi indirim paketi ardından sterlin hiç görülmemiş seviyeleri (uncharted territories) test etmiş, akabinde genişleyici politikanın getireceği kamunun borçlanma gereksinimi de faiz piyasasını darmadağın etmişti.
İngiltere Merkez Bankası, son 7 iş gününde neredeyse 150bp artan ve %4,50 seviyesini aşan 10 yıllık gösterge devlet tahviline karşı, dün tahvil piyasasına doğrudan alım yönünde müdahalede bulunarak kafalarda pek çok soruyu da yanıtsız bıraktı. Hani genişlemeci maliye politikasının yaratacağı enflasyona karşı sıkı para politikası uygulayarak faiz artırılacaktı? Dün yapılan müdahaleyi daha çok parasal genişlemeye benziyor! Müdahale ardından 10 yıllık tahvil faizinde neredeyse 50 baz puan gerileme yaşanırken, müdahalelerin 14 Ekim’e kadar devam edeceği açıklandı. 30 yıl vadeli tahvilde ise düşüş 100 baz puanı aşarak şimdiye kadar yaşanan en büyük günlük düşüş (!) olarak da tarihe geçti. Biz de her gün yeni bir tarih yazılmasını hep birlikte tecrübe ediyoruz!
Hatırlanacağı üzere, Japon Yeni’nin multi yılların en zayıf seviyesini test etmesi ardından Japonya Merkez Bankası (BOJ) da geride bıraktığımız hafta piyasaya doğrudan müdahale ederek YEN’i desteklemeye çalışmıştı. Müdahalelerin, sorunun kaynağına inilmediği sürece başarılı olmasını çok zor buluyoruz. Lâkin konunun bir de diğer boyutu var. Peş peşe devasa ekonomiler uzun yıllar ardından kendi para birimleri ve faiz oranlarında yaşanan olağanüstü hareketliliğe müdahale etmek zorunda kalıyorlar. Bir tarafta FED’in enflasyona karşı taviz vermeyen şahin ve kararlı duruşu, diğer tarafta ise Rusya ile Avrupa’nın devam eden ekonomik savaşı. Eğer savaş uzun süre daha devam edecekse, ABD dışında ekonomik anlamda büyük sorunlar yaşayan ve para birimleri dolar karşısında hırpalanan ülkelere ABD’nin yardım etmesi şart görünüyor. Aksi durumda bu ülkeler Rusya ile savaşta, isteyerek ya da istemeyerek ABD’yi yalnız bırakmak durumunda kalacaklar.
Hazır konu savaşa gelmişken, Ukrayna ve Batı’nın silah zoruyla yapılan yasadışı ve sahte olarak nitelendirdiği ve kınadığı referandum ardından, Rusya, Ukrayna’nın bir bölümünü birkaç gün içinde ilhak etmeye hazırlanıyor. Moskova’nın Kızıl Meydanı’nda dev video ekranlı bir sahne kurulduğu ve reklam panolarında “Donetsk, Luhansk, Zaporizhzhia, Kherson – Russia!” yazdığını okuyoruz. Ukrayna’nın yaklaşık %15’ini temsil eden bu bölgeleri ilhak etmek için, Rus parlamentosunun onayı gerekecek. Bu sürecin de, Rusya Devlet Başkanı Putin’in 70. doğum gününden üç gün önce, 4 Ekim’de ‘dâhil’ edilmesine hazırlanıldığını okuyoruz. Bölgeler daha sonra Rusya’nın bir parçası olarak görülecek ve nükleer şemsiyesi onlara da uzanacak. Putin, Rus topraklarını saldırılara karşı korumak için nükleer silah kullanacağı konusunda uyardı da bulunmuştu.
Asya hisse senedi piyasaları, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) öfkeli tahvil piyasasını bastırmak ve istikrara kavuşturmak için acil tahvil alım programı başlatmasının ardından bu sabah dünkü kasvetli havasından kurtulmuş gibi görünüyor. Asya genelinde artılar göze çarparken, gösterge endeks Tokyo borsası ‘ürkek’ işlemlerde %0,25 yükseliş kaydetti. BoE hamlesi ardından dün hem EUR hem de GBP’nin dolar karşısında bir nebze de olsa ‘kafasını kaldırması’ ile doların piyasa kuru olan sepet DXY neredeyse 1,5 dolar gerileyerek 114,75’ten 113,25 seviyesine geriledi. Doların piyasa faizi olan 10 yıllık gösterge devlet tahvili de BoE hamlesi sonrası 0,30 baz puan civarında gerileyerek %3,75’e çekildi.
Takdir edeceğiniz üzere, getirisi olmayan ve faizin yükseldiği ortamlarda boynu bükük kalan altın, dün süratli bir şekilde 1,600 hedefimize doğru emin adımlarla giderken (en düşük 1,613 dolar test edildi) sert alımlara sahne olarak 1,662 seviyesine kadar toparlanma kaydetti. Sabah erken saatlerde bültenimizi kaleme alırken, altının ons fiyatının 1,650 dolar seviyesine doğru hafif de olsa geri çekildiğini not edelim. Yeri gelmişken bir kez daha söylemek lazım: altın jeopolitik riskler ile yükselen faiz arasında iki arada bir derede kaldı. Teknik mânâda 1,685 dolar seviyesi üzerinde yeniden haftalık kapanış görmeden, altın pozisyonu almaktan imtina edeceğiz.
İngiltere’nin dün atmış olduğu adım, çok rahat bir şekilde ifade edebileceğim üzere dün günün en önemli ekonomik gelişmesi olarak âdeta piyasaların çehresini değiştirdi. Her ne kadar İngiltere’de kafalar çok karışık olsa da, nihayetinde dün yapılan müdahale ardından tahvil faizlerinin küresel olarak geri çekilmesi, risk iştahını destekledi. ABD borsaları geceyi %2 civarında yükselişle tamamlarken, MSCI dünya hisse senedi endeksi %1,5 arttı. Şimdi gelelim 10 puanlık merak edilen soruya. İyimserlik kalıcı olur mu? Hiç ama hiç sanmıyorum! Yaşanan gelişmeleri sadece sert satışlar ardından bir düzeltme olarak okumak gerekiyor. Enflasyonun boynunu aşağıya çevirdiğine piyasalar ikna oluncaya kadar, pembe hayallere kapılmamak gerekiyor.
Dün Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada yıl sonuna kadar faizi tek haneye indirmeliyiz, şu an faiz %12’ye indi, bundan sonra yukarı çıkma yok, daha da aşağı inecek, bu enflasyonu da indirecek diyerek bilinen söylemlerini yineledi. TCMB’nin de izlediği politika Sn. Cumhurbaşkanı’nın arzuladığı eksende ilerlerken, sene bitmeden tek haneli politika faizi görebileceğimize artık daha çok ihtimal tanıyoruz. USDTRY kuru 18,54 seviyesine yükselerek her gün bir adım daha yukarı sloganı ile yoluna devam ederken, Türk hisse senetleri soru işaretleri altında satıcılı havasını korunmaya devam ediyor. Borsa İstanbul Bankacılık Endeksi (XBANK) dün de günü %3,3 düşüşle tamamlarken, ana endekste düşüş %2,1 olarak gerçekleşti.
Mali piyasaların gündeminde bugün içeride ekonomik güven endeksi ve her hafta Perşembe günü olduğu üzere TCMB para ve banka istatistikleri inceleyeceğiz. Dışarıda ise Almanya’da IFO endeksi takip edilebilir.
Dün İstanbul temaslarımı bitirdikten sonra muhteşem ses Sn. Sertap Erener’i seneler sonra tekrar canlı dinleme fırsatı yakaladım. Hâlen daha da etkisinden çıkamadım 🙂 Ah şişede lâ’l, hem de ay hilâl, bir daha da görmedim öyle yazı…
iktisatbank.com