Borsa
Renk kırmızı: FED ve Rusya endişesi küresel piyasalarda satışları derinleştirdi
Haftanın son iş gününe oldukça karamsar bir tablo ile başlıyoruz. Küresel mali piyasaların rengi bu sabah adeta koyu kırmızı. Son…
Haftanın son iş gününe oldukça karamsar bir tablo ile başlıyoruz. Küresel mali piyasaların rengi bu sabah adeta koyu kırmızı. Son dönemin ana gündem maddesi haline gelen enflasyon ve Ukrayna ekseninde Batı’nın Rusya’yı sıkıştırmasına ilave olarak son günlerde açıklanan zayıf makro ile mikro veriler, küresel piyasalarda satışları ivmelendirdi.
Dün geceyi ABD’de borsaları yine %1 civarında düşüşle tamamlarken, teknoloji borsası hatta risk iştahının göstergesi haline gelen Nasdaq endeksi son 11 iş gününde %11 düşüş kaydetti. Hisse senetlerinin 2022 yılına pek de iyimser başladıklarını söylemek oldukça güç.
Bu sabah satışlar Pasifiğin diğer ucuna da yüksek oranla ulaşmış: Asya’da %1,5 civarında genele yayılan bir düşüş görüyoruz. Küresel satış baskısına boyun eğmeyen varlık sınıfı neredeyse kalmadı diyebiliriz. Brent cinsi petrolün varil fiyatı dün 89,50 dolar seviyesine varan yükselişi ile son 7 yılın yeni zirvesine ulaşması ardından bu sabah hareketin ivme kazandığı kritik eşik 86,70 dolar seviyesine varan bir düşüş kaydederek %4,5 geriledi.
Benzer bir şekilde, piyasa risk on/off moduna duyarlı olan kripto varlıklar da %10’a varan kayıplarla manşetleri süslüyor. Dün akşam üzeri 43,500 dolar seviyesine kadar yükselen Bitcoin, bu sabah 38,500 dolar seviyelere kadar gerileyerek %12’ye varan düşüş kaydetti. Teknik manada bugün haftanın son iş günü ve haftalık kapanış önem arz edecek. 37-39bin bandının da destek görevi üstlenememesi durumunda, satışların daha da derinleşme ihtimalini göz ardı etmeyeceğiz.
Dünkü fırtınada ayakta kalabilen yegane yatırım aracı ise kıymetli metaller oldu. Gerek enflasyona karşı koruma enstrümanı olmaları gerekse de jeopolitik risklere karşı duyarlı olan kıymetli madenlerin bu yıl ön planda kalma ihtimallerini arttığını düşünüyoruz. Altın cephesinde göreceli zayıf olan poziyonlanmamızı 1,850 dolar/ons seviyesinin üzerinde haftalık kapanış görmemiz durumunda güçlendireceğiz. 2021 yılını hayal kırıklığı ile tamamlayan gümüş cephesinde ise son dönemlerde kademeli olarak arttırdığımız pozisyonlanmamızı koruma gayreti içindeyiz.
2022 yılında başta Sterlin ve devamında Euro’nun ABD Dolarına nazaran daha iyi bir performans izleyeceği kanaatindeyiz. Geçen yıl, ABD’de reel faizin eksi olmasına rağmen, dolar ve beraberinde dolar cinsi hisse senetleri yılı büyük kazanımlar ile tamamlamıştı. Bu yıl ise, dolar varlıkların getiri sırasında geride kalacağı, başta Asya hisseleri olmak üzere Avrupa hisselerinin de getiri sıralamasında öne çıkacağını düşünüyoruz. Sterlin cephesindeki uzun pozisyonlarımızın hedefi oldukça yüksek ve düşüşleri yeni alım fırsatı olarak görmeye devam edeceğiz.
Dün sonuçlanan olağan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, piyasa beklentisine paralel olarak faiz oranları sabit tutuldu. Karar ardından yayımlanan politika metnini birkaç kez okusak da, güncel piyasa dinamiklerine cevap vermekte yetersiz hatta ileriye dönük elle tutulur bir rehberlik de sunamadığını gördük.
TCMB kararından bağımsız bir şekilde, kur korumalı mevduat şemsiyesi altına girecek kurumlara, döviz bozmaları durumunda vergi istisnası getiren yasanın Meclis’te kabul edilmesi, kısa vadede TL açısından olumlu olacağını düşünüyoruz. Bu bağlamda, küresel arena son günlerde adeta yangı yerine dönse de, TL’nin altını çizerek kısa vadede bir miktar da olsa olumlu ayrışabileceği yönünde görüşümüzün arkasında durmaya devam ediyoruz. Lakin orta/uzun vadede, olumlu bir tonumuz olmadığının da belirtmek gerekiyor. Manşet enflasyonun gözle görülür bir şekilde %50 hatta üreticiye yansıyan enflasyonun koşar adım %100 gittiği bir ekosistemde, TCMB’nin politika faizini %14’te tutması ve düşürmemesinin bir anlamı olmadığının da pek âlâ farkındayız.
TL ile ilgili kısa vadeye yönelik görüşümüzü destekleyen bir veri de dün TCMB’nin haftalık para ve banka istatistiklerinden geldi. 14 Ocak ile biten haftada, parite ve fiyat etkisinden arındırılmış rakamlara göre gerçek kişilerin döviz mevduatları (DTH) bir önceki haftaya göre 0,8 milyar dolar, tüzel kişilerin ise 0,6 milyar dolar azaldı. Elbette, bu azalışın döviz satışı mı olduğunu anlamak için bilançonun TL tarafına bakınca orada da TL mevduatın ciddi miktarda arttığını görünce, döviz bozumu olduğu yönünde inancımız da kuvvetlendi.
Dün Bloomberg’in haberine göre, kamu bankalarında, sermaye yapılarını ve kredi kapasitelerini desteklemek için 51,5 milyar TL’lik sermaye artışına gidilmesine karar verildi. Hatırlarsanız, Hazine ve Maliye Bakanı Nebati de uzun zamandır gündemde olan kamu bankalarına sermaye enjeksiyonunun bu ay sonuna kadar tamamlanacağını söylemişti. Sermaye enjeksiyonu sonrası yaratılacak kredi genişlemesi büyümeye destek olacağına kesin gözüyle baksak da, madalyonun diğer tarafında enflasyon ve cari açığın yattığını da göz ardı etmemek gerekiyor. Bu bağlamda, dün TCMB politika metninde yer bulan cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vereceğini ibaresine de katılmadığımızın altını çizmek gerekiyor. Yeni ekonomi programı dış ticaret açığının azalmak bir kenara artırırken, kamu bankalarının sermayelendirilmesi ve yaratılacak kredi genişlemesi enflasyon ve cari işlemler dengesinin ateşini daha da artıracağını düşünüyoruz.
Avrupa Birliği (AB) Rusya’ya Ukrayna’ya saldırması durumunda devasa ekonomik yaptırımlar uygulanacağı tehdidinde bulundu. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, bugün Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüşecek. ABD Başkanı Biden, Rusya Devlet Başkanı Putin için “Bence (Ukrayna’ya) girecek. Bir şey yapmak zorunda” demişti. Her ne kadar Rusya Ukrayna’ya bir saldırı planladığı iddialarını reddetse de, NATO’nun Ukrayna’yı birliğe dahil etmeyeceğine dair bir söz de istediği güvenlik taleplerinin karşılanmadığı sürece askeri bir adım atabileceğini ifade ediliyor. Rusya’nın NATO’nun genişlemesinden duyduğu haklı endişelere paralel müzakere masasında eli güçlü görünürken, devamlı yaptırımlar altında olması nedeniyle yeni bir yaptırım tehdidine de büyük oranda kulak asmayacağını düşünüyoruz.
Piyasaların gözü ABD-Rusya gerginliği ve bugün görüşecek Dışişleri Bakanları toplantısında olacak. Piyasa cephesinde ise ECB Başkanı Lagarde ile ABD Hazine Bakanı Yellen’in konuşmaları takip edilebilir. Türkiye cephesinde tüketici güveni; İngiltere’de ise perakende satışlar verisi önemli olacak. Herkese iyi bir haftasonu dilerim.
iktisatbank.com