Ukrayna Krizi bittiyse?  Hisseler ne yöne gider?

Bank of America’nın (BofA) aylık fon yöneticileri anketi, Ukrayna Krizi bitse de, hisse senetlerinin toparlanmasının zaman alacağını vurguladı.  Toplam 1 trilyon dolar varlık yöneten 314 fon yöneticisinin katıldıkları ankette yatırımcıların yaklaşık yüzde 30’u 2022’de hisse senetlerinde ayı piyasası beklediklerini ifade ettiler.

Credit Suisse, Ukrayna Krizi sıcak çatışmaya dönerse, hisse senetlerinin %10 daha düşeceği uyarısını yayınladı.

Boğalar tarafınsa yer alan JP Morgan stratejisti Marko Kolanovic ise yatırımcıların parasal sıkılaştırma kaygısının pik yapıp, yakında gerileyeceğini iddia etti. “Piyasalar Fed başta parasal sıkılaştırmayı bol bol fiyatladı. Artık acı çekme döneminin sonu geliyor”.

Bank of America’nın fon yöneticiyleri anketi, katılımcıların 4-10 Şubat haftasında teknoloji sektörü hisselerinin ağırlığını azalttığın gösterdi. Teknoloji sektörü hisselerinin ağırlığında düşüş son 16 yılın en yüksek seviyesinde gerçekleşti.

Portföylerde teknoloji sektörü hisselerinin payı Ağustos 2006’dan bu yana görülen en düşük seviyeye indi. Teknoloji hisselerinde uzun pozisyonun portföylerdeki oranı Şubat ayında, Ocak ayındaki yüzde 39’dan yüzde 28’e geriledi.

Portföylerde en fazla tercih edilen varlık ise yüzde 38 ile nakit oldu. Nakitin portföylerdeki oranı Mayıs 2020’den bu yana yüzde 5,3 yükseldi.

Toplam 1 trilyon dolar varlık yöneten 314 fon yöneticisinin katıldıkları ankette yatırımcıların yaklaşık yüzde 30’u 2022’de hisse senetlerinde ayı piyasası beklediklerini ifade ettiler.

Market Watch da BofA fon yöneticileri anketini haber yaparken, anketten şu detayı öne çıkardı: Ukrayna Krizi’nin daha kötüye gitmesi ve Fed’in kararlı parasal sıkılaştırmada israr etmesi durumunda, S&500 %15 daha düşebilir.

Foreks Haber Merkezi, Market Watch, Yahoo Finance

Danske Bank:  Merkez Bankaları  para frenine basarken, doların altın günleri devam edecek

Kudret AYYILDIR / TCMB Faiz Kararı ve FOMC Tutanaklarıyla Yurtiçi Piyasa Beklentisi

Güldem Atabay: Ukrayna riski gerçekleşirse, dünya ve Türkiye ekonomisini ne bekliyor?