Borsa
Beyaz Saray: Rusya her an Ukrayna’ya saldırı aşamasında
Dün Türk mali piyasaları gün boyu göreceli olarak sakin bir seyir izlerken, günün son işlem saatlerine doğru ani ve sert…
Dün Türk mali piyasaları gün boyu göreceli olarak sakin bir seyir izlerken, günün son işlem saatlerine doğru ani ve sert bir satış baskısı ile karşı karşıya kaldı.
Borsa İstanbul cephesinde kısa sürede etkili olan satış baskısı ile ana endekste düşüş %5 seviyesine varınca, devre kesiciler çalıştı. Tüm bu gelişmeler neredeyse dakikalar içinde gerçekleşti. Elbette arka planda yatan dinamikleri tam olarak bilmesek de, akıllara aynı zaman diliminde %7’ye yakın gerileyen Moskova borsası geliyor. Son 4 günden o cenahta da düşüşün %14 olması ve Batı ile gerilen ilişkileri bültenimizde canlı tutuyoruz.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre Rusya’nın her an Ukrayna’ya saldırabileceği bir noktada olduğunu anlaşılıyor. Artan jeopolitik risk algısı ise Rus Rublesi dolar karşısında son günlerde %4 değer kaybetti. Ukrayna konusunda Avrupa’nın Rus gazına olan bağımlılığı; ABD’de ise Biden sergilediği zayıf profil nedeniyle Putin’in müzakere güce özellikle de Nato’nun genişlemesinden duyduğu rahatsızlığa paralel güçlü görünürken, yaptırım söylentileri de piyasaları rahatsız ediyor.
Rusya’ya karşı tüm seçeneklerin masada olduğunu belirten Beyaz Saray, Swift’ten de çıkartılması konusunun da sıcaklığını koruduğunu dile getirirken, iki ülkenin dışişleri bakanları (Blinken-Lavrov) Cuma günü görüşeceğini okuyoruz.
Rusya piyasalarında Ruble’nin kan kaybetmesi ve beraberinde Moskova borsasının çökmesi ile Türk mali piyasaları son günlerde egemen olan sakin seyrine dün adeta son verdi. BIST100 cephesinde devre kesicilerin çalışması sonrasında USDTRY kuru da hafta başı 13,37 seviyesine varan geri çekilmesi ardından dün 13,65 seviyesine varan yükseliş isteği ile karşı karşıya kaldı. Teknik manada 13,65 seviyesinin üzerinde alıcıların yeniden kontrolü ele alabileceklerini düşünüyoruz. Öncesinde sabırlı olmak gerekiyor.
Artan jeopolitik risk algısı ve beraberinde talebin de OPEC+ göre artış kaydetmesi ile dün Brent cinsi ham petrolü 7 yılın zirvesini biraz daha yukarıya taşıyarak 89 seviyesine geldi. Teknik manada uzun bir süredir dile getirdiğiniz 86,70 dolar seviyesinin üzerinde haftalık bir kapanış durumunda 100 dolar seviyesine varan potansiyel bir yükseliş beklentimizi korumaya devam ediyoruz. Bu sabah heberlerde, Irak-Türkiye boru hattındaki bir patlamanın yaşandığını, bunun da petrol fiyatlarının ateşini daha da artırabileceğini ön görüyoruz. Artan petrol fiyatları nihayetinde pompa fiyatlarına kaçınılmaz olarak yansıyacak, bu da tüketicilerin alım gücünü daha da hırpalayacaktır.
Elbette, enerji fiyatlarının artması ekonomik anlamda Rusya gibi ihracatçı ülkelerin işine gelse de, net enerji ithalatçısı olan Türkiye açısından oldukça olumsuz bir gelişme. Artan enerji faturası, hem enflasyon hem de cari açık tarafını olumsuz etkileyerek yeni ekonomi politikasının da önünde en büyük engel olarak duruyor.
Rusya gerginliğinin tetiklediği jeopolitik risk algısı ve FED’den beklenen seri faiz artırımlarının adeta alarm zillerini çaldığı bu günlerde, hem doların piyasa kuru hem de piyasa faizi birlikte yükselmeye başladı. 10 yıllık gösterge faiz, FED’in geç kaldığı hatta enflasyonun artık kontrolden çıkma noktasına doğru ilerlediği inanışının da tırmanması ile, bu yıl faiz artırım beklentisini 4 defadan ‘en az’ dört defaya yükseltince, piyasaların da tadı iyice kaçtı.
Doların ticaret yaptığı ortaklarına göre değerini gösteren sepet veya endeks kur (DXY), son 1 haftada 1 dolar yükselerek yeniden 96 seviyesine dayandı. Doların değer kazanması ile geçen hafta 1,15 seviyesine dayanan EUR/USD paritesi, dün 1,13 seviyesinin diplerine kadar gevşedi. Sterlin cephesinde ise 1,36 seviyesinin kırılması ardından uzun pozisyonlarımız güçlendirdiğimizi paylaşmıştık. Dün doların sahalara geri dönmesi ile, teknik manada aşağıda önemle takip ettiğimiz 1,3570 seviyesi test edilse de, GBPUSD paritesinde alıcıların kontrollü elinde tutması paralel gecelik kapanış da 1,36 seviyesinin üzerinde gerçekleşti.
Küresel çapta Rusya ve FED endişelerinin derinlemesinden hissedilmeye başlanması ile, risk iştahının göstergesi konumunda ABD teknoloji borsası Nasdaq dün geceyi de %2,6 oranından düşüşle tamamlarken, 2022 performansı (son 10 günde) %8,5 düşüş yönünde oldu. Havanın karamsarlığı ile yeni gün başlangıcında Asya borsaları da kırmızılara bürünmüş. Gösterge endeks Tokyo borsası %2,4 aşağıda işlem görürken, ABD borsalarının da vadeli işlemlerinde düşüşler göze çarpıyor. Yeni günün pek de iyi başladığını söyleyemeyiz.
Enflasyon kaygılarının tırmanması ile Amerikan 10 yıllık tahvil getirisi %1,90 seviyesine yükselerek küresel satış baskısının da iyice şiddetlenmesine neden oluyor. Hisse senetlerinin her yerde kaydettiği sert düşüş, kripto paraların hafif de olsa geri çekilmesine neden olurken, dün bu karamsarlığın arasında gümüş adeta parlayarak sıyrılmak suretiyle günü %4’e yakın yükselişle 23,40 dolar seviyelerinden tamamladı. Her ne kadar gümüş cephesinde kayda değer büyüklükte bir pozisyonumuz olmasa da, getiri listesinde 2021 yılında çok geride kalan gümüşün yükselişi bizleri mutlu ediyor. Sabırla kenarda bekliyoruz.
Dünkü haber akışı arasında, TCMB Genel Kurulu’nun 3 Şubat tarihinde olağanüstü bir şekilde toplanacağını gördük. Okuduğumuz kadar ile, 2021 yılı dönem kârından avans dağıtılması ve birikmiş ihtiyat akçesinin de kâra katılarak dağıtılması gündemdeki konular arasında yer alıyor. Avans ödemesinin özellikle sermaye yeterlilik rasyoları baskı altında olan kamu bankalarına sermaye enjeksiyonu olarak yapılacağını; bunun da Bakan Nebati’nin de dediği üzere KGF tarzı bir adım ile kredi genişlemesi ile sonuçlanacağını düşünüyoruz.
FED’in geç kaldığı ve kontrolü kaybedebileceği kaygılarını eşliğinde, haftaya düzenlenecek FED toplantısı önemli olacaktır. Bugün veri takvimi küresel çapta göreceli olarak sakin görülüyor. İngiltere’de enflasyon rakamları, ABD’de yeni konut satışlarının yanı sıra yine ABD’de açıklanacak şirket bilançoları bu dinginlikte takip edilebilir.
iktisatbank.com