ANALİZ:  Piyasalar Fed’i Bekliyor

Geride bıraktığımız hafta borsalar için oldukça olumlu bir seyre sahne oldu. Borsaların yılın başından bu yana negatif senaryoyu yoğun olarak fiyatladığı düşüncesiyle birlikte dip olmasa da dibe yakın olunduğu senaryosu bu tabloyu öne çıkardı. Önümüzdeki hafta ise kritik Fed para politikası beyanatı takip ediliyor olacak.

Haziran ayında enflasyonun 9,1%’e çıkması ile birlikte Fed’in daha da agresif olacağı, bu çerçevede 100 baz puanlık faiz artırımına gidebileceği senaryosu ön plana çıkmıştı. Ancak sonrasında bu endişenin gevşediğini, ana senaryonun 75 baz puana döndüğünü gördük.

100 baz puanlık faiz artırım senaryosunun tekrar 75’e dönmesinde bazı FOMC üyelerinin konuşmaları da etkili olmuştu. Waller ve Bullard, şahin olarak bilinen üyeler, 75 baz puanlık artışı fikrini savunan açıklamalar yapmıştı.

Gözler bir taraftan da yıl sonu faiz beklentilerindeki değişimlerde olacak. Haziran ayında yıl sonu faizin 3,5% üzerinde olacağı beklentisi ön plandaydı. Bu beklenti de gevşeyerek 3,25% – 3,50% aralığına geriledi. Dolayısıyla bu tabloda oluşabilecek değişimler Dolar fiyatlamalarında takip edilecek.

Haziran ayı enflasyonu 9,1% ile ivmesini sürdürse de, çekirdek enflasyon gerileme eğilimi göstererek enerji ve gıda fiyatlarında zirve görülmesi halinde olası geri çekilme beklentilerine ağırlık kazandırmıştı. Bu konu hakkında Fed’in görüşleri de fiyatlamalar açısından kritik olacak.

Bu tablo yüzünden de Temmuz toplantısı için 75 baz puan olan faiz artırım beklentisi, Eylül ve Kasım aylarında 50’şer, Aralık ayında ise 25 baz puanlık artırımlara geriliyor. Ancak bu beklentilerin de değişim gösterebileceği, zaten fiyatlamaları asıl etkileyebilecek unsurun da bu değişimler olduğu unutulmamalı.

ONS ALTIN ANALİZİ

Teknik açıdan Ons Altın fiyatını değerlendirdiğimizde, gerek düşüş trendi üst noktası gerekse 34 ve 55 periyotluk üssel hareketli ortalamaların bulunduğu 1780 – 1800 bölgesi altında negatif beklenti ön planda yer alsa da kıymetli madenin 9 Nisan 2020 tarihinden beri destek görevi gören 1675 seviyesi üzerinde kalması trend içi tepki alımı düşüncesini gündeme taşımaktadır. Bu sebeple de ortalamaya doğru olası tepkiler şaşırtıcı olmamalıdır. 1780 – 1800 bölgesindeki olası ara direnç seviyeleri ise 1739 ve 1760 olarak kaydedilmiştir. Ek olarak bu tür bir tepki izlense dahi ortalamalar altında ana trendin negatif olduğu unutulmamalıdır.

EURUSD ANALİZİ

EURUSD paritesini orta vadeli grafiğini incelediğimizde, 21 (1,0245) periyotluk üstel hareketli ortalamanın desteklediği 1,0225 – 1,0275 bölgesini takip etmekteyiz. Parite 1,0225 – 1,0275 bölgesi altında fiyatlandığı sürece, beklentimiz negatif yöndedir. Düşüş isteğinin devam etmesi halinde 1,0150 ve 1,0075 seviyeleri gündeme gelebilir.

Alternatif durumda, pozitif yönlü beklentinin pekişebilmesi için, 1,0225 – 1,0275 bölgesi üzerinde kalıcı fiyatlamaların oluşmasına ihtiyaç duyulabilir. 1,0275 seviyesi üzerinde olası toparlanmalarda 1,0350 ve 1,0440 seviyeleri ile karşılaşılabilir. Bu esnada 55 periyotluk üstel hareketli ortalamanın ve trend kanalı üst bölgesinin desteklediği 1,0440 seviyesi, yukarı yönlü fiyatlamaları baskılayan bir görünüm çizebilir.

S&P500 ANALİZİ

S&P500 endeksinin orta vadeli grafiğini incelediğimizde 50 periyotluk üstel hareketli ortalamanın desteklediği 3950 seviyesini takip ediyoruz. Fiyatlamalar ilgili seviye üzerinde kaldığı sürece orta vadeli beklenti pozitif yöndedir. Yükseliş hareketinin devamında 4060  – 4134 seviyeleri gündeme gelebilir. Endeksin 100 periyotluk üstel hareketli ortalamanın desteklediği 4060 seviyesine vereceği reaksiyon pozitif görünüm pekişmesi adına ayrıca takip edilebilir.

Negatif görünümün ön plana çıkması için 3950 seviyesi altında günlük kapanışlar takip edilecektir. Bu şartla 3850  – 3750 seviyeleri hedeflenebilir.

Kaynak:  GCM Yatırım

Küresel yavaşlama korkuları, yaşam maliyeti sorunları arttıkça derinleşiyor

Roubini uyardı: Yumuşak durgunluk beklentileri tamamen hayal!