Veysi Dündar: Yangın Konya’ya Sıçradı
31 Temmuz 2021Mahur Beste
Ülke bir yangın ormanına döndü.
Ve “genç fidanlar bu yangın ormanında” yazık ki yok olup gidiyor…
Ülkeyi bundan 50 yıl önce siyasete girmiş iki akıl yönetiyor.
50 yıl önceden bu güne devletler bile kalmadı ama bu ülke geçmişte yaşayan liderlere emanet…
Ya İç Güçler Ya Dış Güçler
Yangın çıkınca iç güçlere havale, dolar çıkınca dış güçlere.
Bir tek sel Allah’tan geliyor.
Teröristler muslukları açık bırakıp henüz ülkeyi sele boğamadılar.
Oysaki ülkede terörist kalmadı bir hesaba göre.
Parmakla sayıyor teröristi İçişlerinden mesul Bakan.
Diğer tarafta bütün siyasetçiler hapiste.
Halk iradesinden daha az muteber bir şey var.
O da insan canı.
Canlar tehdit ediliyor kimse umursamıyor.
Canlar dövülüyor kimse dert etmiyor.
Canlar katlediliyor kimse alınmıyor.
Can ucuz, can suskun, can paramparça…
Kim Olursan Gel
Mevlana için Şems ile fazla içli dışlı olmuş derseniz hapse gidiyorsunuz da, canları tehdit edip yok etmeye kalktığınızda kısa sürede tahliye ediliyorsunuz.
Mevlana’nın şehrinde Mevlana’nın adının ardında insan suretinde iki ayaklı varlık cinsi cayır cayır insan öldürüyor.
Memleketin ormanı yanmıyor gibi arsızca öldürdüğünü eviyle beraber yakıyor.
“Mahur beste çalıyor. Müjganla” yani tam da gözümün ucuyla beraber ıslanıyorum… Bu nem ülkenin cayır cayır yanan ormanını söndürmeye yeter mi?
Yetmez ama evet mi demek lazım.
Çay var İçersen
Selden mağdur olana çay atılıyorsa, yangın da evi yanana ne atmak lazım? Çay var, makarna var, kömür var… Çok mu ironik oldu?
İroni değil cayır cayır gerçek.
Dünyada yangın söndürme uçağı olmayan ülkeler sıralamasında en üst noktadayız.
Troller bağırıyor; 4 milyar fidan diktik. Biz de görseydik 4 milyar fidanı. Kuzey ormanlarında kimsenin geçmediği Yavuz Köprüsünün bağlantı yoluna mı diktiniz? Yoksa ya siz sayı saymasını yada başka şeyleri bilmiyorsunuz.”
“Ne istediniz de vermedik” dediklerinizin modası çoktan geldi geçti. Bizler sizden sadece ülkenin emniyetini sağlayın, eğitimini ihmal etmeyin, sağlığımızı bozmayın dedik. 3 küçük istirhamdı bunlar.
Taşların bağlanıp köpeklerin salındığı evlerin salhaneye döndüğü bir düzen değildi muradımız.
“Şenlik çoktan dağıldı”
Devlet Dersinde Sınıfta Kalanlar
Ülke yangın yerine döndü. Ülkenin geçmişini beğenmeyenler o geçmişe en sert adımlarla basıp, “devlet dersinin” en ağır zırhını sırtlarına geçip bize 2000’li yılların 53’ünü 71’ini hedef gösteriyor. Güzel günler vaat ediyor. Ama bugün doğanın bile 50 yaşında olacağı muhayyel bir gelecek için günümüz kararıyor farkında bile değiliz.
“ve bahçede bir acı yel yalnız.”
Bir ülke daha kötü nasıl yönetilir dersindeyiz sanki. Yangınlar ormanının ortasında kalmışız ve su verenimiz yok.
Ülke cenaze evinde ama kimse düğününden feragat etmiyor.
Özgür iradeye karşı kayyum diye bir şey icat ettiler. Kendisini seçenlere değil atayanlara hesap veren kayyumun tek bir kaygısı var: 1 gün daha fazla makamı işgal etmek.
“şölen bitti, ne eski heyecan ne hız” var. O kadar da kısa sürdü ki şölen. Bir yudum su içtik kan kırmızı dudağımız.
Halkın iradesine sırtını dönmüş, halkla bağını koparmış ve bunun zerre farkında olmayanlar tarafından istila edilmiş. Halk oyunun iktidara atılanın dışında kıymeti yok. İktidara atılmayan oy atılmasa da, o oyu atan varolmasa da olur, diyorlar.
Hem de açık açık. Hem de alenen. Hem de gözlerimizin içine bakarak.
Yanıyorum Yanıyorum
Ülkenin ormanlarında yanan ağaçların yaprakları gibi yanıyor iktidara atılmayan oy pusulaları.
Türkiye tarihinin görüp göreceği en kaba siyaset boykotu ile siyaset yasaklanıyor.
Ve tam da şiir de söylendiği gibi:
“Gittiler akşam olmadan, ortalık karardı”
Sahte bir ampülün ışığının aslında memleketin yanan ormanlarının kızıllığını gizlemekten başka bir işe yaramadığını görüyoruz.
Ölen öldüğüyle yanan yandığıyla kalıyor.
“Mahur beste çalıyor”
Analiz, Veysi Dündar 31.7.2021