Veysi Dündar: YANDAŞ ENGİZİSYONU
31 Aralık 2021Abdurrahman Dilipak’ın; Allah’ı siyasetine alet etme çabasını ifşa ettiğim yazıya verdiği yanıta göre Mardinli bir Arap olan bendeniz ne dini ne amentüyü biliyorum.
Kaderden habersizim, rızadan bihaberim.
Memleketin hali Veysi Dündar’da ayan imiş Abdurrahman Beyefendiye göre.
Geçenlerde de Fuat Uğur denen şahsın bu defa tenhada tacizine maruz kalmış idim. Malum BDDK 26 isme suç isnat etmişti. İddia o ki bu kişiler kanuna aykırı eylemde bulunmuşlar…
BDDK’da azıcık tutarlılık olsa Cumhurbaşkanı’nın dahi zırvalık diyerek çöpe yolladığı Fuat Uğur’u emsalen listeye katar, hakkaniyete dair sahte de olsa bir imaj çalışması yapardı diye görüş beyan ettim. Beyanımı takiben mesaj kutumda Uğur’un hakaret karasularında gezen mesajı belirdi.
Fuat Uğur’un cümlelerinin hakaret boyutuna dair avukatımdan geri dönüş bekliyorum. Bana göre bir insanoğluna “tarla mahsulü” demek hakarettir. Ama tabii ki Erdoğan’ın ülkesinde yargıçlar var, hukuk var. Şeriatın kestiği parmak acımaz göreceğiz. Neticede “Allah’ın dediği” olduğuna göre hukuk da İsviçre hukuku olacak değil, Şer’i olmalı.
Velhasıl Dilipak ve Uğur’un kendi ifadelerinden yaptığım çıkarsamalara verdikleri yanıtlar bunlar.
Kendileri gibi inanmayan münafık, kendileri gibi düşünmeyen “tarla mahsulü”…
Kem söz sahibine, kul da Allah’a aittir.
Lakin ekonomiyi tarumar edip bir de buna ekonomik model kılıfı arayan, hükümet yanlısı kanalın moderatörü ise ve söylediğine dikkat etmiyorsa, bize düşen durum tespitini yapmaktır.
Gelelim bir diğer kamu kurumuna yani Diyanet Başkanlığına açık çağrıma. Biz İslamı ruhban sınıftan ari bilirdik. Kendisi kamusal alanda yer tutan, menkul değer borsasında bolca danışma konferansı veren bir şahsın, dinimi sorgulaması karşısında ne yapmalıyım.
Bu adam sıradan bir şahıs değil. Devletin sözüne itibar edip, kendisine konuşma alanı verdiği bir kişi. Üstelik kamusal reklamlarla hayatını sürdüren Akit Gazetesinin de muharriri.
Bu kişi benim Amentümü sorguladı.
Gerekçesi de doları Allah’ın indirip çıkardığı sözüne getirdiğim eleştiri yazısı.
Erdoğan’ın deyimiyle “ sen kimsin ya”
Dilipak’tan Fuat Uğur’a uzanan çizginin, ne denli kısa ve kesintisiz olduğunu anlıyoruz. AKP iktidarının kibir abideleri eleştiriden münezzeh.
Birini eleştirirsen insanlıktan, ötekini eleştirirsen dinden çıkıyorsun.
Tabi Süleyman Soylu da Dilipak gibi Allah’ın mükellef olduğu icraatlar yaptıklarını söyledi. Diğer tarafta da Nebati Bakana göre Amerikan FED’i de bağımsız değil. Dolayısıyla Fuat Uğur’un rejim tartışması zırva olarak görülse bile bağımsız merkez bankasının bağımsız ekonomi politikası çok da matah bir şey değil.
İşin özünü ifade edecek olursak varlıklarını bu tuhaf güçler dengesine borçlu olanlar için, dolar 18 değil 18 bin olsa da Allah’ın dediği olmaktadır.AKP’yi biz değil Allah seçmiştir. Ona karşı gelmek Allah’a karşı gelmek hatta şirk etmektir.
Tabii bu kural 2002’den beri böyle. Ondan öncesinde geçerli değil. Tam olarak 19 yıldır Allah’ın dediği oluyor. Ondan önce Allah meşguldü ve Türkiye’de işlere karışmıyordu. Bir gün muhtemelen meleklerin uyarısıyla Türkiye’ye artık müdahil olma zamanının geldiğine karar verdi ve göklerden bir karar geldi.
Göklerden karar gelmeye devam ediyor…
Mesela bir gün karar geliyor Birleşik Arap Emirlikleri FETÖ’cü, PKK’cı, Yunan ve Ermeni dostu oluyor.
Sonra aynı gökler kararı revize ediyor ve BAE Prensi devlet töreni ile karşılanıyor. Bütün kusurlar ve kabahatlar yok oluyor.
Tam o sırada Göklerin kararı ile BAE, Sedat Peker’e konuşma yasağı koyuyor.
Göklerin kararı doları 8 liradan 18 liraya çıkarıyor. Sonra 10.59’a düşürüyor. An itibariyle göklerden karar dolar 13,25 diyor.
Gökler kararlarında çok inatçı değil. Doların iniş ve çıkışına mütenasip karar alıyor. Esnek bir yaklaşıma sahip.
“Türkiye Cumhuriyet Laik, Demokratik bir Hukuk devletidir.” yazıyor Anayasa’da.
Keşke Anayasada yalan söylemek de yasaktır yazsaydı.
Göklerden gelen karar, bir gün yalan söylemeyi de yasaklar mı sizce?
Analiz, Veysi Dündar 30.12.2021