BOYKOT EDİLEN OLİMPİYAT

Tokyo Olimpiyatları aslında 2020’de yapılacaktı. 2020’den tam 8 Olimpiyat öncesi Moskova Olimpiyatlarıdır.
Moskova Olimpiyatlarında hiçbir Türk sporcu madalya alamadı. Çünkü bu olimpiyata Türkiye katılmadı.
Basit bir nedeni vardı bunun.
ABD öyle istemişti. Sovyetler Birliği’nin Afganistan işgaliydi gerekçesi. Sovyet Tankları Afganistan’da rejimi korumak için turlarken ABD yakın zamanda kurtulduğu Vietnam benzeri bir batağa Sovyetleri sokmanın haklı sevinci içindeydi.

REAGAN MÜCAHİTLERLE

Sıkça paylaştığım bir görsel var ve bu resim aslında olan biteni özetliyordu hep.
1970’lerin Türkiye’sinde de en büyük düşman olarak lanse edilen Komünizmi yenmek için Amerika’nın en milliyetçi, kovboy başkanı çareyi Afganistan’ı karıştırmakta bulmuştu.

Bu plan gayet güzel işledi. Sovyetler kendilerini tam bir bataklıkta bulmuş, ülke kaynakları Afganistan dağlarında ve Rus gençleri bir nafile savaşın içinde heba olmaya başlamıştı.

Rambo/Rocky Slvester Stallone ise Afganistan dağlarında mücahitlerin yanında saf tutmada ön sırayı kimselere bırakmıyordu.
Bayram değildi seyran değildi ama Amerikalılar Müslümanları yüreklerinden öpüyordu.
Türkiye’nin de Amerika’nın yanında saf tuttuğu çatışmanın tarihsel süreci Afganistan’ın istikrarsızlaştırılması üzerine faaliyet manzumesinden ibaretti.

YETER Kİ KOMÜNİZM GELMESİN

Afganistan modernleşme sürecini iki kutuplu dünyada Sovyetlere dayanarak yapmıştı. Ama Amerika’nın kayıtsız desteği bu modernleşmeyi kısa sürede İslamiyetin arkaik bir versiyonuna tabi kesimin taraf olduğu bir çatışmanın kesintisiyle durdurdu.
Her şey herkesin gözü önünde oldu.

Ronald Reagan Taliban’ın atası Mücahitlere şu sözlerle sesleniyordu : “Baylar siz bu ülkenin kurucu babaları (Amerika’yı kuranlar) ile aynı ilkenin, düsturun insanlarısınız.”

Komünizmi yıkmak onu tarihten silmek için Afganistan dağlarında başlatılan mücadele meyvesini 10 yılda verdi. Komünizm sütten çıkmış ak kaşık değildi. Fakat yıkılması için Afganistan’ın tarumar olması ve hiç bitmeyen bir çekişmenin içine atılması gerekmekteydi. Amerika gözünü kırpmadan bunu yaptı. Türkiye ise 12 Eylül’den önce de sonra da Amerika’nın komünizme karşı durmasında yılmaz müttefiki olarak Amerika ne isterse yapar konumdaydı.

TÜRKİYE’DE AMERİKAN AŞIKLARI TANIDIKTIR

Bakmayın ülkeyi şu anda yönetenlerin Amerika’ya salvolarına, solu yok etmede Amerika’dan daha iyi bir yol arkadaşı hiçbir zaman olmadı.
Menderes’in yol arkadaşı Celal Bayar, Bahçeli’nin üstadı Türkeş ve Erdoğan’ın içinden çıktığı İslamcı ekol için komünizm en büyük düşman ve ona karşı gelen NATO/Amerika en büyük dosttu.

Askeri darbeler solu bitirmek için yapıldı. Zaten Türkeş fikirlerimiz iktidarda diye boşa konuşmadı. Özal eski bir MSP’li olarak askeri darbeden sivil siyasete geçişi boşuna üstlenmedi.
1990’ların başına kadar hikaye buydu. Türkiye’de ve Dünya’da.

DUVAR GİTTİ KAVGA BİTTİ (Mİ?)

Sonra tarihi son geldi.
SSCB tarih oldu, duvar yıkıldı.
Bütün anti komünist strateji tarihin çöplüğüne doğru yol aldı.
Ortada düşman kalmamıştı.
Sonra olanlarsa kadim Türk atasözünde olduğu gibiydi :”Bıldır yediğin hurmalar sonra karnın tırmalar” misaliydi yaşananlar.

11 Eylül’de İkiz Kulelere çakılan uçaklar ABD’nin 1979’da açtığı Pandora kutusundan çıkmıştı. Başka bir yerden değil.

2001’den 20 yıl sonra zamanında Sovyetleri çıkarmak için ateşe attıkları Afganistan’ı tarih ötesi bir fanatik güruha teslim ederek kaçan ABD’nin dünyaya Covid’den daha fazla zarar verdiği aşikar.

ABD dünyayı komünizmden kurtarmak için uyguladığı akıl ötesi stratejinin sonuçlarını yaşayan milyonlara karşı en ufak bir sorumluluk hissetmiyor.

Sovyetlerin kızıl kitabını yenmek için İslamın yeşil kitabına/bayrağına sarılan ABD stratejisinin yok ettiği bir ülkeden söz ediyoruz.

ATATÜRK’ÜN MİRASINA ŞÜKRETMEK

Türkiye’nin Atatürk devrimleri ile aldığı yolun değerini bir kez daha anlıyoruz.

Türkiye’de elinde Kuran ile gezen darbe liderini görmüştük. Kenan Evren’in sonrasında ülkenin laik demokratik özünün hala önemli ölçüde muhafaza edilmesi Atatürk’ün attığı sağlam temeller sayesinde.

Bu temelleri ufak da olsa sarstıklarını sananlar Afganistan’a iyi baksın. Rambo ile dağlarda başlayan macera, Rambo California’daki malikanesine dönünce bitmedi. Amerika’nın saldığı iple Türkiye’de laiklikle mücadele edenler ellerine kısa 20.Yüzyıl tarihi kitabı alıp bir köşede kitabı bitirsinler.

Amerika’nın koltuğunda başlayan maceranın Afganistan’a ödettiği bedeli kapımıza dayanan mültecilerle biz çekiyorsak, okuyacağınız bir kitap sizin için bedel bile sayılmaz.

Analiz, Veysi Dündar 15.8.2021