Matematik 0, Tarih 0 Ama Durum Gayet İyi…
16 Nisan 2021Bazı sayıları çocukluğumdan beri severim.
2’nin katları bunların başında gelir. 2’yi kendisiyle birkaç kez çarparsanız 128’e ulaşırsınız. 64’le 1 kere, 8’le 2 kere, 4’le 6 kere. 128 ve 2 arasındaki ilişki bir tür aşk ilişkisidir.
Bundan uzun yüzyıllar önce yaşamış Gauss adında bir akıllı genç vardı. Gauss’un aklı okul sıralarını aştığı için öğretmenleri onu anlamakta zorlanırdı. Bir gün canı sıkılan öğretmen tüm sınıfı meşgul edecek bir soru verdi. “1’den 100’e kadar tüm sayıları toplayın” dedi. Ellerindeki tahta tabelalalar ve tozu beyazını yutan tebeşirlerlerle, bu dünyanın en zor işlemi gibi görünüyordu. Gauss ise ne elini tebeşire sürdü ne de tahtasını kirletti. Önce 1’e sonra 100’e baktı. 1 ve 100’ü, 2 ve 99’u topladı. En küçük 1 artıyor, en büyük bir azalıyordu. Ama sonuç değişmiyordu. 101 ediyordu. Tam 50 tane 101’i vardı elinde. Arkadaşları toz yutmaktan hasta olurken, o parmağını kaldırdı. “5050” olarak sonucu söyledi. Öğretmen verdiği angaryanın bu kadar kısa sürede ve doğru olarak sonuçlanmasına hem içerlemiş hem de sevinmişti. Öğrencisinin bir hile yapabileceğini düşünerek poposuna iki şaplak atsa da, gün sonunda onun hayatını değiştirecek bir matematik kitabını eline tutuşturmuştu bile.
Gauss’un matematik dehası sonraki nesiller için çok işe yaradı. Hatta ondan çok uzun süre sonra asıl mesleği şoförlük olan bir Türk Milletvekili Gauss’u matematikçi dedelerinin arasında saymaktan geri durmadı.
Ahmet Hamdi Çamlı ülkeyi idare eden kişinin şoförü olmasaydı, kaderinde millete vekillik yine de tesadüf eder miydi bilemeyiz. Neticede kimi zaman şans, talih, kader bizim bilmeyeceğimiz şekilde kendini gösterir.
Çamlı kadar kariyer basamaklarını hızlı ve biraz pratik çıkmasa da, Mahir Ünal’ın matematikle olan dostluğunun da pek kayda değer olmadığını gördük.
Bunda problemin zorluğunun etkisi var. “128 milyar dolar nerede?” diye sorduğunuzda ilk yapmanız gereken, 1 doların kaç TL’ye karşılık geldiğini hesaplamak olmalı. Örneğin 1930’larda “128 milyar mark nerede?” diye sorsanız, sobanın arkasında 250 milyar markdan sonra yakacağız cevabını alırdınız.
Türk sağcılarının klasik cehaletinin en bariz örneği paranın değer kaybı ile, enflasyonun aynı şey olduğu gerçeğini bilmemek değil, saklamaktır. Bu bilgi hasisliği Gauss’un yüzyıllar önce keşfettiği o hızlı toplama işlemi olan çarpma işlemini adeta yok eder ve elimizde 128 nerede gibi basit ama manasız bir cevap kalır.
Oysa Türk eğitim sistemi ilkokul 1.sınıfa bize fasulyeleri, çubukları saydırarak başlar. 10 çubuk 1 deste, 12 fasulye 1 düzine. Peki matematikten sınıfta kalmak bazen o kadar da kötü değilse başka dikkat etmemiz gereken dersler yok mu? Bence var.
Diplomasi denilen ders mesela tarih ile gayet yakından ilişkilidir. Ülkenizin modern döneminin temelini atmış liderlerinize layık görmediğiniz hassasiyetler, sizi hiç olmadığı noktada dönüp vurabilir. Örnek mi istiyorsunuz. Alın size son derece güncel bir örnek.
Atatürk 1881’de doğdu. Bir Osmanlı Subayı olarak yetişti. 1919’da milli mücadeleyi örgütledi. 1920’de meclisi topladı. 1921’de doğan ve yarın Windsor Sarayının bahçesinde sonsuz uykusuna dalacak olan, Prens Philip’in babasını Yunanistan topraklarını bir daha görmemecesine İngiliz İmparatorluğunun himayesine emanet etti. Tıpkı bir başka zırhlının bordasında ülkesini terk eden Padişah Vahdettin gibi. Kadere bak.
1923’de Cumhuriyeti kurdu. 15 sene Cumhurbaşkanı olarak ülke yönetti. Fabrikalar, yollar, tren yolları, sanat kurumları kurdu. Aynı Atatürk 1934’de bir karar aldı. Altına kalın dolmakalemle bir imza attı. “Ayasofya, dünya mirası müzedir.” dedi. 1934’den 2020 yılına kadar tam 86 yıl Atatürk’ün imzasına halel getirecek cüreti görmedik duymadık şahit olmadık.
Sonra bir sabah uyandık ki Atatürk imzası hikaye imiş.
Sonra dün Yunan Dışişleri Bakanı, Ayasofya için yapılanın yanlışlığını söylediğinde kızdık. Kendini AKP muhalifi sananlar bile daha çok golf arabasında gördükleri Dışişleri Bakanını alkışladı.
Peki Atatürk 1934’den öldüğü 1938’e kadar bir meczup hayatı mı yaşadı da, bu basit gerçeği kendinden 86 sene sonra keşfedenlerin ferasetine emanet etti.
Matematiği Çamlı’dan, tarihi Çavuşoğlu’ndan öğrenen bir ülke olarak durumumuz bence çok iyi…
Analiz, Veysi Dündar 16.4.2021