Veysi Dündar: DOGMATİK EKONOMİDEN, IŞILTILI EKONOMİYE

NAS DOGMADIR

Erdoğan, “Nas bunu emrediyor” dedikten sadece birkaç gün sonra, “Nas Ekonomisinden Işıltı Ekonomiye” geçtik.

Bakan Nebati ‘nin söyledikleri içinde doğruluk payı yüksekti. Ne dedi Nebati, “Enflasyon beklentidir” dedi. Beklenti ve Enflasyon arasındaki ilişkiyi ifade etti.
Erdoğan’ın NAS’lı ekonomisine nazaran, biraz farklı bir ifade oldu bu.

“Gözlerime bakın gözlerime” deyince insan ister istemez, İpnotizmacı doktorları aklına getiriyor. “Gözlerime bak, gözlerime bak.
Birazdan derin bir uykuya gireceksin.
Uyu Uyu Uyu.”

TRT gazetecisi belki de bu durumdan endişelendi ve Nebati’ye ekonomi ve rakamlar arasındaki ilişkiyi hatırlatmaya çalıştı.
Gazetecinin akibetini ilerleyen dönemlerde öğreniriz.

Neticede bugün devlet aparatını bütünüyle ele geçirmiş bir iktidar karşısında, maaşını devletten alan bir gazetecinin, sorgulama kapasitesine çok da güvenmemek lazım.

AKP’nin Nas ekonomisini; İmar Barışı ile kolonunu kestiği evi, tapuya kaydettirmek isteyen vatandaş çok iyi anlar.
Evin kolonu kesik vaziyette olası bir depremi beklemesi gibi biz de kurun artmamasına duacı olacağız.

Devlet, %14’ile fonladığı Bankalar kredi vermek için bunun iki katına razı olmuş durumda iken, faizi indirdiğine inanmamızı bekliyor.
Kolonu kesik evin yıkılmak için depremi beklemeyeceği aşikar oysa ki…

Faiz indi / Faiz çıktı oynuyoruz…

Faiz inecek, vatandaş ev alacak.

Peki ev fiyatları 3 katına çıktıysa, faizin kime ne faydası var. Hadi ev almayalım da yatırım yapalım. Kurun indi çıktısının maliyetini bir kenara koyduk sadece inmiş halinin 2 aydan az faturası %50.

Benzin 7 liradan 11 liraya çıktı. Dünyanın en ucuz benzinini biz kullanıyoruz ama dünyanın en ucuz işçi ücreti de bizde. Bütün bu dolar indi/çıktı hikayesinin sonunda, sırf benzin fiyatlarını artırma cinliği de yoksa, ben de pek ekonomi bilmiyorum.

Neyse dönelim Nas’a..!

Malum Nas ekonomisi Erdoğan’ın bizlere anlatmaya çalıştığı gerçekti. Nas aslında Dogma demek. Geldik mi fasulyenin faidelerine.

Erdoğan en sıkıştığı noktada dogmatikliğini itiraf etti ama bütün bir ülke bu durumu ağzı açık biçimde izledi.
Nebati’nin ışıltı ile bizi gözlerine doğru bakmaya davetinde, aslında Erdoğan’ın ağır hatasının ülkeye maliyetini telafi etme çabasından da öte bir amaç vardı.

Erdoğan’ın kendi ağzıyla yaptığı itirafın düzeltme telaşı idi bütün bunlar.

Neticede bir zamanlar İş Bankası Müdürü Adnan Bali’nin, “Ayşe Teyze’nin ne işi var dolarla?” sözünü de, muhatabına yedirdiği bugünlerde, Adnan Beyin hayal gücünün ötesinde Ayşe Teyze’ye swap sözleşmesi imzalatılacak.

Tabi Ayşe teyze ikna olur ise…

Ekonomide Nascılığın yani Türkçesi ile Dogmatizmin bedelini ağır ödedik.
Ülke uçurumun kenarına kadar geldi.

Nebati, Erdoğan’ı ayakta tutmak için dahi olsa, ekonominin alfabe kurallarına rücu etti ve “ekonomi beklenti demek” dedi. “Ekonomi dogmalar değildir” dedi.

EKONOMİ NEYİ BEKLER ?

AKP’nin artık zihinleri tamamen bulanmış kadroları anlamasa da, Nebati’nin sözlerinin arka planında Erdoğan’a kendi iyiliği için, “dur” denildiğini görmek gerekiyor.

Tabii ki sadece Erdoğan değil, bütün bir ülke de uçurum kenarından döndü.

Dövizin gerilemesine üzülmek için, ya geri zekalı ya da vatan haini olmak gerekir.
FAKAT; bütün olup bitene bakıldığında, iktidarın ülke için ne denli ağır risk yarattığı ortadadır.

Evet Nebati haklı. “Ekonomi beklentidir.” Ve bu beklenti yaşamın her alanında olduğu gibi, politikada da dogmalardan kurtulmaya duyulan ihtiyaçtır.

Erdoğan dogmatizmi yaşam felsefesi haline getirdiğini bir değil birkaç kez ifade etti.
Bunun sonuçlarını ise 83 milyon ödedi,

Bundan sonrası için Nebati’nin kaldığı yerden devam edelim:
Ekonomi Beklentidir.

Beklenti, fikir özgürlüğüdür.
Beklenti, seçme hakkıdır.
Beklenti, seçilme hakkıdır.
Beklenti, liyakattır.
Beklenti, hesap verilebilir olmaktır.
Beklenti, yaşam tarzı dikte etmemektir.
Beklenti, basın özgürlüğüdür.
Beklenti, kuvvetler ayrılığıdır.
Beklenti, kayırmacılığın sona ermesidir.
Beklenti, fırsat eşitliğidir.
Beklenti, DEMOKRASİDİR…

Analiz, Veysi Dündar 23.12.2021