Veysi Dündar: Bozkurt’ta Alkışı da Gördük İhaneti de…
13 Ağustos 2021ÜLKENİN AFETLE İMTİHANI
Ülkede afetler ardı ardına geliyor.
Deprem yangın sel çığ.
Mahşerin 4 atlısından biri duruyor diğeri koşuyor.
Ülke soluğu kesik araba gibi atların ardından yandım Allah koşuyor.
Tam yangınlar için su arıyoruz, Diyanet başkanı duaya koşuyor ki, memleketin bir başka bölgesi afet derecesinde yağışın altında kalıyor.
Hocam nefesiniz o kadar kuvvetli madem bir de yağmur dindirme duası ediverseniz…
Altında dünyanın en güvenilir Alman malı araba ile cüzi iradenin gereğini yapmış inançlı bir Müslüman diyanet başkanı.
Kader kazayı hepimizden iyi bilir.
Fakat yine de 86 Şahin’e değil 2022 Audi’ye Mercedes’e biner.
Ne olur ne olmaz.
Araba duası olsa da altımızdaki eski model arabaları da modifiye edip geliştirsek.
Nerde o günler?
ÇAYLAR TAŞTI ÇAY ATMADI
Neticede Erdoğan bir geleneği bozdu ve Bozkurt’ta vatandaşa çay atmadı.
Otobüsle gelemediği için de olabilir. Çay Rize’de yetişir ve otobüsten fırlatılır neticede.
Diğer tarafta malum sözdür.
“Çay var içersen
Yol var gidersen.”
Yolsuz kalmış bir kasabada çay atmak da tuhaf olacaktı bir taraftan.
Yine de alkışı gördük Bozkurt’ta.
Cem Karaca’nın o müthiş şarkısı geldi aklımıza.
“Alkışı gördüm
İhaneti de
Sesim de oldu
Sessizliğimde”
SU EVİ NASIL YIKAR
Evin 5. Katına çıkan su olur mu?
Su evi yıkar mı?
Tabi yıkar.
Ama hangi evi yıkar?
Apartmanı yıkamaz. Suyun bir apartmanı yıkması için apartmanın temeli olmaması gerekir. Temelsiz apartman olur mu? Olmaz. Fakat derenin içine temel yaparsan dere “Hop o temel benim. Sen git öte tarafta oyna.” der.
Sahibinden.com’a girdim baktım.
Tam 630.000 TL’ye satılan ev var Bozkurt’ta. 10 katlı binada 4. Kat.
Ben İstiklal Caddesinde 10 katlı bina bilmiyorum.
İstiklal Caddesi Bizans’dan bugüne evlerle dolu. Bir Allah’ın kulu 10 kat apartman yapmamış ama Bozkurt’ta 10 katlı apartman var. Manhattan değil burası. Ezine deresinin Karadeniz’e kavuştuğu Bozkurt.
EZİNE ÇANAKKALE’DE DEĞİL Mİ?
Ezine deyince aklınıza Çanakkale gelir fakat bir Ezine de burada.
Çünkü bütün Ezineler bu toprakların kadim halkının ortak ruh mirasıdır.
Ezine Hitit dilinden kalan yemeğin bütün dillerde yaklaşık benzer çınlayan “essen / eat/ ekmek” ifadesinin ortak anısıdır.
Anadolu yani Mezopotamya’nın yan komşusu, Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan yarımadaya biz 1071’de geldik ama bize burayı miras bırakan geçmiş uygarlıklar vardı.
Onların hikayesini bir bayrak yarışı gibi bugünlere taşıdık.
Her sene oburca kutlanan Anadolu’nun İstanbul’un fethi kadar kıymeti olan bu toprakların kadim bilgisine saygı duyma gereği görülmüyor nedense.
Bozkurt’u yurt bilen öncü göçerler onlara miras kalan bilgi ile çaylarına Ezine dediler. Korkmadılar ondan ve yatağına yataklarını kurmaktan ürkmediler.
Yağmurlar yanlarından akıp gitti asırlar boyunca.
Heyamola Yesa Yesa diyerek Rum kardeşlerinin Türkülerini söylediler. Mavi pullu hamsilerin peşinde denizi dost ettiler.
O Karadeniz ki adı dahi önce şanssız deniz iken insanla barışıp şanslı denize döndü.
METİN LOKUMCU’NUN AZİZ ANISI
Şimdi bugün Bozkurt’ta asırların yerleşiminde evlerinde boğulan insanların en doğal hakkı değil mi şu soruyu sormak :
“Burada HES yoktu sel olurdu ama bizi boğmazdı. Şimdi HES var sel oldu ve biz boğulduk. Bunu bize izah edin” diye.
Yine sormaz mı aynı insanlar…
Biz bu kasabada derenin dibine Belediyenin müsaade ettiği apartmanlara tonla para verdik. Bunu kendimize mezar olsun diye mi yaptık?
10 katlı apartmanı köyden hallice Bozkurt’un dere yatağına konduran mütahide bu izni kim verdi?
Ve tabi sel bu kadar kapıya gelmişken insan canı bu denli önemsiz miydi ki, arabalarınızı kurtarın denilirken bir tahliye planı da hayata geçirilmedi?
Derenin içine apartmana izni veren Belediye Başkanı olsam gözüme uyku girmez yağmur yağdığında. Ama bu ülkede hesap sorulmaması, milletten af dileme standart. Hesap verme istisnai.
Analiz, 13.8.2021