Veysi Dündar: Annemin Öğrettiği Şarkılar(*)

Annemin Öğrettiği Şarkılar(*)

Çin’in adını bile daha önce bilmediğimiz bir şehrinden dünyaya yayılan bir virüs annemi 2 hafta içinde elimden aldı.
Benimle birlikte 3’ü kız 5’i erkek 8 çocuk daha öksüz kaldı.

Annem hem en büyük hem en küçük kardeşimin kucağına emanet. 10 çocuk doğuran ama ilkini daha yaşı dolmadan kaybeden Fatıma Dündar, eski adı Epşe yeni adı Şenköy’deki adı olmayan kardeşimin yanında sonsuz uykusunda.

O talihsiz kardeş hepimizden önce sarıldı ona. Bizse bilinmez ama mukadder günü bekleyeceğiz.
2 kapılı hanın kapıları arasındaki yolculuğumuza annemsiz devam edeceğiz bundan sonra.

Her TV programından önce hatrını soramayacağım artık. Benden küçük tam 7 kardeşimin eriyen ruhlarının ilacı olmam gerekecek.

İstanbul’da demokratik hakkını kullanan aşı karşıtlarının söz söyleme hürriyetleri için canımı veririm ama canını kaybetmiş bir evlat olarak aşıya karşı duranlara annemin acılarından da bahsetmek isterim.Ömrümüzün kalan yıllarını annemizi aşı olmaya ikna edememiş olmanın sorgusu ve hesaplaşmasıyla geçireceğiz.Dünyanın farklı dönen çarklarında annesini yeterince uyaramamış bir evladın duyacağı vicdan azabını ölçecek bir cetvelin icat olmadığına emin olun.Göstere göstere gelen bir belayı savuşturacak ferasetimiz olamadı. Yazık.“Ölüm geldi cihana, baş ağrısı bahane” dese de beyit, insanlığın uzun yıllar boyunca başına bela olan pek çok hastalığın artık adının dahi anılmadığını biliyoruz. İşte bu yüzden üzgünüz, işte bu yüzden birbirimizin yüzüne bakarken gözlerimiz başka yöne bakıyor.

Yazının başlığı Çekyalı besteci Dvorjak’ın müziği hüzünlü sözleri iyimser bir bestesi aslında. Annesini ve onun öğrettiği şarkıları anımsayan bir evladın duygularını dışa vurması. Bu şarkıları hep söyleyeceği ve ardından gelenlere de bu şarkıları öğreteceğini söylemektedir beste.Benim annemin de öğrettiği şarkılar hep kulağımda olacak.

Ölümün o keskin ve yakıcı varlığı ile içimde sızlayan yara hep olacak. Bu ateş zamanla küllenecek ama şarkı hiç susmayacak, tınısı hiç dinmeyecek.

Veysi Dündar’ın toplumuna, ülkesine, dünyaya zerre faydası varsa bu Fatıma Dündar’ın eseridir. Veysi Dündar bütün ömrünü inayete, hayra, hasenata ayırsa da anasının yaptıklarına ulaşamayacaktır. Veysi için cennet annesinin bastığı yerdir ve öyle kalacaktır.

Kardeşlerim Şefika, Zeyno, Mesude, Mesut, Selman, Uğur, Fatih Allah hepinizden razı olsun.
Dizlerini kanatırcasına namaz kılıp yaradandan annenin sağlığını niyaz eden Fatih kardeşim sen gönlünü ferah tut. Ölüm bir tükeniş değildir bir başlangıçtır.

Şefika kardeşim her sabah bir fincan değil 2 fincan çay koy kendine biri sana biri annenin canına.

Mesut kardeşim Zeyno kardeşim sizlere yalan söylediğim için bana kızmayın. Siz onun son anında yanında değildiniz ama o sizi yanında hissetti. Kiminizi Nusaybin’e kiminizi Mardin’e yolladı. Evlerde odalara bizleri yerleştirdi.

Melis kardeşim yüzlerce cana aşı vurup annene vuramadın diye için yanmasın. Belki en çok sen üzüldün. Ama yapacak bir şey yok. Bu kaderin bir sebebi var muhakkak. Biz bilmesek de var.

Selman ve Uğur kardeşlerim sizlerle ve Babamla o kadim camide ettiğimiz duaların boşa gitmediğine eminim. Dua en güçlü ilaçtır.

Ve Veysi. Annesini toprağa koyduktan sonra hayatında ilk kez bir sigaradan nefes çekti. 1 Eylül’de doğan Veysi bundan sonra 1 Eylül’leri değil 7 Eylül’leri anımsayacak. Doğum günüm bana annemi sağlık içinde getiremedi çünkü.

Ve bir  bir söz de Şenköylü Mehmet Salih Dündar’a.
Annemin tek eşine.
En çok sevdiği ve en çok kızdığına.
Hiçbir şey için üzülme babam. Sen ona bu 9 çocuğu verdin. Onun en büyük ödülü bu oldu. Ve her birimiz sana annemden kalan bir hatıra olacağız. Bir annenin bir eşe iyi yetişmiş bir çocuktan gayrı bırakacağı ne miras olur zaten.

Ve Mevlana’dan son söz niyetine :
“Ölümümüz sonsuzlukla evliliğimizdir
Peki sır nedir? “Tanrı tektir.”
Güneş ışığı kırılır evin pencerelerinden girerken.
Tıpkı üzüm salkımlarındaki çeşitlilik gibi,
Ama üzüm suyu gibi değil.
Çünkü Tanrı’nın ışığında yaşayanlar için,
Nefsin ölümü bir lütuftur.
O ölümü tadan nefs için ne iyi söyleyin ne de kötü,
Çünkü o artık iyiliğin ve kötülüğün ötesine geçmiştir.
Gözlerinizi Tanrı’ya çevirin ve onun gaybı hakkında konuşmayın.
Ve böylece o size çok farklı görünecek.
Tanrı’nın ışığı ebedidir.
Ebedi olmayan ışıksa fani bedenlerin vasfıdır.
Hakikati lütfeden Tanrı’dır.
Ve hakikatin kuşu, sana doğru uçmakta.
Arzunun kanatlarıyla.”

(*)https://www.youtube.com/watch?v=4ZMRk1MdNDM

Analiz, Veysi Dündar 12.9.2021