Sosyal Medya

Veysi Dündar: AKP İktidarını Korumak İçin Ülke Ekonomisini Feda Etti

3 Haziran 2021

Süleyman Soylu’nun Ekonomiye Dair Sözleri / Ali Babacan AKP’den Neden Koptu 

 

Süleyman Soylu’nun Habertürk’deki programda bütün söyledikleri içinde belki de en çok önem taşıdığı halde gözardı edileni ekonomiye ilişkin bir saptaması idi.

7 Haziran 2015 seçimlerini AKP’nin olmasa da Erdoğan’ın kaybettiği bir ortamda, bu durumu nasıl telafi edeceğini tartışan AKP içindeki görüşmelerin içyüzünü kendi bakışından anlattı Soylu. Söyledikleri arasında bence en kaydadeğer olan Ali Babacan’ın oluşan kaotik ortamda ekonomiyi koruma gereğini ifade etmesiydi.

Buna mukabil içlerinde Soylu’nun da olduğu kesim ona mukabele ederken, “Boşverin ekonomiyi, öncelik iktidarın devamıdır” şeklinde bir ifade kullanmış. AKP’nin Erdoğan’ın seçim kaybetmediğine dair propagandanın bizatihi AKP içinden yalanlanması bir yana, ülkemiz insanının ekonomik bekasının iktidar hırsına nasıl kurban edildiğini bundan iyi resmeden bir itiraf olamaz.

Ülke ekonomisini Japon Kamikaze pilotları misali feda ederek, 13 yıllık kazanımların tamamını tarumar etmek demek ki AKP için bir tercihmiş.
Bu yalın gerçek ekonomimize dış güçler saldırdı/saldırıyor laf salatasının da ana malzemesini gözler önüne seriyor.
Yani hepimizden gizlenen gerçekleri; yani yalanları.

Bu satırların yazarı AKP’nin ülke yönetimindeki başarısızlıklarınn en temel nedenini 7 Haziran seçiminden sonra hasıl olan “meşruiyet” eksiği olarak tanımlamıştır.
Meşruiyet basitçe halk iradesinin seçim sonuçlarına, ülke idaresine yansıması demektir.
Nasıl ki 7 Haziran’da kaybeden Erdoğan ülkeyi yönettiyse, bundan sonra da yönetmek için AKP’nin diyet olarak ekonomik istikrarı feda ettiğini ben söylemedim. Süleyman Soylu söyledi. Merak eden yayının tekrarını açar bakar.

Ali Babacan’ın AKP’den neden arkasını bakmadan çıkıp gittiğini Soylu’nun itirafından daha iyi hiçbir gerekçe açıklayamazdı.
2015’de bir dolar 2,2 lira faiz ise 10’du.
2015’den bugüne dolar 4 katına faiz 2 katına çıktı. Faizin 2 katına çıkması sizi yanıltmasın. Doların kuru ortalamadır ama faiz net rakamdır. O yüzden Türkiye ekonomisi belini doğrultamaz hale gelmiştir.

Bu arada 2018 seçimleriyle Başkanlığını ilan eden Erdoğan’ın, bunu bir önceki seçimdeki mühürsüz oylara borçlu olduğu da bilinen bir gerçektir. Öte yandan 2018 seçimlerinden sadece 3 ay sonra dolar zirveye vurmuş, akabindeki İstanbul seçimleri ise duble hezimet olarak son gülenin kim olduğunu göstermiştir.

AKP 2015’de aldığı ve Soylu’nun 6 yıl sonra deklare ettiği “EKONOMİ” < “AKPARTİ” denkleminde ısrar etmiş ve 2017’den itibaren önce faizi sonra doları patlatan büyüme modeliyle ekonomik istikrar yerle yeksan etmiştir.

Dün sabah Can Ataklı’nın ifade ettiği gibi bu bir kader değildir. AKP’nin siyasi meşruiyeti hiçe sayan tutumu tersine çevrildiği an ülke normalleşecektir.

Ülke sosyopolitik tarihine bakıldığında döviz krizine/devalüasyona direnebilmiş iktidar yoktur.
(serbest kur rejiminde devalüasyon olmaz diyenler, adresini iletirse kendilerine bila bedel ekonomiye giriş kitabı hediye edeceğim, gerçekleri okuduğunda kitap bedelini misliyle tahsil etmek kaydıyla!)

AKP’nin mucizesi ise siyasetin debriyajını sonuna kadar eritmek olmuştur. Gerçekten de ülkeyi tam 6 yıldır 1.viteste götürmeye çalışan AKP’nin koltuktan inmesi durumunda aracı doğru viteste kullanan ilkokul çocuğu bile olsa daha iyisini yapacaktır.

Bu vesileyle Ali Babacan’ı siyasal ikbalini değil ülke insanının ekmeğini düşündüğü o dönem için kutlamak isterim. AKP’nin yaptığı bu ekonomiyi feda edişi matah bir şey gibi anlatan başta Soylu olmak üzere bu sürece katkı veren herkes ise “en derin teessüfü” sonuna kadar hak ediyor.

Türkiye ekonomisini AKP’nin ve onun liderinin iktidar hırsına feda eden bu anlayışın aracın limitlerini zorlayan sürüş tekniği artık sürdürülemez. Tam da bu yüzden acaipliklerin devamına maruz kalıyoruz. Ülkemizin rasyonel akla ihtiyacı var. Bunun da yolu yanlıştan dönmekten geçer.

Analiz, Veysi Dündar 3.6.2021

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları