FÖŞ yazdı: Enflasyon’dan yaralı kalbimi Süpermarket’e gömün….
29 Ocak 2021Öncelikle, bu makalede Naci Ağbal ve Lütfi Elvan’a yönelik tek bir eleştiri dahi bulamayacaksınız! Resmen köşe yazarlığı kariyerime siftah yaptığım 1998, Radikal (yani cebime para koydular) günlerimden bu yana, her yeni bakan ve bürokrata 6 ay kredi açtım. İkincisi, atları koşturan jockey Naci ve Lütfi Abiler de, dizginler Saray’ın elinde.
Ama dün yayınlanan Enflasyon Raporu’nu sunan Sevgili Naci Abim 2021 sonunda TÜFE’nin %9.4’e ineceğine inanıyorsa, yüzüme tükürün. Eğer bu sene gıda enflasyonu %11 olarak gerçekleşirse, yüzüme başka sıvılar da fış-kır-ta-bilirsiniz. (Bayılıyorum fışkırtma demeye).
Yok, yok, gerçekleşir abi, %2 de çıkar. Çünkü TUIK diye bir müessese var. Ver siparişi, yazsın romanı. Ocak ayında Ekonomik Güven Endeksi yükselmiş. Nasıl hesapladılar acaba, çünkü “Tüketici güven endeksi bir önceki aya göre 2021 Ocak ayında yüzde 4,0 oranında artarak 83,3 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 2,9 oranında artarak 101,9 değerini aldı. Reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 1,3 oranında azalarak 109,0 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 0,1 oranında azalarak 108,5 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 5,2 oranında azalarak 84,2 değerini aldı”.
Acaba hangi aritmatik işlemi terörle suçlayarak bu değeri buluyorlar? Ha, bu arada bütün sektörel güven endeksleri yukarı revize edildi. Niye? Nasıl? N’yır! N’olamaz! Bu ülkede edilir kardeşim. Varlık Fonu’nun hiç bir yetki almadan, Sayıştaş denetimden geçmeden tikinin keyfine borçlanması gibi, her kurum ve birey de sadece Saray’a hesap verir.
Öylesine öfkeliyim ki, düşünceler bir mantık silsilesi takip etmiyor. Çünkü takımım Green Bay Packers kendi evinde Tampa Bay Buccaneers’e yenilerek Süper Bowl’dan elendi. Hayat arkadaşım ve kedilerim silahla dolaşıyor.
Eğer enflasyonu düşürmekte TUIK yeterli olmazsa ki olmayabilir- çünkü Tabiat Ana diye bir hatun var, 20 yıldır kaldırıp dağa becerdiniz, o da size artık suyunu, toprağın mahsulünü vermiyor- o zaman enflasyonu döverek düşürürsünüz.
Naısl mı çok basit? KARAR anlatıyor işte:
“Erdoğan’ın, raflardaki fiyat artışının sebebinin marketler olduğunu belirtmesiyle birlikte pazarcı, bakkal enflasyonu patlatan kesim gibi gösterildi.
Ekonomideki kronik sorunları gözardı eden yaklaşım tartışma yarattı. Ticaret Bakanlığı ise zor virajdan geçen esnafı ‘fahiş fiyat’ denetimleriyle cezalandırdı. 81 ilde market, bakkal, pazar yerlerine yapılan denetlemede bugüne kadar 495 firmaya toplam 15 milyon TL ceza uyguladı”.
Başına bir bela gelmesin diye ufak harflerle konuşan Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, “gıda üretim maliyetlerinde sert yükseliş yaşanırken gıda fiyatlarının sabit kalmasının beklenemeyeceğini belirterek, fiyat denetimi için gıda işletmelerine yapılan baskınların sorunu çözemeyeceğini söyledi”.
Şemsi Abi, çözmez olur mu ya? Sen sorunu yanlış tarif ediyorsun. Bak, çözüm şu şekilde gerçekleşir, Mehmet Yılmaz Abim çok sarih ve kısa anlatıyor:
“Erdoğan “yok” diyorsa, yoktur.
Hatırlarsınız “askıda ekmek” tartışmaları çıktığında da “evine ekmek götüremeyen yok” diye fırçayı basmıştı.
Onun için kapanan işyerleri yok diyorsa, onun için yoktur, o kadar!
Hatırlar mısınız bilmem 2002 yılının Aralık ayında Moskova’da fuar gezerken “Kürt sorununu çözün” diyen işçiye şöyle yanıt vermişti:
“Sorun var diye inanmayacaksın. Yok diye inanacaksın. Sorun var diye inanırsan sorun olur. Sorun yok dersen, sorun ortadan kalkar. Biz böyle bir sorun yok diyoruz.”
Şimdi Şemsi Abi, Sayın Başkanım seni huzura çağırıp “Market baskınlarıyla gıda enflasyonu çözülür mü, çözülmez mi, ne diyorsun?” diye sorsa ne cevap verirsin? Seni bilmem, ama benim cevabım şu olur: “Saadetlim, tabii ki çözülür. Çözülmezse, patates soğan depolarını da basarız”.
Sorun ancak, Sevgili Başkanım “var” diyorsa, sorundur, yoksa münferittir, tartışılmaya deymez. Bu ülkede ayda TL2 bin’in altında kazanan 25 milyon insan var, ama yoksulluk yoktur. İleri demokrasi ve refah toplumu vardır. Bu gerçekler inkar edilirse, kafana geçirirler kara torbayı, bir hafta kimse senden haber alamaz, bu arada malum yerlerine hafif cereyan verilir, üşütme diye. O da olmazsa, adamı bakla kazığına oturturlar, polis sorduğunda da “Fetişistmiş, kendi oturdu” diye omuz silkerler.
TUIK ve Ticaret Bakanlığı TÜFE’yi %9.4’e düşürürler, Naci Abi, sen hiç meraklanma. Ama, yapamayacakları tek şey, halkı dövizden vazgeçirmektir: “TCMB tarafından haftalık olarak yayınlanan verilere göre 22 Ocak ile biten haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 246 milyon dolar artarak 150.008 milyon dolara ve tüzel kişilerin döviz mevduatı 517 milyon dolar artarak 86.099 milyon dolara yükseldi. (BMD raporu)”
Ha gayret diyorum, bir kaç market baskını, çiftçinin traktörüne el koyma, dışardan tahıldan sarmısağa her şeyi ithal etme, 30-40 hidroelektrik santralle daha tüm dereleri kurutmaya devam. Bu şekilde yemin ediyorum, ve şerefim üstüne, TÜFE seneye %3’e düşecek, kişi başı milli gelir de $15 bine yükselecek.
Hesap basit, kimsede ekmek alacak dahi para kalmaz, ve nüfusun yarısı açlık ve Covid-19’den telef olursa, maksada nail olunur.
“Öl de, ölelim” dedik meydanlarda, ehh şimdi opsiyonları çağırıyorlar. Ben kefenle ve bir torba pamukla dolaşıyorum.
Powered by TylonHot—gribi durdurmaz, ama onla dostça yaşamanızı sağlar.
Para vatandaşın cebine konsun. Ekonomik sıkıntı, siyasi buhrana dönüşüyor! | Atilla Yeşilada
FÖŞ yazdı: TUIK güçlü ekonomi diyor, esnaf ve üretici “battık”
Veysi Dündar: Devlet Bu Günler İçin Vardır
Kapanan dükkanlar, artan yoksulluk ve yüksek faiz | Kerim Rota