Erol Taşdelen | Fare Tuzağındaki Peynir : Sıfır Faizli Krediler!
11 Kasım 2021Yılın son çeyreğine girerken beklenen ürün satış performas gösteremeyen bazı bankalar arayış içine girdi. Bunlardan biri de “sıfır faizli tüketici kredileri”. Yöntem belli : Bizim millet beleşi sever! Tuzak da bunu üzerine kurulu zaten. “Ya ne var bunda bankalar kamu hizmeti veriyor, belki günah çıkarıyor” diyen saf vatandaşlar olabilir. O zaman küflü peynir afiyet olsun!
Uygulama yeni değil
“Bankacılık sektörü faiz üzerine kurulu, faiz geliri ana geliri üstelik. Durum bu iken banka nasıl ve niçin bu faiz gelirinden vaz geçip de sıfır faizli kredi verir” diye düşündüğümüzde ortaya iki ana neden çıkıyor. Birincisi, yeni müşterilere ulaşılarak müşteri ağını artırmak. İkincisi, sıfır faizli yeni ürün kullanılarak çapraz satış ile farklı yeni ürünlerin satışının önünü açmak. Sıfır faizli ürün yem yani! Bu uygulama yeni değil sık sık kullanan bankalar oldu. Örnek mi; kredi kart alanlara 1.000 – 2.000 TL faizsiz kredi verilmesi bilinenlerden. Bu şekilde kredi kartını aktifleştirme ve kredi kart satışı artırma hedeflerine ulaşılmış oluyor. Uygulama yeni icat değil yani. Faturalarını kredi kartına masrafsız diye bağlatıp daha sonra fatura başına 1-2 TL almadılar mı? Kredi ekstrelerinizdeki küsuratlı harcamalarınızı tekrar inceleyin isterseniz. Veya yeni modalardan biri de “harcamanızı faizsiz 2-3 takside bölüyoruz” diye cep telefonunuza mesaj geliyor ya cep telefon fatura detayına bir bakın isterseniz oradan alına ücreti göreceksiniz. Operatörü aradığınızda “o harcamayı biz almıyoruz, bankanız alıyor” cevabını duyacaksınız. Orada alına 2-3 TL erteleme için ödeyeceğiniz faizden daha fazla iyi mi! Tam çakallık! Rekabet Kurulu, Tüketici Mahkemeleri, Tüketici Dernekleri nasılsa işi ortaya çıkarana kadar atı alan Üsküdarı geçecek! Konumuza dönelim…
Macera başlasın o zaman!
Son günlerde büyük yerli bankamız da sıfır faizli kredi verdiğini duyurdu. Henüz TV reklamlarına yansımadı ama göbek danslı reklamlar yakındır. Bu imkandan yararlanmak için görünen mobil Bankacılık uygulamasını indirip aktifleştiriyorsunuz. Sonra mobil üzerinden başvuru yapıyorsunuz. Yeni nesil Dijital bankacılığa Hoş Geldiniz! Tabi sahadan ciddi şikayetler geliyor. Şikayetler iki konuda yoğunlaştı. Birincisi, başvuru sürecinin uzun sürmesi öyle internet sayfasında duyurdukları gibi hızlı süreç yok. İkincisi, hemen başvur yap parayı al şeklinde işlemiyor işler; “sıfır faizli kredi hesabımda” uygulama yok. Önce size kart başvurusunda bulunmanız talep ediliyor. Bu karttan sonra başvuru değerlendirmeye alınacağı söyleniyor. Hadi pes etmediniz “illa sıfır faizli krediyi alacağım” dediniz öyle her başvurana yok haftalardır kart gelecek diye bekleyenler var. Hadi kart geldi orada işler bitmiyor banka haklı olarak kredi istihbaratı yapıyor. Klasik uygulama devreye giriyor. Sistem öyle bir ayarlanmış ki eksiklikler var diyerek şubeye yönlendiriliyor çoğu müşteri. Tabi tüm süreçleri geçemeyip sadece müşteri numarası alıp yanına da 1-2 ürün alarak ortada kalma olasılığınız da yüksek. Bu ne işe mi yarayacak, o da yıl sonunda bankanın açıkladığı faaliyet raporunda ortaya çıkacak. Banka, son çeyrekte “şu kadar yeni müşteri kazandık, bankaya ilgi büyük” diye raporlarında yer verecek. Kiminin kredisi, kiminin duası durumu olacak yani. Kredi alamayacaksınız ama banka nezdinde müşteri numarası verilmiş peynir tuzağına düşmüş ürün rafında yerini almış potansiyel grubuna dahil olmuş oldunuz. Hadi hayırlı olsun! İleride durumunuz düzelip kredi ihtiyacınız ortadan kalktığında banka sizi her gün arayacak nasılsa! Bu aşk burada bitmez yani!
Bankalar kurumsal yapılar, bunu niye yapıyor?
Türk Bankacılık Sistemi çok profesyonel, çok kurumsal sanıyorsanız “yanılıyorsunuz” derim! Bir defa hele bankacılık sisteminde kimse kimseye bedava bir şey vermez. Pazarlamada klasik yaklaşımdır : Size bedava bir şey sunuluyor ise orada ürün sizsinizdir! Burada da aynı kural geçerli. Bedava almayı umduğunuz peynir için gönüllü olarak tuzağın içine düştünüz, geçmiş olsun! Aslında çok profesyonelce tuzak!
BDDK ve Rekabet Kurulu bu tip uygulamaları denetlemeli
BDDK, Rekabet Kurulu aslında bu tür uygulamalarda bankanın şeffaf olması gerektiğini yönünde uyarıda bulunması gerekir. Öyle ya ortada haksız rekabet koşullarında geçerli olacak bir durum söz konusu. vatandaşı kandırma ise ek bonusu! Rekabete göre ters bir davranış var. O zaman bankadan şunu isteyecek. Bu ürün için size kaç başvuru yapıldı, bu başvuruların kaç adetini olumlu sonuçlandırdınız. İşte o zaman şapka düşüp kel görünecek, gerçekte uygulamanın vatandaşa bir tuzak olduğu da net olarak ortaya çıktığı gibi vatandaş da nasıl bir tuzağın içine çekildiğini görerek daha sonra bankayı cezalandıracaktır. Tabi ondan önce bu tür uygulamalar için BDDK’dan ve Rekabet Kurulundan onay alınması gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta uygulama Rekabete aykırı ve haksız rekabet içeriyor. Marketler bile çekilişlerde “Milli Piyango idaresinden izin alınmıştır” ibaresini kullanırken bankaların bu tür uygulamada BDDK ve Rekabet Kurulu gibi kurumlardan izin mizin aldıklarını düşünmüyorum. Almalı mı, kesinlikle!
Kafam karıştı hala anlamadım!
Hala anlamadım diyenler var ise hayatın içinde bir örnek ile yapılanı anlatalım. Yapılan aslında marketçilerin, ev eşyası satanların çok sık kullandığı uygulama. Bazı ürünleri maliyetine veya zararına piyasanın altında satacağını duyurup müşteriyi içeri alabilmek. Müşteri zaten markete, mağazaya o ürün için girdiğinde yanında fazlası ile fiyatı şişirilmiş diğer ürünleri alacaktır. “Çengel ürün” kullanılıyor kısaca. Oltanın ucundaki yem de, fare tuzağındaki peynir de sıfır faizli kredi oluyor.
Tekrarlayalım : Biri size bedava bir ürün sunuyor ise orada hedef ürün sizsinizdir! “Peynire değil tuzağa odaklanın, canınız yanmaz” derim
Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com