Çetin Ünsalan: Zekânın yapayı çekilmiyor
29 Ağustos 2021Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi, 2021 ve 2025 yıllarını kapsayacak bir biçimde açıklandı. Öncelikle ülkede artık bu noktaya gelmiş ve bunları bir strateji belgesi hazırlayacak ölçüde gündemimize almamış olmamız güzel.
Elbette ormanın içinde ağaçları görmezden gelmek ne kadar mümkün değilse, ülkemizin de dünyanın bu dönüşüm sürecinde meseleyi gündemine alması da o kadar normal. Bunun da altını çizmek lazım. Yani bir marifet değil, dünyanın 2 binli yılların başında konuştuğu bir şeyi 20 yıl sonra gündeme almak sadece normal sayılabilir.
Fakat meseleyi sadece gündeminize almak ve bir takım söylemler geliştirmek tek başına yeterli değil. En azından bir vizyon göstergesi anlamına gelmiyor. Nitekim açıklanan strateji belgesinin içinde de ülkemizin durumunu ortaya koyan araştırmalara yer veriliyor. Deniliyor ki:
“Oxford Insights ve IDRC’nin hazırlamış olduğu Kamu Yönetimi YZ Hazır Olma Endeksi 2020 Raporu’nda, ülkelerin kamu hizmetlerinde YZ’yi kullanmak için hazırlıklı olma durumu ölçülmüştür.4 Eksenler altında 10 alt göstergeden oluşan bir analizin yapıldığı çalışmada, ülkemiz 172 ülke içerisinde 67’nci sırada yer almaktadır. “Sorumlu YZ” alt-endeksinde de ülkemiz; 34 ülke içerisinde 31’inci olmuştur… Bir diğer çalışma da Tortoise Media tarafından hazırlanan 2019 Küresel YZ Endeksi’dir. 6 Yedi alt göstergeden oluşan bir analizin yapıldığı çalışmaya göre ülkemiz 54 ülke içerisinde 41’inci sırada yer almaktadır.”
Yani durum hiç de parlak değil. Her şeyden önce vizyon problemi olduğunu da belirtmek gerekiyor. Çünkü endekslerde de kamunun bu konuda vizyonu ülkemiz açısından sıfır noktasına yakın çıkıyor.
Şimdi diyeceksiniz ki dış güçler bizim bu konudaki durumumuzu küçümsüyor. O zaman dost acı söyler cinsinden yine açıklanan Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi’nden 2025 yılında ulaşılması amaçlanan noktaları hatırlatalım.
“UYZS’nin uygulama döneminin sonu olan 2025 yılında ulaşılması öngörülen üst seviye hedefler aşağıdadır: • YZ alanının GSYH’ye katkısı %5’e yükseltilecektir. • YZ alanında istihdam 50.000 kişiye çıkarılacaktır. • Merkezî ve yerel yönetim kamu kurum ve kuruluşlarında YZ alanında istihdam 1.000 kişiye çıkarılacaktır. • YZ alanında lisansüstü düzeyde mezun sayısı 10.000 kişiye çıkarılacaktır. • Yerel ekosistemin geliştirdiği YZ uygulamalarının kamu alımlarında önceliklendirilerek ticarileştirilmesi desteklenecektir. • Uluslararası kuruluşların güvenilir ve sorumlu YZ ile sınır ötesi veri paylaşımı alanındaki düzenleme çalışmalarına ve standartlaşma süreçlerine aktif olarak katkı verilecektir. • Uluslararası YZ endekslerindeki sıralamalarda Türkiye’nin ilk 20 ülke arasında yer alması sağlanacaktır.”
İlk aşamada baktığınızda anlamakta güçlük çekebilirsiniz. Ama tekrar okuduğunuzda göreceksiniz ki; ulaşılması amaçlanan noktaların tamamı dünün ekonomik gerçekleri üzerinden kurgulanmış mesajlarla dolu.
Yani yapay zekâ ile hedefiniz yaratılacak istihdam sayısı olamaz. Ülkenin büyüklüğünü yüzde kaç arttıracağınızı da hedeflerinizin arasında sayamazsınız. En azından ulaşmak istediğiniz nokta bu olmamalı. Bu konuyla ilgili üniversite mezun sayınız üzerinden insan kaynağı politikası kurgulayacaksanız vah ülkemin haline… Ha bir de tüm bunları başarıp, uluslararası endekslerde yukarıda yer almayı hedefliyoruz.
Peki niye itiraz ediyorum? Belli ki bugün yaşanan sorunlar masaya yatırılmış, ulusal yapay zekâ stratejisi üzerinden bunlara yönelik havuç sunulmasına karar verilmiş ve bize de strateji belgesi diye açıklanmış.
Çünkü yeni ekonomiden ve onun olmazsa olmazı yapay zekâdan bahsediyorsanız; yaratacağınız toplam faydadan, fikir hürriyetinin gelişimine katkı sağlamaktan; bunu bir sektör olarak görmekten çok olmazsa olmaz bir başlık olarak değerlendirmekten bahsetmiyorsanız yanlış yerdesiniz.
Zira bu iklimi oluşturduktan sonra istihdamdan zenginleşmeye kadar her şey kendiliğinden ortaya çıkacak değerlerdir. Bunları hedefleyerek yola çıkamazsınız. Siz bir ülkenin ekonomisinin, ekonomiye yaklaşımının bakış açısını değiştirmekten, bunu yaparken de fayda yaratmaktan söz etmelisiniz.
Özetle tekstil sektörünün geleceğini planlıyor ve olası çıktılarını da kamuoyuyla paylaşır gibi yapay zekâ stratejisi açıklıyorsanız kusura bakmayın; siz konuyu hiç anlamamışsınız demektir.