Çetin Ünsalan Yazdı: ‘TÜRKONFED’den tersine mentörlük hamlesi’
17 Eylül 2021Türk reel sektörünün gündeminde çok büyük problemler var. Finansmandan iş kayıplarına, nitelikli iş gücünden yönetim modellemesine, dijitalleşmeden sürdürülebilirliğe kadar acilen çözülmesi gereken gündemlere sahip.
Fakat bunların hepsinin ötesinde yeni ekonominin en önemli aktörü olan Z kuşağının devreye girmeye başlamasıyla işler farklı bir boyuta taşınacak. Gerek firmaların yönetiminde, gerek tüketici olarak Z kuşağı çok farklı…
Mevcut kuşakla bu gençler arasındaki en önemli sorun ise ‘sen ne anlarsın’ yaklaşımı. Belki önceki yıllarda da bu gündeme geliyordu. Ama eski kuşak baskın karakter olduğu için, yeni gelenler içinden söyleniyordu.
90’lı yılların ikinci yarısından ve bilhassa 2 bin yılından sonra doğanlar ise böyle değil. Dünün gençlerinin içinden söylediklerini açıktan konuşuyorlar ve daha önemlisi eylemlerine de bu tavrı yansıtıyorlar.
Çok kısa süre içerisinde iş hayatında da tüketici grubunda da etkin olacaklar. İşte bu sırada sağlıklı bir ekonomi yaratabilmek için iki tarafın da birbirine ‘sen ne anlarsın’ demesinin önüne geçmemiz gerekiyor. Çünkü her iki tarafın da anladıkları var.
TÜRKONFED, yani Türkiye’deki tüm derneklerin en üst çatı federasyonu. Bu aşamada son derece hayati bulduğum bir hamle yapıyor. Kanal Ekonomi’de Celal Toprak’ın konuğu olan TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan tersine mentörlük hamlesinden bahsetti.
Büyük küçük demeden 275 derneğin bir araya geldiği bir yapının bu yaklaşımının reel sektörün dönüşümü adına çok önemli olduğunu düşünüyorum. Orhan Turan da aslında değişimi Z kuşağının ve kadınların gerçekleştireceğinin altını çiziyor.
Bir yanıyla kadın temsiliyetinin en yüksek olduğu yapı. Hatta federasyonun çalışanlarının yüzde 80’i kadın. İş Dünyasında Kadın Komisyonu’yla buradaki hamlelerini yapmışlar.
Ama bir de Genç TÜRKONFED Komisyonu söz konusu. Burada iki kuşağı bir araya getirme amacını taşıyorlar. Ve Federasyon şimdi bilhassa yönetim kurulunda ters mentörlüğü başlatmaya hazırlanıyor.
Gençleri yönetim kuruluyla eşleştirecekler. Niye? Orhan Turan bunun yanıtını şöyle verdi: “Çünkü bizim onları anlamamız lazım. Bir marka yeni nesli anlamazsa, onlara çözüm üretme şansı yok. Onlara fırsat eşitliği sağlamamız, alan açmamız, düşüncelerini demokratik şekilde aktarma iklimi yaratmamız lazım. Gençlerin şirketleri, markaları, ülkeyi de istenen yere taşıyacaklarına inanıyorum.”
Biliyoruz ki hayattan beklentileri, çalıştıkları kurumların değer yaratmasını arzulayan yapıları, değişen tüketim anlayışları ve toplam fayda, yaratıcı düşünceye dair ortam arayışları var.
Ben tüm bu gerçekler ortadayken ve daha önceki kuşaklar, gençleri susturup bastırırken, şimdi iki kuşak arasında köprü olacak, birbirini dinlemeyi, anlamayı sağlayacak bu çalışmayı hem olumlu, hem de anlamlı buluyorum.
Daha da önemlisi bunu Türkiye’nin mesleki anlamda en az güçlü derneğiyle, sözünün ağırlığı en güçlü sayılabilecek TÜSİAD’ı çatısı altında toplayan bir yapıyla ortaya koymalarının dönüşüm adına ümit verici olduğunu düşünüyorum.
İşte bizim kısır gündemler yerine, bunları tartışmamız lazım. Aksi takdirde yarın da işsizliğin, fakirliğin, anlaşmazlığın gölgesinde, çözümlerin değil, sorunun parçası olmaya devam ederiz.