Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Plaka sahiplerinin kölelik mücadelesi…’
27 Ekim 2021İstanbul’da taksi plaka sahiplerinin, daha doğrusu rantiyenin zorbalığı yaşanıyor. Neden rantiye dedim? Çünkü 17 bin 395 taksinin içerisinde kanuna uygun olarak hem taksicilik yapıp, hem plaka sahibi olanların oranı yüzde 10’u geçmiyor.
Ayrıca bu plaka sahiplerinin içerisinde, yine kanuna aykırı olarak eş dost üzerine alınan plakalarla birlikte resmen baronlaşmış bir kitlenin de olduğu biliniyor. Geriye kalan kısımda ise ağırlıklı olarak şoför esnaf çalışıyor.
Şoför çalışıyor diyorum ama o da tartışmalı. Çünkü yaşam koşulları sürekli zorlaşan, ekmeğini çıkaramayan şoförler herhangi bir özlük hakları olmadan, 2,6 milyon TL’lik plaka sahipleri için köle olarak çalıştırılıyor.
Bu koşullarda çalışmak istemeyen ve gerçekte mesleği bu olan insanlar ise sektörden çekilirken, yerine mesleği bu olmayan işsizlerin doluştuğunu görüyoruz. Bu da çaresizlik içinde çalışanlar kitlesinin ortaya çıkmasıyla birlikte, bu rantiye kesiminin kölelik uygulamalarına yol açıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu çarkı kırmak için 5 bin taksi projesi başlattı. Mesele dokuz kez UKOME’nin gündemine geldi ve reddedildi. Açıkçası proje ilk ortaya atıldığında ‘bu çemberi kırabilecek misiniz’ diye sorup, konuyu kaleme aldığımı bugün gibi hatırlıyorum.
Reddedildikçe yeniden gündeme getirilmesi beni ümitlendiriyor. Tasarı onuncu kez 28 Ekim 2021 tarihinde UKOME’nin gündemine gelecek. 1990 yılından beri tek bir taksi plakasına onay verilmeyen, böylece ellerinde plaka olan, çoğu şoför bile olmayan rantiyenin kölelik sistemi devam edecek mi; etmeyecek mi asıl tartışma konusu bu.
Şimdi taksi şoförlerine mesajlar çekiliyor ve oylamanın yapılacağı o gün, yani 28 Ekim’de konuyu protesto etmek için Yenikapı’da buluşulacağı dile getiriliyor. Bakın size bu mesaj gelen bir taksi şoförünün konuya ilişkin yorumunu aktarayım. Dedi ki:
“Biz neden işi bırakıp protestoya katılıyoruz ki? Neticede bu iş sadece plaka sahiplerini ilgilendiriyor. Aksine teklifteki özlük şartları şoför olarak çalışan bizlerin lehine. Şimdi ben o gün işi bırakıp Yenikapı’ya gitsem, kazanmasam da günlük yevmiyesini benden alan plaka sahibi, benim günlük kazanç kaybımı verecek mi? Pandemide neler yaşadığımızı biz biliyoruz.”
Mesele ilk gündeme geldiğinde plaka değerlerini düşüreceği için tepki çekiyordu. Oysa yeni taksi plakası verilmemesi korsandan sonradan iptal olan UBER uygulamasına kadar bir çok alternatifi ortaya çıkararak ihtiyacı gözler önüne seriyordu.
Bir de gerçek şoför esnafın direksiyondan ayrılmasıyla düşen çalışan kalitesi, niteliksizlik, kabalık da işin cabası. Bugün ise mesele sadece plaka olmaktan çıktı. Çünkü İBB yeni sisteminde sigortalı çalışmaktan maaşa, saat sınırlamasından giyim yardımına, performans priminden eve gidiş geliş için servise, öğle yemeği hakkından eğitime kadar bir dizi olanak sunulacağını açıklandı.
Açıklar açıklamaz da insanları yok pahasına köle gibi çalıştıran, ceplerinde trilyonluk plakalarıyla oldukları yerde keyif çatanların tadı kaçtı. Şimdi uygulamanın protesto edilmesini istiyorlar. Neden?
Çünkü kurdukları ağalık sistemi yıkılacak ve çalışan çalıştığından para kazanacak. Daha önemlisi meslek sadece gerçek şoförlere değil, kanuna uygun olarak şoför esnafı olup plaka sahibi olanlara da kalacak. Telaşın gerçek nedeni bu.