Çetin Ünsalan: Kendin çal kendin oyna
1 Temmuz 2021Türkiye ekonomisinin sorunlarının çözümü için ortak bir akla ihtiyacı var. Günübirlik politikalardan uzak, vatandaşın ve reel sektörün durumu öncelikleyen, rakamlarla değil, hayatın gerçeğindeki ekonomiyle dertlenen bir yapı.
Aslında daha önce de kaleme aldım; bir kere daha dile getireyim ki Anayasa ile temellendirilmiş böyle bir yapımız var. Ekonomik Sosyal Konsey… Yine hatırlatayım ki 2009 yılından beri toplanmıyor.
Her kesimin temsilcisinin olduğu bir yapıdan ortak akıl çıkar. Fakat çözüm adına böyle bir adım beklerken, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle Fiyat İstikrar Komitesi ve Ekonomi Koordinasyon Kurulu çıktı.
Hatta tartışma öyle yanlış bir yerden alevlendi ki, insan gülsün mü, ağlasın mı bilemiyor. Bunun Merkez Bankası’na müdahale edeceği konuşuldu. Sonra Hazine ve Maliye Bakanı Elvan, çıkıp bunun söz konusu olmadığını dile getirmek zorunda kaldı.
Gerçekten Merkez Bankası’nın politikalarında özgür olduğu kaç kişi düşünüyor? Farklı bir yapı olsa ne olur; olmasa ne olur? Zaten doğru ya da yanlış müdahale kanaati o kadar net var ki, bir adım daha atılması çok bir şeyi değiştirmez.
Oysa asıl bu meselede göz ardı edilen bir konu var. Yine rakamları tutturmak üzerine hedeflenmiş, bakanlardan ve ilintili kişilerden oluşan bir yapı kuruluyor ve ekonominin ihtiyacı bu değil.
Zaten tek seslilik ve arka arkaya yapılan hatalar nedeniyle bu noktaya gelmedik mi? Şimdi dışarıda yaşananları gözleri yumarak, zaten bir yanlışta sorumluluk alması gereken insanları bir araya toplayıp, sonra da politika geliştireceğini söylemek abes ile iştigal.
Herkes, bakanların da bürokratların da özgür iradeleriyle tavır takınamayacağını, fikir beyan edemeyeceğini biliyor. Aksi olsa 20 ayda 4 Merkez Bankası Başkanı değişmezdi. Bu nedenle komşular alışverişte görsün cinsinden oluşan bu komitenin de, bu komitenin Merkez Bankası’na müdahil olacağına ilişkin endişelerinde anlamı yok.
Gerçekten sorunlarla yüzleşmek ve onları çözmek adına bir yolculuğa çıkmak istiyorsak, derdimiz üç kuruş para gelsin diye makyajlı veriler yaratmak değilse, insanların işsizliğini de, müteşebbislerin yaşam savaşını da görmek istiyorsak kulaktan kulağa oynamayı bırakmalıyız.
İşletelim Ekonomik Sosyal Konseyi; orada tartışalım meseleleri ve ondan sonra ortak bir çözüm konuşalım. Şimdi göstermelik bir biçimde bakanlar ve bürokratlar periyodik olarak toplanıp, parmaklarını şakaklarına dayayıp, gelir geçer laflarla açıklamalar yapacaklar.
Fakat bunun hiç kimseye faydası olmadığı gibi, Türkiye’ye için çok büyük bir zaman kaybına neden olacağı o kadar açık ki. Ekonomi yönetimi veya temsil ettiği iktidar, önce sorunun büyüklüğünü anlamak, sonra çok sesliliğe inanmak, ardından da gerçekten çözüm istiyorsa, yanlışlarından vazgeçmek zorundadır.
Yoksa komite kurulmuş da müdahale edecekmiş. Yok, bakan da açıklama yapmış böyle bir şey söz konusu değilmiş. Bırakın Allah aşkına birbirimizi mi kandıracağız? Günün sonunda dert sorunları çözmek mi; değil mi? Önce bunun yanıtı verin.