Çetin Ünsalan: Değiştir

Veri ekonomisine gidilen, verinin yeni yüzyılın petrolü olduğu kabul edilen çağda, istatistik üzerinden veri toplayan kurumumuzun güvenilirliğini yerleyeksan etmeyi başardık.

Yetmiyormuş gibi, güven versin diye oluşturduğumuz kadroları da yine güven vermediği için değiştirir hale geldik. Merkez Bankası’ndan TÜİK’e kadar kurumlarımızın başında yönetici tutunamıyor.

Eskiden bir televizyon programı vardı. Belli bir yaşta olanlar hatırlar; Mehmet Ali Erbil sunardı. Değiştir… Şarkı söylerken birden bu komut gelir ve yarışmacı yeni bir şarkıya geçerdi.

Yarışma keyifliydi ama müzik olarak bakarsanız, ortaya çıkan da tam bir kakafoniydi. İşte Türkiye’nin ekonomiyi algılama ve yönetme biçimi de buna benzedi. Sürekli değiştir denilip gündem değiştiriliyor, alkış da alıyor; ama günün sonunda ortaya büyük bir sorunlar yumağı çıkıyor.

Niye bunları yazıyorum? 20 ayda dört Merkez Bankası değiştirip, bunun başarı diye sunulduğu bir ortamda, tek başarı, gerçek sorumluların gizlenmesidir. Aynı durum bakanlıklardan TÜİK gibi kurumlara kadar hepsi için geçerli.

Şimdi üç kişilik bir kadro değişimi daha yaptık. TÜİK’in üç başkan yardımcısı değişti. Hem de ne tesadüf enflasyonun düşeceğini tezinin aklı zorlayarak orta atılmasından hemen sonra.

Hatırlayacaksınız enflasyon yükselince önce başkan yardımcısı ardından başkan gitmişti. Ne hikmetse kâğıt üzerinde gevşeme olmuştu. Ama elbette sorun ortadan kalkmadığı için tekrar yükselip tarihi zirveleri gördü.

Tarihi zirve derken yanılmayın; resmi rakamlardan bahsediyorum. Sahadaki vatandaşın ve üreticinin enflasyonu zaten aldı başına gidiyor. Şimdi yeniden TÜİK’in yönetim kademesini değiştirdik.

Peki ne değişecek? İsteniyor diye rakamlarda enflasyon, işsizlik düşüyor ya da başka veriler Türkiye’yi zenginleşmiş gösteriyor diye sorunlar ortadan mı kalkacak? Bu bir çocuk oyunu mu?

Her ihmal, yanlış ve zaman kaybında 84 milyona çıkan ağırlaşan bir fatura gerçeği varken, değiştir oynayıp sorunları çözmesi gerekenlerin gönlünü mü hoş edeceğiz? Niye böyle bir mecburiyet olsun?

Türk Milleti, akıl ve bilimin ışığında, tarih sayfalarında olduğu gibi yeni ekonomide de fırsat varken hak ettiği yeri almak istiyor. Çıkın şu lunaparktaki komik aynalar standından… 5 dakikalık kahkaha için çok acı çekiyoruz.