Ekonomi
ÜNLÜ & Co’dan Günlük Bülten: ‘Merkez Bankaları Haftası…’
Öngörülebilirliğin düşük ancak volatilitenin yüksek seyrettiği bir haftanın ardından yeni hafta barındırdığı önemli gündem maddeleri ile piyasaların daha net bir yön tayin etmesine yardımcı olabilir...
Öngörülebilirliğin düşük ancak volatilitenin yüksek seyrettiği bir haftanın ardından yeni hafta barındırdığı önemli gündem maddeleri ile piyasaların daha net bir yön tayin etmesine yardımcı olabilir. Bu noktada, yurt dışında piyasaların uzun bir süredir odaklandığı Fed toplantısı öne çıkarken içeride ise politika faizinin üzerine yükselen enflasyon rakamının ardından PPK toplantısını takip edeceğiz.
Hatırlanacağı gibi Ağustos ayı sonundaki Jackson Hole sempozyumunun ardından Fed’in Eylül ayındaki toplantısında tahvil alımlarının azaltılmasına yönelik bir takvim açıklayacağına dair beklenti oluşmuştu. Ancak ABD’de Ağustos ayı istihdam verilerinin tahminlere kıyasla çok zayıf olması ve çekirdek enflasyon rakamının piyasa beklentisinin altında kalarak %4’e gerilemesi nedeniyle bu yöndeki açıklamanın Kasım ayına ötelendiği düşünülüyor.
Fed’in bir takvim açıklaması durumunda hem piyasa beklentisinin bu yönde olmaması hem de ekonomiye verilen desteğin azalmasına paralel olarak sürpriz olmayan bir şekilde piyasaların zayıfladığını görebiliriz. Ancak böyle bir senaryoda ilk etki negatif olabilecekse de bunun tamamen karamsar bir tablo çizmeyeceğini düşünüyoruz. Öyle ki, ekonomideki güçlü büyüme ve gelecek dönem kârlılıklarına ilişkin kuvvetli beklentiler hisse senetlerinde orta-uzun vadede değer kazanma eğiliminin korunmasını sağlayan nedenler olarak kalmayı sürdürüyor. Fakat şunu da eklemek gerekir ki, Fed’in daha fazla sıkılaşma periyoduna giderek yaklaştığını göz önünde bulundurursak geride bıraktığımız dönemlerdeki gibi güçlü performanslar göremeyebiliriz.
Fed’in bir takvim açıklamaması ve bunun Kasım ayına ertelenmesi durumunda ise piyasaların ilk tepkisinin nötr/hafif pozitif olduğunu görebiliriz. Ancak bu durum büyük resmi değiştirmeyecektir. Öyle ki, ekonominin mevcut momentumu ve fiyatlar üzerindeki yukarı yönlü baskı tahvil alımlarında azaltımın masadan kalkmasına izin vermeyecektir. Dolayısıyla yıl içinde bu yönde bir adım atılma ihtimalinin bu hafta takvim açıklanmasa bile yüksek kalmaya devam ettiğini düşünüyoruz. Kaldı ki, piyasa beklentisi de Kasım ayı toplantısında bir takvim açıklanacağı ve Aralık ayında ise bu takvime paralel olarak ilk azaltımın yapılacağı yönünde.
Azaltımın varlık fiyatları üzerindeki etkisine baktığımızda ise geçmiş yıllardaki örnekler bize bu tip dönemlerde getiri eğrisinin düzleşme eğilimi sergilediğini gösteriyor. Bu nedenle Fed’in aksiyon alması durumunda kısa ve uzun vadeli tahvil faizleri arasındaki makasın giderek daraldığını görebiliriz. Ayrıca ABD tahvil faizlerindeki yükseliş eğilimi orta vadede paritenin güç kaybetmesine neden olabileceği gibi değerli metallerin de baskı altında kalmasına yol açabilir.
Diğer taraftan alımların azaltılmasının ardından faiz artırımının yavaş yavaş radara gireceğini de unutmamak gerekiyor. 2014 yılında alımların 85 milyar dolardan 75 milyar dolara ilk kez geri çekilmesinden ilk faiz artırımına kadar geçen süre yaklaşık olarak 2 yıl olmuştu. Ancak ekonominin gücü düşünüldüğünde bu kez çok daha kısa sürede bir artırımın gelmesi sürpriz olmayacaktır. Mevcut durumda Fed 2023 yılını adres göstermeye devam ediyor.
TCMB ise PPK toplantısını Fed toplantısının hemen ardından 23 Eylül’de gerçekleştirecek. Hatırlanacağı gibi Ağustos ayında enflasyon yıllık bazda %19,25 seviyesine ulaşarak politika faizinin üzerine yükselmişti. Bu durum Merkez Bankası’nın daha fazla sıkılaştırma yapması gerektiğine yönelik bir algı da yarattı. Ancak bankanın faiz artırımı seçeneğini kullanmayacağını düşündüğümüzden çekirdek enflasyondaki göreceli olumlu görünümü öne çıkartacağını ve gıda fiyatlarındaki artışın geçici olacağı söylemini kullanabileceğini tahmin ediyoruz. Faiz indirimleri açısından baktığımızda ise genel hatlarıyla enflasyonun görünümünün bu yıl faiz indirimi için çok fazla imkân vermeyeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle Eylül toplantısında da faizlerde değişiklik beklemiyoruz. Ancak geçen hafta TCMB’den gelen çekirdek enflasyon vurgusunu göz önünde bulundurduğumuzda 23 Eylül’deki toplantıda özellikle mesaj cümlelerinde değişiklik olup olmayacağını izleyeceğiz. Eğer söylemlerde değişiklik görmeye başlarsak bu durum bankanın ölçülü faiz indirimlerine başlayabileceğine yönelik bir algı yaratabilir.
USD/TL’de yukarı yönlü tepkiler artıyor
Bu hafta hem Fed toplantısı hem de TCMB PPK toplantısında verilecek mesajların kurun görünümünde belirleyici olacağını düşünüyoruz. Bu noktada, Fed’in tahvil alımlarında azaltım başta olmak üzere ekonomiye verilen desteğin azaltılmasına yönelik olası mesajlarını yakından takip edeceğiz. İçeride ise politika faizinin üzerinde seyreden yıllık enflasyon rakamının ardından çekirdek enflasyona daha fazla vurgu yapmaya başlayan TCMB’nin daha önceki toplantılarında kullandığı söylemlerinde değişiklik olup olmayacağı TL’nin performansı açısından kritik önem taşıyor.
Borsa İstanbul destek bölgesinin üzerinde tutunuyor
Geçtiğimiz hafta boyunca net bir yön tayin etmekte zorlanan BIST-100 endeksi yurt dışı piyasalara paralel olarak volatil sayılabilecek bir görünüm sergiledi. Çarşamba günkü Fed toplantısına kadar geçen hafta şahit olduğumuz tablodan çok farklı bir görünümle karşılaşmayı beklemezken Fed ve TCMB PPK toplantılarının ardından ise kısa vadeli görünümün biraz daha netleşeceğini tahmin ediyoruz. Teknik açıdan baktığımızda ise sık sık dikkat çektiğimiz gibi 200 günlük hareketli ortalamanın altında olunmasının kırılganlık yaratmaya devam ettiğini söyleyebiliriz. Bu noktada 1415 desteğinin üzerinde kalınmasının zayıflığın derinleşmemesi adına önemli olduğunu düşünüyoruz.
BIST-30 EKİM VADELİ VİOP KONTRATI
200 günlük hareketli ortalamasının altına gerilemesinin ardından Ekim vadeli kontrat üzerindeki baskı artarken 1530 puan sınırına kadar geri çekilme yaşandı. Zayıflığın ortadan kalkması için yukarıda 1546 ve 1555 puan seviyelerinin aşılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun gerçekleşmediği bir senaryoda aşağıda 1530 puanın ardından 1515 seviyesi ilk destek noktasını oluşturuyor.
USD/TL EYLÜL VADELİ VİOP KONTRATI
Geçtiğimiz haftaki bültenlerimizde 8,5315 seviyesini önemli bulduğumuzu ve bu seviyenin aşılması durumunda 8,5800’e doğru bir eğilim oluşabileceğine dikkat çekmiştik. Bu noktanın kuvvetli bir şekilde kırılması ile yukarı yönlü hareket ivme kazanmış durumda. Aşağıda 8,5000 ve 8,5800 destek seviyelerini oluştururken 8,6000’ın üzerinde kalınması durumunda 8,7000 ve 8,7700 sonraki direnç seviyelerini oluşturuyor.
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ÜNLÜ & Co