Ekonomi
Elektrik zamlarının üreticiye yüklenmesi enflasyonu şahlandırıyor
Elektrik faturaları ve ekimde gelecek zamlar geçtiğimiz haftaların en sıcak gündem maddesi oldu. Uzmanlar farklı artış oranlarındaki beklentilerini ve bunun sebeplerini açıklarken neredeyse herkes 1 Ekim’den itibaren elektrik fiyatlarının zamlanacağı beklentisinde birleşti...
Elektrik faturaları ve ekimde gelecek zamlar geçtiğimiz haftaların en sıcak gündem maddesi oldu. Uzmanlar farklı artış oranlarındaki beklentilerini ve bunun sebeplerini açıklarken neredeyse herkes 1 Ekim’den itibaren elektrik fiyatlarının zamlanacağı beklentisinde birleşti. Elektrik tedarikçileri karşılaştırma ve değiştirme sitesi encazip.com, elektrik zamlarının tüketiciye etkisi ile ev harici elektrik tüketimindeki fiyatların yüksek olmasının tüketiciye ve makroekonomiye etkisini analiz etti.
Elektrik tarifelerinde 1 Ekim’den itibaren geçerli olacak zam beklentisi elektrik piyasasında ortak bir görüş haline geldi. En geç 30 Eylül’de açıklanacak ulusal tarifelerde zam yapılmasına kesin gözüyle bakılırken farklı abone gruplarına farklı oranlarda zam yapılacağı söylentileri de enerji kulislerinde konuşuluyor. Vatandaşın cebini daha az etkilemesi amacıyla gerekli artışın ev harici abone gruplarına yükleneceği ve ev abone grubuna yapılacak zammın sınırlı tutulacağı da söylentiler arasında. Elektrik tarifeleri karşılaştırma ve değiştirme sitesi encazip.com’un yaptığı analize göre, gerekli olan elektrik zamlarının ev harici yani sanayi, tarım ve ticarethane abone gruplarına daha çok yansıtılmasının tüketiciye etkisi çok daha olumsuz oluyor.
Ulusal tarifelerin belirlenmesinde görevli tedarikçilerin kar garantileri de önemli bir faktör
Elektrik tedarikçisini değiştirmemiş tüketicilere uygulanacak elektrik fiyatlarını belirleyen ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirlenen ulusal tarifeler, elektrik üretim maliyetlerini gözeterek üç ayda bir açıklanıyor. EPDK bu tarifeleri hesaplarken yönetmelikle belirlenmiş formülleri kullanıyor. Bir diğer taraftan kamuya ait olan ve elektrik kapasitesinin yüzde 25’ine denk gelen EÜAŞ santrallerinden üretilen elektrik, bazı abone gruplarının fiyatlarını sübvanse etmek için 21 görevli elektrik şirketine piyasa maliyetlerinden daha ucuza satılıyor. Böylece bu şirketlere taahhüt edilen kar oranı sağlanırken elektrik maliyetlerindeki artışın tüketicilere daha sınırlı yansıması amaçlanıyor.
2018’den itibaren ev harici elektrik fiyatlarında fahiş artış oldu
Geçmişte bu sübvansiyon daha çok tarımsal sulama ve sanayi abone gruplarına göre yapılıyor ve böylece üreticinin en önemli girdi maliyetlerinden biri olan elektrik maliyetleri düşürülerek son tüketici ürünlerinin fiyatlarının düşük olması sağlanıyordu. Diğer taraftan üretim dışı abone grupları olan ev ve ticarethane abone grupları görece daha yüksek fiyattan elektrik kullanıyor ve enerji tasarrufu teşvik ediliyordu. Ancak 2018’in Ağustos ayından itibaren bu durum değişti ve sanayicinin, çiftçinin ve esnafın kullandığı elektrik fiyatı, evlerdekinin neredeyse iki kat üzerine çıktı. Bunun sonuçlarının ise makroekonomik verilere yansıdığı görüldü.
Üretici elektrik fiyatlarının yüksek olması, enflasyonu da yükseltiyor
Üretici ve ticarethane elektrik fiyatlarının yüksek tutulmasının en hızlı yansıması, üretici enflasyonu tarafında oluyor. Ev harici elektrik fiyatları ile üretici enflasyonu grafiklerine bakıldığında yapılan her elektrik zammının üretici enflasyonunu direkt olarak etkilediği görülüyor. 2018’in Eylül ayında yüzde 46 ile rekor kıran üretici enflasyonun açılandığı dönem ile önceki iki dönemde, ticarethane elektrik fiyatları toplamda yüzde 77 yükseltilmiş ancak ev elektrik fiyatları ilk defa bunun çok altında tutulmuştu. Takip eden aylarda da üretici elektrik fiyatlarındaki artış evlerin çok üzerinde olmaya devam etti ve enflasyondaki artış da buna paralel seyretti.
Üreticinin maliyetinin artması ise eninde sonunda tüketici fiyatlarına yansıdığından ev tüketicileri evlerindeki elektrik faturalarına daha düşük bedeller ödese de bu farkın çok daha fazlasını market alışverişinde harcadı. 2018 öncesinde ev elektrik fiyatlarından düşük olan üretici elektrik fiyatlarının, bu tarihten günümüze kadar evlere kıyasla daha fazla yükselmesi, bir başka değişle gerekli fiyat artışının üreticiye ve esnafa yüklenmesi enflasyonun yükselmesinde etkili oldu.
Zamların üreticiye yüklenmesi tüketiciyi daha kötü etkiliyor
Tüketici enflasyonu tarafında ise evlere yapılan elektrik zamlarının etkisinin, üreticiye yapılan zamlardan çok daha sınırlı olduğu gözlemlendi. Buna en güzel örnek ise Temmuz 2019 verilerinde ortaya çıktı. Temmuz ayında sanayi elektrik fiyatları yüzde 13 ve tarım fiyatları yüzde 16 indirilirken ev elektrik fiyatları yüzde 19 zamlandı. Ev elektrik fiyatları zamlanmış olsa da tüketici enflasyonunun devam eden aylarda yüzde 16 seviyelerinden yüzde 8,5 seviyelerine düştüğü gözlemlendi. Bu veriye göre bahsi geçen aylarda tüketiciler elektrik faturalarına daha yüksek ödeme yaptıysa da üretici elektrik fiyatlarının düşürülmesi ile market alışverişleri ve diğer harcamalarında daha az ödeme yaparak daha avantajlı konuma geldi.
Marketlerin elektriği pahalı olursa ürün fiyatı da artar
Ev harici abone gruplarındaki elektrik fiyatlarının yüksek tutulmasının sakıncasının bir örneğini de son günlerde sıkça tartışılan market fiyatlarındaki artışlarda da görmek mümkün. Tüketiciler çoğunlukla semt pazarlarındaki ürünlerin marketlere kıyasla çok daha ucuz olduğunu ifade ediyor. Pazarcılara göre farklı maliyetleri olsa da marketler, elektriği en pahalı tüketen abone grubu. Marketlerin içinde bulunduğu ticarethane abone grubundaki elektrik fiyatları evlere kıyasla yüzde 49 daha yüksek. Bu durum da haliyle marketlerde satılan ürünlerin fiyatına yansıyor.
Elektrik zamlarının üreticiye yüklenmesi ekonomiyi olumsuz etkiledi
Veriler incelendiğinde üretici elektrik fiyatlarındaki yükselişin, diğer makroekonomik verilerin düşüşüyle paralel olduğu gözlemlendi. 2017’de 10 bin 600 dolar seviyelerinde olan kişi başına düşen milli gelir de yükselen üretici elektrik fiyatlarına paralel olarak düştü ve 2020’de 8 bin 500 dolar seviyesine indi. Aynı paralellik, GSYİH’de de gözlemlendi. 2017’de 859 milyar dolar olan GSYİH’deki düşüş, 2018’de hızlandı ve 2020’de 720 milyar dolar seviyesine kadar geriledi. 2017 ile 2021 yılları arasında sanayi elektrik fiyatlarına yüzde 216, tarımsal sulamaya yüzde 226 ticarethaneye yüzde 230 zam yapılmış ancak evlerdeki zam yüzde 121 ile sınırlı tutulmuştu. Bu veriler, üretici elektrik fiyatlarının yüksekliğinin ekonomiyi olumsuz etkilediğinin bir başka göstergesi olarak dikkat çekiyor.
Avrupa’da ev harici elektrik fiyatı yüzde 56 daha ucuz
Yüksek elektrik faturaları Avrupalı ev tüketicilerin de tepki gösterdiği bir durum. Ancak güçlü ekonomisi ve düşük enflasyonu ile dikkat çeken Avrupa ülkelerinde üretici elektrik fiyatları, tüketicilerin tepkilerine rağmen ev elektrik fiyatlarından bir hayli ucuz. Avrupa’da ev harici elektrik fiyatları, evlere göre ortalama yüzde 56 daha düşük. Türkiye’de ise bunun tam tersine sanayici, esnaf ve çiftçi, evlere göre yüzde 28 daha yüksek fiyattan elektrik kullanıyor.
“Sanayici, çiftçi ve esnafın elektriğine zam yapılırken defalarca düşünülmeli”
“Makroekonomik verilerin hesaplanmasında pek çok faktör etkili olsa da enerji maliyetleri çok önemli bir unsur. Elektrik fiyatları ile makroekonomik verilerin paralelliği, ekonominin enerji maliyetlerine hassasiyetini gösteriyor.” diyen encazip.com’un kurucusu Çağada Kırım, encazip.com’un yaptığı analizi ise şöyle yorumladı: “Verileri incelediğimizde ve gelişmiş ülkelerdeki örneklere baktığımızda evlerde kullanılan elektrik yerine ev harici gruplarda kullanılan elektriğin sübvanse edilmesinin esas faydasının tüketiciye ve ülke ekonomisine olduğunu görüyoruz. Bu durum tüketici elektrik faturalarının fahiş oranda yükselmesi anlamına da gelmez, adil fiyatlandırma ile sorun çözülür. Tüketicilerin elektrik faturaları görece daha fazla gelebilir ancak esas değişikliğin market harcamalarındaki düşüşte olduğu kolayca fark edilir. Şahsi görüşüm olarak piyasaya müdahale etmeyi ve herhangi bir sübvansiyonu doğru bulmasam da bir sübvansiyon yapılacaksa bu mutlaka üretici tarafında olmalı. Bunun dışında elektrikte tek birim fiyat uygulaması gündeme gelebilir ve her abone grubu için aynı elektrik fiyatı belirlenerek sübvansiyon eşit dağıtılabilir. Özetle, ev elektrik fiyatlarına zam yapılırken bir kere, üretici elektrik fiyatlarına zam yapılırken ise defalarca düşünülmeli”.