Sosyal Medya

Ekonomi

Zülfikar Doğan: Gerçeklikten kopan iktidar liderleri üzerinde ‘mecburi seçim’ baskısı artıyor

1 Ekim’deki TBMM açılışında muhalefeti yeni sivil anayasa üzerinden sıkıştırmaya çalışan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM…

Zülfikar Doğan: Gerçeklikten kopan iktidar liderleri üzerinde ‘mecburi seçim’ baskısı artıyor

1 Ekim’deki TBMM açılışında muhalefeti yeni sivil anayasa üzerinden sıkıştırmaya çalışan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında anayasa konusunda kendi kalesine çıkarılması zor bir gol attı.

Yeni anayasa için önce Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, dinin ve İslam ilkelerinin günlük hayatta, işte, ticarette, adalette yer alması gerektiğini ‘inanç insan ile Allah arasında’ yaklaşımının söz konusu olamayacağını söylemişti.

Ardından eski AKP Milletvekili Resul Tosun, anayasanın ‘değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez’ hükmü kapsamındaki ilk dört maddenin kaldırılmasını, laiklik ilkesinin anayasadan çıkartılmasını savunmuştu.

AKP kurucusu, eski meclis başkanı ve adalet bakanı, halen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Cemil Çiçek bu açıklamalara tepki göstererek, AKP’nin böyle bir gündeminin olmadığını, laikliği tartışmanın daha geniş kesimleri AKP’den uzaklaştıracağını ifade etti.

AKP sözcüsü Ömer Çelik de AKP’nin laiklik konusunda hiçbir tereddüdünün olmadığını vurguladı.

Bu kez yine bir başka AKP kurucusu, eski meclis başkanı ve Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi İsmail Kahraman’dan çıkış geldi. Kahraman, anayasaya değiştirilmez maddeler koymanın yanlış olduğunu, dini bir anayasa yapılması gerektiğini, laikliğin tartışılmasını gündeme getirince, yine AKP sözcüsü Ömer Çelik devreye girerek yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Herkes yeni Anayasa ile ilgili olarak görüşlerini söyleme hakkına sahiptir. Ama AK Parti olarak herhangi bir şekilde, laiklik prensibinin Anayasa’da kesinlikle yer alması gerektiğini ifade etmiştim. Laiklik Anayasa’da vazgeçilmezdir. AK Parti burada laik devlet düzenini koruyacaktır.”

Bu tartışmalarla ‘yeni sivil anayasa’ konusunda, AKP içinde derin çatlaklar olduğu açığa çıktı. İttifak ortağı MHP ise ‘Anayasanın ilk 4 maddesi kırmızı çizgimizdir’ açıklamasını çok önden yapmıştı.

Dolayısıyla Cumhur İttifakı partilerinin kendi içindeki derin görüş ayrılıkları yanında, birbirleriyle de farklı düşündükleri gözleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise AKP grubundaki konuşmasında, DİB Başkanı Erbaş, eski vekil Tosun ve YİK üyesi Kahraman’ın, anayasanın ilk 4 maddesi ve laiklikle ilgili sözlerini tamamıyla CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ya mal edince, ana muhalefet lideri de Erdoğan’ın acilen sağlık raporu almasını gündeme getirdi.

Erdoğan grup konuşmasında; “Biz yeni anayasa diyoruz, birileri de çıkıyor gerekirse ilk 4 maddeyi de değiştiririz diyerek PKK güdümündeki siyasi yapıya göz kırpmaya çalışıyor. Anayasa’nın ilk dört maddesini değiştirme fikri CHP’nin ve dolayısıyla tüm CHP’lilerin ifadesi midir yoksa Kılıçdaroğlu’nun kişisel fikri midir? Bu CHP’nin kurumsal iradesi ise ortada ülkemiz açısından çok vahim bir sorun var demektir. Çünkü bu durumda CHP Anayasa gibi temel bir konudan başlayarak tümüyle HDP’nin vesayetine girmiş demektir” ifadelerini kullandı.

CHP lideri de yaptığı paylaşımda Erdoğan’a şu karşılığı verdi:

“AK Parti’nin ileri gelenleri ‘Anayasanın ilk dört maddesinin değişmesini’ talep ediyor; Erdoğan, benim söylediğimi zannediyor. Artık sağlık raporu istemek, bir devlet güvenliği meselesi haline gelmiştir. Erdoğan, bağımsız bir kuruluştan, sağlık raporu almalıdır, hem de hemen!”

CHP’nin resmi hesabından da AKP’lilerin laiklik konusundaki konuşmalarıyla, Kılıçdaroğlu’nun farklı zamanlarda aynı konudaki açıklamalarının videosu yayınlanarak, “Anayasanın ilk dört maddesinin değişmesini talep eden İsmail Kahraman iki arada bir yerde CHP’li olmadıysa, Erdoğan’ın kafası çok kötü karıştı demektir. CHP anayasanın ilk dört maddesi konusunda nettir. Bu maddeler değişmez, değiştirilemez” denildi.

Erdoğan’ın böylesi bir çarpıtmaya girmesi, Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i de araya katarak her iki ismi HDP üzerinden vurmaya çalışması, siyasi çaresizliğinin sonucu.

İttifak ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bir gün önce kebapçıları ‘terörist ve bölücü’ diye itham edip, işsizlik artışından sorumlu tutan ifadeleri, her iki liderin de gerçeklikten ciddi anlamda koptuğunu sergiliyor.

Bahçeli’ye sosyal medyada gerek yurttaşlar gerekse kebapçılardan tepki yağarken, Meral Akşener İYİ Parti TBMM grubunda bir kebapçıyı kürsüye çıkartarak konuşturdu. Bahçeli kebapçıları, Erdoğan yurt sorunu yaşayan üniversitelileri terörist ilan ederken, son dönemde soğan-patates üreticileri, Hal esnafı, market zincirleriyle birlikte, iktidarın “terör listesindeki” toplum kesimleri her geçen gün artıyor.

İktidarın, muhalefetin erken seçim taleplerini bertaraf etmek için seçim ve siyasi partiler yasası değişikliklerini bütçe sonrası meclise getirerek, görüşülmesini 2022’nin Ocak-Şubat’ına sarkıtma planı, iktidar medyasındaki senaryolardan birisi.

Anayasa uyarınca, yasalaştıktan en erken bir yıl sonra yapılacak seçimlerde uygulanabilecek değişikliklerle, muhalefetin erken seçim çağrılarının önünün kesileceği, 2023 martına kadar erken seçim tartışmalarının gündemden düşürüleceği öne sürülüyor.

Ancak iktidar ittifakı artık gündem belirleme, siyaseti tasarlama gücünden hızla uzaklaşıyor.

Henüz kendi içinde bile dar ya da daraltılmış bölge, seçim barajı, ittifaklar vb. konularında anlaşamayan AKP-MHP’nin, masa başı planlarının tutmama ihtimali de var ve bu ihtimal çok da düşük değil.

Öyle ki, gıda fiyatlarındaki olağanüstü artışlar, peş peşe gelen zamlar, artan kurlar, kış yaklaşırken elektrik-doğalgaz faturasını ödeyemeyen abone sayısının 5 milyonu aşmış olması iktidar açısından büyük açmaz. Ayrıca, mecliste görüşülmesine başlanan 60 maddelik yeni torba yasayla yılbaşından itibaren yüklü vergi artışları, yeni vergiler ve Cumhurbaşkanına bu vergileri üç kata kadar artırma yetkisi veren düzenlemeler, toplumsal-sosyal-ekonomik tepkileri daha da yukarılara çekmeye aday.

Muhalefet partilerinin sahada giderek artan etkinlikleri ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş konusunda görüşme trafiğiyle, uzlaşının ilerlemesi, meclis içi ve meclis dışında AKP-MHP ittifakını iyice zorlayacak, köşeye sıkıştıracak.

Muhalefetin Erdoğan’ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki karşı kampanyaya hız vermesi, seçimler normal zamanında yapılırsa Erdoğan’ın yeniden aday olamayacağı tartışmalarını alevlendirmesi söz konusu.

Akşener’in grup konuşmasında Cumhur İttifakı’na ‘Erdoğan’ın yerine başka bir aday bulun’ diye seslenmesi, bu stratejinin işareti. İktidar medyası İmamoğlu, Yavaş, Akşener, Kılıçdaroğlu, İlhan Kesici ile Millet İttifakı’nın adayını tartıştırma çabalarından sonuç alamayınca, eski Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Haşim Kılıç ve mevcut Başkan Zühtü Aslan’ın isimlerini ortaya attı.

İktidar medyası içinde, medyanın yüzde 90’ını kontrol etmenin iktidara getirisinin olmadığı tartışmalarıyla, başta Fahrettin Altun olmak üzere, Erdoğan’ın siyaset ve medya stratejisini planlayanlara tepkiler yükseliyor.

Yıllarca Erdoğan’ın kampanya stratejilerini planlayan ve yürüten Andy-Ar başkanı Faruk Acar’ın İYİ Parti’ye geçişi, eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın kurucusu olduğu, Erdoğan’a ve AKP’ye yıllarca seçim ve siyasi strateji katkısı veren ANAR’ın başkanı İbrahim Uslu’nun da CHP’ye danışmanlık yapmaya başlaması, iktidar duvarında açılan gedikler.

İktidar cephesinde, medyasında derinleşen çatlakların yanı sıra, bürokraside de çözülmelerin başladığı, muhalefete kritik evrak-dosya akışının hızlandığı gözle görülür hale gelmiş durumda.

Erken seçimi gündemden düşürmek için seçim yasası değişiklikleri 2022’ye sarkıtılsa bile iktidarın zafiyeti, yönetme yeteneği hızla eriyor.

Mevcut ve önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak daha ağır ekonomik, sosyal, dış politika koşulları, AKP’de yaşanacak ayrışma ve kopuşlar, Erdoğan’ı yeni değişikliklerin yürürlüğe gireceği süreyi de beklemeksizin seçim kararı almaya mecbur edebilir.

Süreç böyle bir noktaya doğru ilerliyor.

Kaynak: Ahval

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler