Uzmanlar Erdoğan’la aynı görüşte değil; Salgın kontrole alınmadı, 4’üncü dalga yaşanır!

Uzmanlar, ‘tam kapanma’nın ardından “Salgını büyük ölçüde kontrol altına aldık” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la aynı görüşte değil. Erdoğan, 17 Mayıs’ta “Ramazan ayı boyunca uyguladığımız kısmi ve tam kapanma tedbirleri sayesinde salgını yeniden büyük ölçüde kontrol altına aldık” demişti.

Diken’e konuşan uzmanlardan Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, ‘tam kapanma’nın sadece hastanelerin yükünü hafiflettiğini belirtti. Türk Tabipleri Birliği (TBB) Merkez Konseyi üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt salgının kontrole alınabilmesi için nüfusun yüzde 50’den fazlasının aşılanması gerektiğini belirtti. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip de yaygın test zorunluluğuna dikkat çekti.

Uzmanlar ayrıca üç haftalık süreci ‘tam değil, yarım yamalak kapanma’ olarak niteledi.

Tam kapanma olabilmesi için devletin gerekli sosyal desteği sağlayarak işe gidiş gelişleri durdurması gerekiyor. İşe gitmek zorunda olanlar çoğunlukla toplu taşıma kullanıyor ki bu, virüs yayılımını artıran etkenlerden biri. Ayrıca virüs evlere taşınabildiği için ev içi bulaş riski de yükseliyor.

Tutluoğlu: Kapanmalar anlık nefes almamızı sağlıyor sadece

Prof. Dr. Tutluoğlu vaka sayılarında ciddi ölçüde azaldığını teslim etmekle birlikte bu düşte ‘tam kapanma’nın etkisinin söylendiği gibi olmadığı görüşünde: “Virüsün normal bir seyri var. Önce bir pik yapıyor. Sonra da düşüşe geçiyor. O düşüşe geçerken kapanma kararı açıklanmıştı. Yani kapanma kararı alındığında -rakamlarla oynanmış olsa bile- vaka sayıları 60 binden 30 binlere düşmüştü. Kapanmalar hastane yükünü azaltmak için iyi, salgını önlemek için değil. Anlık nefes almamızı sağlıyor sadece.”

 ‘Aşılama yetişmezse ekimde 4’üncü dalga yaşanır’

‘Kademeli normalleşme’ sürecinin ardından 1 Haziran’da başlaması beklenen normalleşme sürecinde vakaların tekrar pik yapıp yapmayacağı merak konusu.

Tutluoğlu yeni bir pik beklemiyor ama yeterince aşılama yapılmazsa ekimde 4’üncü bir dalga gelebileceği görüşünde: “İnsanların açık havada zaman geçirmesi olumlu yönde etki yapıyor. Virüs yükü genel olarak azaldığı zaman enfeksiyonu hem seyrek görüyoruz hem de ciddi enfeksiyonları az görüyoruz. Yani bir miktar artış olabilir. Ama bizim yapma ihtimalimiz olan hatalar var. Yani toplu açılışlar tarzı şeyler olursa artış olabilir. Aşılama için de ağustos sonuna kadar hedeflediğimiz aşıyı yetiştirmemiz lazım. Yani ikinci dozlar ağustos sonunda bitmeli. Çünkü ancak ağustos sonunda bitirirseniz 15 Eylül’e kadar o tesir süreleri tamamlanmış oluyor. Sonbahara kadar toplumun yüzde  60-70’ini aşılamazsak ekimde sonra dördüncü bir dalga yaşayabiliriz. Aşı desteği olmadığı sürede istediğiniz kadar kapanın açılın.”

Akkurt: Tam açılma olursa temmuzda aynı noktaya geliriz

Prof. Dr. Akkurt, sahadan gelen bilgilere göre yarı yarıya düşen vaka sayılarının 1 Haziran’da ‘tam açılma’ halinde aynı noktaya dönüleceği görüşünde: “Hafta sonuna doğru azalma devam edecek ve 10 binin altına düşecektir. Ama eğer aşılama olmazsa tekrar her şey başa döner. Hele 1 Haziran’da tam açılma şeklinde bir şey olursa temmuzla beraber vaka sayılarında tekrar aynı noktaya geleceğimiz gözüküyor.”

Salgının başından bu yana mücadele kapsamında hiçbir parametrenin dikkate alınmadığını belirten Akkurt, başta aşının geldiğini vurguladı: “Ülkenin yüzde 50’den fazlası, hatta mümkünse 70’ten fazlasının bağışıklığının sağlanması lazım. Yüzde 50’nin üzerine çıkmış ülkelerde bile nerdeyse kontrol altına alındı gibi görünüyor ama biz daha oralarda değiliz. Bizde iki doz aşı yapılanların oranı yüzde 13. Yüzde 30-40’larda olmamız gerekiyordu.”

‘Turizm kaygısının sonuçları olumsuz olur’

Vaka sayılarında 10 bin bandına düşülmesinin bir şey ifade etmediğini, aslolanın 100 binde 10’un altına düşmek olduğunu ifade eden Akkurt turizm kaygılı kararları da eleştirdi: “10’un altında olan hiçbir ilimiz yok. Bir iki hafta içinde epidemiyolojik gidişatın gösterdiğine göre bazı iller maviye dönebilir ama 1 Haziran’dan itibaren turizmi -emekçi sınıfını rezil eder tarzda yapılan kampanyalarla- tüm dünyaya açmaya kalkarsak ki kalkıyoruz, sonuçları olumsuz olacak. Bunun mantığı, ‘Bize en az iki doz aşısı olan turist gelebilir’ dememiz lazımdı. Kapıda en az 72 saat önce PCR negatif olan gelmeli. Ama biz bunu demedik, ‘Emekçileri aşıladık’ dedik. Bunun bir faydası yok. Emekçiler turistten aldığını kendi evine ve topluma taşıyacak. Bilimsel bir mantığı olmayan kararlar alınıyor.”

Saip: Vaka sayıları azaldı ama yoğun bakımlar dolu

Prof.Dr. Saip de vaka sayılarının azaldığını söylemekle birlikte yoğun bakımların hala dolu olduğuna dikkat çekti. Çünkü ‘tam kapanma’ kararından önceki ciddi vaka artışının etkisi hala devam ediyor.

Saip’e göre vaka sayılarındaki azalmada hava sıcaklığının artması da etkili.

‘Salgın hızlı aşılama ve yaygın testle kontrole alınabilir’

Saip salgının kontrole alındığına ise katılmıyor: “Salgını kontrol altına alabilmek için hem yaygın test hem de hızlı aşılama yapılması gerekiyor. Test sayılarının artırılması lazım. Semptom göstermeyenler de taranmalı. Şu an sadece semptom olanlara ya da başvuranlara test yapılıyor. Elimizdeki verilerin detaylarına hala sahip değiliz. Kapalı ortamlarda yayılıyor. Bu nedenle riskli alanlar sık sık taranmalı, pozitif çıkması durumunda hem ileriye hem de geriyor doğru onların temasları taranarak izole edilmesi lazım. Filyasyon dediğimiz temaslı takibi yapılmıyor.”

‘Mutasyonluları bilmiyoruz, eylülde yeni pik yaşanabilir’

Saip, eylülde yeni bir pik yaşanabileceğine de dikkat çekti: “Yaz aylarında hem havalar ısındığı için hem de insanlar açık havada olacağı için bu oranlarla karşılaşmayabiliriz. Ama toplu çalışma yerlerinde denetim artırılmalı. Biz de çeşitli varyantlar var o varyantların sık taranması lazım. Bizde biraz rastgele yöntemler kullanılıyor. Mutasyonluların da bilinmesi ve onların çok iyi izole edilmesi lazım. Bu nedenle yeni pik yaşayabiliriz. “

diken.com

Yazının Kaynağına Buradan Ulaşabilirsiniz