Ekonomi
Erdoğan’ın açıklamalarından ortaya çıkan: TL’de dikiş tutmayacak, sistematik risk kapıda
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklama yapıyor. Erdoğan’ın açıklamaları TL/dolar’da 11,47 ile yeni bir erime yarattıysa…
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklama yapıyor.
Erdoğan’ın açıklamaları TL/dolar’da 11,47 ile yeni bir erime yarattıysa da anlattıklarından ortaya çıkan Türkiye ekonomisinin çok daha büyük sistematik risklerle karşı karşıya olduğu gerçeği.
Şimdilik sadece Erdoğan’ın açıklamalarından ekonomi ve yeni enflasyon politikasıyla ilgili satır başlarını paylaşalım:
Sadece kurdaki yükselişe bağlı olarak ortaya çıkan fiyat artışıyla yatırımı, üretimi, istihdamı doğrudan etkilemez. Velev ki bunun adı enflasyon olsa bile, dünyaya baktığımızda ülkelerin enflasyonu yenmek için farklı politikalar izlediğini görüyoruz. Kimi faizi artırmış, kimi döviz çıpası kullanmış, kimi enflasyon hedefine gitmiştir.
Kur, faiz ve fiyat artışları üzerinde oynanan oyunları görüyoruz; mandacı iktisatçıların politikalarını reddediyoruz.
Bu politikayla biz ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, hangi risklerle karşı karşıya bulunduğumuzu, sonunda ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz.
Çin’le Avrupa arasındaki en büyük ve kabiliyetli imalat sanayiini kurduk. Pekin’den Londra’ya kadar, bütün bu bölgede en güçlü lojistik altyapısı ülkemize aittir. Swap işlemlerini yakından izlemek suretiyle küresel para cambazlarıyla işbirliği yaparak, kendi ülkelerini soymayı alışkanlık haline getirenlerin önünü kestik.
Bireysel yatırımcıların ve geliri döviz olmayanların dolarla borçlanmasına imkan tanımayarak kur üzerinden kumar oynanmasını engelledik. Bugün ülkemizde geçmişten farklı olarak bireylerin döviz borcu değil, bankalarda ve yastık altında ciddi bir döviz varlığı vardır. İhracat ve ithalat işi olanlar dışında kayda değer düzeyde döviz borcu olan şirketimiz yoktur. Bankalarımızın açık pozisyonları bulunmuyor.
Bütçe performansımız oldukça yüksek bir seviyededir. Büyük altyapı projelerini önemli ölçüde bitirdiğimiz için acil finansman ihtiyacımız da kalmadı. YİP modeli sayesinde devam eden projelerimizde kamu finansmanına yük getirmiyoruz. Turizm gelirlerimiz hızla artıyor. Savunma sanayimiz ülkemizin en önemli gelir kalemlerinden birine dönüşüyor.
Fazla vermeye başlayan cari denge, attığımız adımların amacına uygun sonuçlar doğurduğuna işaret ediyor.
Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bu tespitimiz ülkemizin bugüne kadar yaşadıklarından çıkardığımız derslere dayanmaktadır. Faizin sebebini belirleyecek olan ülkenin ihtiyaçlarıdır. Ülkemizi mandacı iktisatçıların arzuladığı şekilde küçültecek, insanlarımızı açlığa yoksulluğa mahkum edecek politikaları reddediyoruz. Bunun yerine sorunlarımızı kendi çözümlerimizle aşacak adımları atıyoruz. Yeni küresel sistem arayışları ve ülkemizin sahip olduğu güçlü altyapı böyle bir mücadele için bize geçmişte olmadığı kadar uygun bir zemin sunmaktadır. Küresel finans çevrelerinin ülkemizi bunca zamandır ekonomik boyunduruk altında tutanların şimşeklerini üzerimize çektiğimizin de elbette farkındayız.
Ülkemizin ve milletimizin ekonomik kurtuluşu için böyle davranmamız gerekiyor. Biz de işte bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bu politikanın insanlarımızın günlük hayattaki olumlu yansımalarını görmeye başlayacağız.
“Ülkemizin tarımsal hasılada dünyadaki 10’uncu sıradaki yerini daha da ileri taşımak için çalışıyoruz.
Çalışanlarımızı fiyat artışlarına karşı koruma politikamızda asgari ücrette de sürdüreceğiz.
Sosyal yardımlarımızın yelpazesini genişletiyoruz.