Ekonomi
Piyasa Bülteni: Yarın ABD TÜFE, Pazartesi Erdoğan-Biden Zirvesi!
Mali piyasalarda son günlerde egemen olan yaz rehaveti dün de korunmaya devam etti. Piyasalar, belki de, Nisan ayında 13 ayın…
Mali piyasalarda son günlerde egemen olan yaz rehaveti dün de korunmaya devam etti. Piyasalar, belki de, Nisan ayında 13 ayın zirvesine çıkan ABD manşet enflasyonu ardından yarın açıklanacak Mayıs gerçekleşmesini büyük bir heyecan ile bekliyor.
Peşinen söylemek gerekiyor ki, enflasyon, tedarik zincirinde yaşanan aksamalar, arz tarafında sorunlar ve elbette tarımsal ve baz metallerde sert değer kazancı ile her yerde yükseliyor. Mesela soya fasulyesinin fiyatı sene başına göre %79 arttı (gıda enflasyonu). Demir cevherinin fiyatının artması konut sektörünü etkililiyor. Petrol $72 aşarak son 2 yılın yeni zirvesinde. Bu sabah Çin’de üretici enflasyonu %9 ile son bir yılın zirvesinde!
Dışarıda, yarın ABD TÜFE enflasyonu derken, içeride ise Pazartesi günü Erdoğan-Biden görüşmesi Türk Mali piyasalarının bir numaralı gündem maddesi olmaya devam ediyor. Başka Biden’ın koltuğa oturması ardından iki liderin yüz yüze ilk görüşmesine çantalarında neler ile gideceği merak ediliyor.
S-400 savunma sistemleri nedeniyle CAATSA yaptırımlarına maruz kalan Türkiye ile ABD arasından ilişkilerin uzun bir süredir arzu edilen düzeyde gitmediği aşikar. Bu nedenle, bölgesel konular kadar, ‘önemli görüş ayrılıklarının’ da ele alınacağı bildirilen zirvenin nelere gebe olacağını hep birlikte göreceğiz. Yüz yüze görüşmelerde basına gülen yüzlü fotoğrafların ve samimi tokalaşmanın verileceği aşikar ama kapalı kapılar ardından neler çıkacağını zamanla anlayacağız.
Görüşmenin NATO Zirvesi kapsamında olacağı, bu nedele Zirve ardından ABD-AB arasında görüşmeler kadar Biden-Putin görüşmesini de bir bütün olarak düşünmekte fayda görüyoruz. Detayları ele almaya çalışacağız.
Kripto paraların ve da özelinde blokzincirin güçlü bir savunucusu olsam da, 19 Mayıs günü kripto para piyasasında başlayan çöküşün henüz tamamlanmadığını bu satırlarla okurlarımıza aktarmaya çalışıyoruz. En büyük piyasa payına sahip amiral gemi olan Bitcoin’de düşüş eğilimli seyrin ivme kazanarak devam edeceğinin beklediğimizi her gün tekrar ediyoruz.
Doların piyasa faizi olan Amerikan 10 yıllık tahvil faizi, dün %1,50 seviyesinin sınırına kadar gerileyerek neredeyse son 1 aylık dönemin en düşük düzeyini test etti. Takdir edersiniz ki, ultra gevşek para politikası ortamında artan getiri arayışı, ABD’de enflasyon artışının geçici olduğu fikrinin iyice oturması, bir diğer tarafta ise ABD teşvik paketi üzerinde mutabakat sağlanamaması, yatırımcıların uzun vadeli tahvillere yönelmesine neden oluyor. Peki ama ya bu istek güvenli limana sığınma isteği ise? Acaba yatırımcılar kripto para piyasasında olası ve yeni bir sert düşüşe karşı hazırlık mı yapıyorlar? Bu soruların cevabını da yakında alacağız!
ABD tahvil faizlerindeki gerilemenin de yardımı ile dünyada artan risk iştahı, petrol ihracatçısı olan ülkeleri daha da bir ön plana taşıyor. Petrolün 72 doları aşarak 2 yılın yeni zirvesine yükselmesi ile Rus Rublesi zayıf dolar karşısında değer kazanarak son 11 ayın en iyi seviyesine geldi. Gelişmekte olan ülke para birimlerinin genelinde risk iştahı görülürken, Türk Lirası, kendi içsel ve dışsal riskleri ve kırılganlıkları nedeniyle bu eğilimden yeteri kadar faydalanamayarak 8,60 seviyelerinde salınmaya devam ediyor. USDTRY kurunda kısa soluklu iyimserlikle görebilecek olsak da, risklerin yukarı yönlü olduğunu düşünmeye devam ediyoruz.
Altının ons fiyatı dün yeniden 1,900 dolar seviyesini bir kez daha test etti. Teknik olarak daha önce de incelediğimiz üzere, 2011 yılındaki grafiğe büyük bir benzerlik arz eden altında (zirve sonrası ciddi bir çöküş), görülmesi durumunda 1,920-1,960 dolar seviyelerinden uzun pozisyonlarımızı çıkacağız.
Bu yıl için flaş yatırım aracı olarak gördüğümüz ve büyük bir heyecan ve beklenti ile satın aldığımız gümüş pozisyonlarımızdan dün çıkma kararı aldık. Gümüş, istediğimiz performansı yılın ilk yarısı neredeyse tamamlanırken sergileyemedi. Arzuladığımız getiriyi tam olarak bulamasak da, zaman maliyetini de hesaba katınca, farklı bir yatırım alanına yönelmeye karar verdik. Bunun da detaylarını bültenimizde yakında ele alacağız.
Yatırımcılar, FED’in ekonomik teşviği azaltmaktan biraz uzak olduğuna yönelik emin inanışlara ve beraberinde ABD tahvil getirilerinin bir ayın en düşük seviyeleriyle flört etmesine paralel hisse senedi piyasasından boy göstermeye devam ediyorlar.
ABD borsaları geceyi ılımlı bir şekilde tamamlaması ardından yeni gün başlangıcında da vadeli işlemlerde ılımı bir yükseliş eğilimi hakim. Günü tamamlamaya çalışan Asya borsalarında ise Çin borsası hariç kırmızı rengin hakim olduğunu görüyoruz. Çin’den üretici enflasyonu, artan küresel emtia fiyatları ve düşük bir karşılaştırma tabanı nedeniyle Mayıs ayında 12 yıldan fazla bir süredir yıllık bazda en yüksek hızda yükseliş kaydetti. Yıllık ÜFE enflasyonu %9, TÜFE ise %1,3 (enflasyonun ayak sesleri).
Mali piyasalarda son günlerde yaşanan sessizliğin yarın ABD’de TÜFE enflasyonu ile yön bulmasını bekliyoruz. Bugünün makro ekonomik gündemi zayıf görünüyor.
Kaynak: iktisatbank.com