Piyasa analizi: Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil…

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, itibarı dikkat ve özenle korunması gereken bir kurumdur!

Hafta sonu beklenmedik bir idari kararla, TCMB Başkanı Sn. Ağbal görevinden alındı. Devamında ise, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, Türk mali piyasalarında adeta deprem etkisi yarattı.

Özellikle, Kasım ayında, yine bir hafta sonu kararı ile göreve gelen Sn. Ağbal, 4 aylık çalışma süresinde, piyasaların güvenini kazanmış, TCMB’nin itibarı ve kredibilitesini yukarılara taşımıştı.

Görevi teslim alan yeni Başkan Kavcıoğlu’nun, Ağbal’ın açmış olduğu kulvardan çıkacağı, yani piyasa dostu iletişim, enflasyon odaklı para politikası duruşu ve rezerv biriktirmek üzere yol haritasından, özetle orthodox politikalardan geri dönüleceği paniği, TL üzerine adeta kabus gibi çöktü.

Haliyle, Yeni Başkan Kavcıoğlu dün bir basın açıklaması yaparak enflasyonla mücadele önceliğini ön plana çıkararak, olağanüstü bir PPK toplantısı düzenlenmeyeceğini, TCMB’nin PPK toplantılarının takvime uygun olacağı dile getirerek, faizleri hemen indirebileceği yönünde algıyı da kırmaya çalıştı.

Akabinde, Başkan Kavcıoğlu’nun bankacılarla yaptığı görüşme, TCMB’nin politikalarında herhangi bir değişiklik olmayacağı ve Sn. Ağbal dönemindeki politikaların korunacağı ifade edilse de, hava düzelmedi.

Pazar gecesi, piyasanın gece geç saatlerde açılması ile oluşan ilk kotasyonlar, USDTRY kurunda Cuma günkü kapanışa göre %16 artışa işaret etti. Gece likiditenin düştüğü zaman diliminde, 8,40 seviyesini test eden USDTRY kuru ardından insan kendi kendine sormadan da edemiyor.

Kasım ayında Sn. Ağbal göreve geldiğinde USDTRY kuru 8,50 ile rekor kırmış, 5 yıl vadeli CDS risk primi ise 520 baz puana dayanmıştı. Cuma günü, USDTRY kuru 7,20 CDS risk primi ise 300 baz puana gerilemiş, faiz hadleri artırılarak bir acı reçete yazılmış, Türkiye’ye 15 milyar dolar civarında yabancı girişi olmuş, rezervlerde erime durmuş, yurtiçi yerleşiklerin döviz aşkı hız kesmişken, neden böyle bir karar alınarak yeniden Kasım ayına geri döndük?

Cuma gününe göre, yabancı nezdinde Türkiye riskini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk priminin 150 baz puan artışla 450 puan seviyesine yükseldiğini not etmek gerekiyor. Yatırımcı nezdinde yeniden kredibilitenin hızla tesis edilmesi gerekiyor!

Algının oldukça bozuk olarak başaldığı yeni haftada içerde yurtiçi yerleşikleri tavrı, buna paralel kamu bankalarının defansfa geçip geçmeyeceği ve elbette yurtdışında oluşacak TL faizlerin seyri (off-shore TL) büyük önem arz edecektir.

TL piyasa faizlerinin gün içinde ciddi anlamda yükseliş kaydetmesi, USDTRY kurunu daha likit piyasada yüksek ateşli bölgeden biraz aşağıya çekebilir. Borsa İstanbul’un güne hatırı sayılır bir düşüşle başlayacağını, genel olarak TL ve TL cinsi varlıkları karamsar bir fiyatlamanın beklediğini söyleyebiliriz.

Haftanın ilk iş gününde, Asya piyasalarında karmaşık bir seyir hakim. Japonya borsası %1,6 aşağıda; Çin borsası ise %1 yukarıda işlem görüyor. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de Nasdaq %0,6 yükselişle ayrışıyor.

Mali piyasaların gündeminde, bugün içeride Merkezi Yönetim Borç Stoku, ABD’de ise ikinci el konut satışları takip edilebilir. Otoritelerden gelecek açıklamalar dikkatle takip edilmeli, panik işlemlerden ise uzak durulmalıdır.

Bu moral bozukluğunun gölgesinde, bilgisayarın klavyesinden akan yorgun, uykusuz ve isteksiz cümleleri mazur görmenizi rica ederim. Çok ama çok üzgünüm!

Kıbrıs İktisat Bankası bülteni

Atilla Yeşilada: Borsa kritik, Altın parlıyor

Ekonomi Gündemi: Borç, enflasyon, kapasite kullanımı ve güven endeksleri

Tuncay Turşucu: SON GELİŞMELER VE BORSA & DOLAR