Ekonomi
Güncel Piyasa Haberleri: Pandemi ve rezerv tartışması TL üzerinde baskı kuruyor
Küresel mali piyasalar dün güne, Japonya endişeleri ile pek de iyimser bir başlangıç yapmamışlardı. Hatırlarsanız, artan vaka sayılarına paralel Japonya’nın…
Küresel mali piyasalar dün güne, Japonya endişeleri ile pek de iyimser bir başlangıç yapmamışlardı. Hatırlarsanız, artan vaka sayılarına paralel Japonya’nın izolasyon önlemlerini daha da artıracağı beklentisi, Asya piyasalarının kırmızılara boyamış, dünyada da gün ‘limoni’ başlamıştı.
Lakin, dün gün içinde, güvenli liman olarak görülen ABD 10 yıllık tahvillerine olan talebine artması sonrası, geçen haftalarda enflasyon korkusu ile piyasaları üzerinde baskı kuran risksiz faizin de gevşemeye başlaması (tahviller alındıkça getiri düşüp fiyatları artıyor), kıymetli madenlerde günlerdir beklediğimiz hareketin de fitilini ateşledi.
Bir tarafta %1,80’e dayana göstere 10 yıllık ABD faizin %1,50’nin kıyısına geri çekilmesi, diğer bir tarafta geçen hafta sonu meydana gelen kripto paralara yönelik soru işaretlerinin devam etmesi ile gümüş, 50 günlük hareketli ortalamasından ($26) kurtularak günü %2,5 yükselişle 26,65 dolardan tamamladı (bakınız grafik).
Benzer bir şekilde, geçen haftalarda, temel nedenlere dayandırarak altının pandemi öncesi seviyelere geri dönüşünü hiçbir kalıba yerleştirememiş ve ciddi şekilde sorgulamıştık. Dün bu bağlamda, gümüşün şaha kalktığı günde, altın da harekete kayıtsız kalmayarak 1,800 usd/ons seviyesine varan bir yükseliş kaydetti. Altının teknik bir bakış açısı ile 1,870 – 1,885 hedeflerine doğru önümüzdeki haftalarda ilerleyeceğini öngörüyoruz (bakınız grafik).
İçeride ise dün tam da nedenini anlayamadığımız bir şekilde, küresel mali piyasaların günün ikinci yarısında daha ılımlı bir seyir izlediği zamanda, BIST100 cephesinde satışlar ivme kazandı. Ana endeks bir ara %4’e varan kayıplarını törpüleyerek günü %2,6 düşüşle tamamlarken, satış baskısının sanayi cephesinde yoğunlaştığını gördük.
Akıllara, haliyle, Türkiye’nin her geçen gün daha da kötüleşen pandemi tablosu geliyor. Can kaybı dün 362 kişi ile yeni bir rekor kırarken, yeni vaka sayısı ise 62bin ile zirve seviyelerinde kaldı. Acaba, hisse senetleri olası bir tam kapanmayı mı fiyatlıyor?
Her şeye rağmen, kafamızı bir çocuk zekası ve berraklığında gününün karmaşası ve gürültüsünden kurtardığımızda, özellikle yakından takip ettiğimiz Borsa İstanbul Bankacılık endeksinde 900-1000 endeks seviyesinden yavaş yavaş arzın duracağı ve talebin canlanmaya başlayacağını düşünüyoruz. Tıpkı bir ‘sniper’ gibi, sakin bir şekilde, doğru zamanın gelmesini bekliyoruz.
Döviz cephesinde ise günlerdir dikkat çektiğimiz üzere, 7,99-8,18 arasında yaşanan sıkışma, bandın üst tarafının dün test edilmesi ile sonuçlandı. Gün içinde 8,20 seviyesine kadar yürüyen USDTRY kuru, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “128 milyar dolar” iddialarını sert bir şekilde eleştirip TCMB’nin döviz rezervlerini TL’yi desteklemek adına kullanıldığını, hatta 128 milyar dolar değil 165 milyar dolar satıldığını, ihtiyaç duyulması durumunda rezervlerin yine kullanılabileceğini, 90 milyar dolar civarında rezerv olduğunu söylemesi, bu eğilimde etkili oldu.
TCMB’nin 9 Nisan itibariyle biten haftada, toplam rezervleri 89,3 milyar dolar. Bu rakamın kompozisyonu ise 49,4 milyar dolar brüt rezerv, 39,9 milyar dolar ise altın rezervinden oluşuyor. Kafa karıştırmak istemeyip kestirme bir şekilde, bilanço dışı kalemlere konsatre olursak (17 milyar dolar Katar ve Çin, yaklaşık 42 milyar dolar da Türk bankacılık sistemine swap yükümlülüğü) net rezervler çok ciddi anlamda ekside bulunuyor!
Elbette, TCMB’nin ‘finansal koruma kalkanı’ olan bu döviz rezervlerinin TL’yi desteklemek adına kullanılması ve yerine (bilançoya) basabileceğimiz para olan Türk Lirası’nın konması ve takdir edersiniz ki bu tartışmanın da henüz bitmemiş olması, TL ve TL cinsi varlıklar üzerinde ilave baskı kurma ihtimalinin devam edebileceğine işaret ediyor.
Bu bağlamda, dün günü 8,1925 seviyesine kapatan ve öne çıkardığımız 8,18 seviyesi üzerinde gecelik kapanış yapan USDTRY kurunda, yukarı yönlü isteğin korunmaya devam etmesi olasılıklar dahilinde duruyor. Teknik bir bakış açısı ile, bugün de haftalık kapanışını 8,18 üzerinde olması, bir sonraki hedefin 8,36 seviyesi olma ihtimalini artırdığını düşündürüyor (bakınız grafik).
Çok önemli bir haber olduğunu düşünmesem de, Anadolu Ajansı’nın haberine göre, ABD, Türkiye’yi resmi olarak F-35 programından çıkardı. Türkiye’nin S-400 mevzusu nedeniyle programa dahlinin uzun süredir askıda olması, haber değeri anlamında çok da önem atfetmeye gerek olmadığını düşünüyorum.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle kısa haftanın son iş günündeyiz. Yarın, ABD Başkanı Biden’in 24 Nisan’da Ermeni olayları karşısında nasıl bir üslup takınacağı önemli olacak.
Dün Japonya’da yaşanan sert satışların bu sabah yerini yeniden iyimserliğe terk ettiğini görüyoruz. Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında Japonya’nın %2 yükselişle bayrağı önde taşıdığını görüyoruz. Pasifiğin diğer ucunda ise yatay hatta çok hafif de olsa satıcılı bir seyir görülüyor.
ABD ham petrol envanterlerinde sürpriz bir artış ve Hindistan ve Japonya’daki vakalarının yeniden canlanması, küresel ekonomide ve yakıt talebinde bir toparlanmanın yavaşlayabileceği endişelerini artırırken, petrol fiyatları Perşembe günü düşüşünü üçüncü güne taşıdı.
Mali piyasaların gündeminde bugün içeride tüketici güven endeksi ve TCMB’nin haftalık para ve banka istatistikleri; dışarıda ise Avrupa Merkez Bankası’nın olağan faiz toplantısı, ABD işsizlik maaşı başvuruları ve ikinci el konut satışları takip edilebilir.
Kaynak: iktisatbank.com