Sosyal Medya

Döviz

Piyasadaki gerginlik faiz indirimini erteler mi yoksa TL’de Altın Vuruş mu?

Piyasalar riskten uzaklaşmaya çalışıyor.  Bu da tabi Dolar Endeksi’ne fayda sağlıyor.  Eş zamanlı olarak da hisse senetleri, emtialar ve kripto…

Piyasadaki gerginlik faiz indirimini erteler mi yoksa TL’de Altın Vuruş mu?

Piyasalar riskten uzaklaşmaya çalışıyor.  Bu da tabi Dolar Endeksi’ne fayda sağlıyor.  Eş zamanlı olarak da hisse senetleri, emtialar ve kripto para birimleri üzerine satışlar yoğunlaşıyor.  Bu riskten kaçma motivasyonunun iki temel nedeni de Çin’in Evergrande hikayesi ile bu hafta içinde çıkacak Fed kararı öncesindeki belirsizlikler.  Türkiye özelinde Perşembe günü faiz kararı ile ilgili yapılacak açıklama da belirsizliklere de eklenmekte.

Evergrande, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin en büyük ikinci emlak firması.  Su yüzüne vuran mali sıkıntıları bir yana, Çinli yetkililerin bu “kurtarmak için çok büyük” olarak algılanan şirketi kurtarıp kurtarmamakta kararsız olmaları.  Çin’de piyasalar tatil nedeniyle kapalıyken, tüm dünyadaki hisse senetleri Çin’in yüksek borçlu gayrimenkul şirketlerinde daha geniş bir kriz olabileceği ve tabi bunun da küresel büyüme için etkileri korkusuyla düşmekte.

Zor durumdaki Evergrande’ın 300 milyar dolarlık devasa borç dağı var ve ödemlerini gerçekleştirmek için bitmemiş mülkleri dahi teklif ediyor.  Şirketin Perşembe günü önemli bir borç ödemesi bulunuyor ve tam da Fed’in açıklamalarının ertesi gününe gelen bu ödemenin tamamlanamayacağı korku yaratıyor.

Geniş bir emlak krizi korkusu inşaatta kullanılan emtiaları aşağıya çekerken, altın da bu belirsizliklerden destek alarak 1.750 dolar civarında el değiştiriyor. WTI ham petrol da 71 dolar civarında işlem görüyor.

Güvenli liman dolar kazançlarını genişleterek EUR/USD’yi 1,17’ye ve GBP/USD 1,37’ye doğru itmekte. Bitcoin’in 45.000 dolara, Ethereum’un 3.200 dolara gerilemiş durumda.

Soğuk geçen geçen kış sonrası bir de üretim patlaması gelince Avrupa’da gaz stoklarını diplerde. Artan gaz fiyatları ve hatta kış aylarındaki potansiyel kesintilerle ilgili endişeler hem avro hem de sterlin üzerinde baskı yaratıyor. Avrupalı politika yapıcılar daha yüksek maliyetler ve halkın öfkesiyle boğuşmakta, Avrupa kıtasında bazı firmalar çoktan üretim kesintilerine gitmeye başladılar. tedarik sorunları zaten hem enflasyonu artırmakta hem de üretimi yavaşlatmakta.

ABD Merkez Bankası Fed Çarşamba günü faizini değiştirmeyecek; ancak 120 milyar dolarlık aylık tahvil alım planını ne zaman azaltmaya başlayacağı konusunda sinyal bekliyor piyasalar. Karar öncesinde gerginlik artarken, analistlerin beklentisi Kasım ve Aralık olarak ikiye bölünmüş durumda.  Bu arada gelen veriler biraz daha yumuşak enflasyon ve istihdam piyasasında yavaş toparlanmaya karşın sağlam perakende satışlar olarak kafa karıştırmaya devam ediyor.

Fed ne açıklayacak?

Eylül toplantısında tahvil al programında hemen bir değişiklik açıklaması hiç beklenmiyor.  Ancak, ne zaman başlayacağına dair beklenen açıklamayı ne zaman yapacağı önemli.

Ağustos ayında, Fed Başkanı Powell, delta varyantının yayılmasını kritik bir faktör olarak göstererek bir “Eylül’de tapering” açıklamasının gündemden uzak olduğunu belirtti. 27 Ağustos’ta yaptığı konuşmadan bu yana, bankanın iki görevi -istihdam ve enflasyon- yumuşadı ve Başkan’ın güvercin yaklaşımını da haklı çıkardı.  Yine de piyasalar enflasyonun kalıcı olmayacağına ikna olmuş değil. %5,3 seviyesinden düşeceği öngörülmekte ancak NY Fed anketine göre üç yıl için beklenen seviye %4 ile hala çok yüksek. Çekirdek enflasyonun %4,3’ten %4,0’e gerilemesi önemli; ancak henüz yeterli değil.

Tarım dışı istihdam Ağustos’ta sadece 235 bin kişi artarak hayal kırıklığı yarattı ancak bu veride dalgalanmalar nedeniyle üçer aylık ortalamalardan gitmek daha anlamlı.  Orada rakam 750 bin civarında.  Bu verilere bakarak istihdama doğrudan teşviklerin tarihinde gri çekildiğini unutmamak gerek. Son veri tek başına herhangi bir sıkılaşmayı haklı çıkaran bir toparlanmayı yansıtmaktan çok uzak. Ancak Eylül-Ekim verileri burada belirleyici olacak.

Dolayısıyla piyasaların dikkati Fed’in nokta grafiğinden çok, Powell’ın ağzından çıkacak sözlerde, gidişatı ve gelen verileri nasıl yorumladıklarında olacak:

  1. Tahvil alım programında zamanlama kritik.  Powell piyasalara “önceden” bir uyarı vereceğine söz vermişti ancak Jackson Hole konuşması bir ön duyuru olarak sayılmıyor çünkü tapering zamanlaması zamanlaması net değil. O zaman bu haftaki toplantıda Powell ya Kasım ya da Aralık diyebilir. Powell eğer  tahvil alımında azalma başlangıcını Aralık ayına ertelerse nedenleri arasında daha yumuşak enflasyon rakamları ve işgücü piyasası ile delta varyantı belirsizlikleri olacaktır. Eğer Aralık ayı işaret edilirse Dolar Endeksi kısa bir süre baskı altında kalır ve TL de beraber “rahatlar”.
  2. Tahvil alım programı kaç ayda sıfırlanacak?  Başka bir bakış açısıyla Fed daha kaç ay piyasalara- azalan ölçekte de olsa- likidite vermeye devam edecek? 2022 ilk ayda tamamlanması ile 2022’nin sonuna kadar daha yumuşak bir geçişle sıfırlanması arasında piyasalar açısından önemli fark var.  Bir kere enflasyonun ve istihdamın nereye vardığından emin olunacak, erken faiz artışı tartışmaları azalacak ve en önemlisi faiz artışı tartışmaları da ertelenecek. Tahvil alım programının sıfırlanışının 12 aya yayılması Dolar endeksini göreceli olarak zayıflatırken, hızlı sıfırlanması (6 ay civarı) Dolar Endeksi’ni güçlenme eğilimine sokacak. TL’de her iki senaryondaki dolar hareketinin tam ters yönünde etkilenecek.
  3. Tapering ve faiz artışı ayrı ama…  Powell uzun süredir tahvil alım programını sıfırlamak ile faiz artışının kol kola düşünülmemesi, biri tamamlanınca diğerinin hemen izlemeyebileceği konusuna vurgu yapıyor.  Piyasa duydu ama odak tabi faiz artışının zamanı.  Her iki sıkılaştırma adımının arasının açılması Dolar Endeksi’ni gevşeteceğinden TL’ye nispeten zaman kazandırır.

Olur da Powell enflasyonun hala yüksek kalması, küresel arz darboğazlarının devam etmesi ve fiyatları daha yükseğe gidebileceği vurgusuna ağırlık verirse piyasalar oldukça karışacak. Bu mesajlar hızlı tapering ve 2022 sonu faiz artışı beklentilerini körükleyecek.  TL de beraberinde baskı altında kalacak.

İşçi cephesinde, Amerika henüz tam istihdama ulaşamasa da, son aylardaki ortalama iş kazanımlarının bu hedefe ulaştığına işaret ettiği ve bunun da bazı teşviklerin geri çekilmesini garanti etmeye yetecek kadar olduğu iddia edilebilir. Muhtemelen Powell’ın düşüncesi bu değil ama köşeye sıkışmış olabilir.

Bu daha şahin senaryoda, piyasalar Kasım konik duyurusunu ve 2023’ün başlarında veya hatta öncesinde gelen kur zamlarını fiyatlandırmaya başlayacağı için dolar yükselecekti. Ancak, şans daha düşüktür.

Kavcıoğlu ne yapacak?

Erdoğan faiz insin istiyor, Mart’ta göreve geldiğinden beri Kavcıoğlu da faiz indirimi için zaman kolluyor ama bulamıyor.  En azından yılın çeyreğine kadar bulamadı.  Fakat anketler 23 Eylül toplantısında olmasa da sene sonuna kadar 100 baz puan indirimi beklentiye yansıtmış durumda.

Evergrande’nin Çin CDS’i ile beraber Türkiye’nin CDS primini de yeniden yükseltmiş olması piyasalardaki gerginliğin en önemli göstergesi.  Bu havada ve enflasyon henüz %19,25 iken faiz indirmek riskli bir hareket.

Ancak, Fed’den gelecek açıklamalar Eylül özelinde beklendiği gibi yumuşak olursa TCMB de sınırlı risk alarak ölçülü bir veya iki faiz indirimi yapabilir.  Net döviz rezervlerinin eksi 40 milyar dolarda olması bir yana, IMF’ten gelen 6,5 milyar dolar ve yeni swap anlaşmaları yine piyasaya döviz satışlarını faiz indirime eşlikçi yapabilir.  Bu durumda, yani Fed yumuşak bir açıklama yaparsa faiz indiriminin TL’de etkisi de merkez bankası “marifetiyle” sınırlı kalabilir. o zaman TL/doların 8,80 ler civarında kalması makul görünebilir.

Fakat, Evergrande belirsizliği netleşmezken ve sistematik bir krize büyümesi olasılığı konuşulurken, bir de Fed’den tapering başlangıcı sert ifadelerle gelirse TCMB’nin faiz indirimi şüphesiz Altın Vuruş niteliğine dönüşecektir.

GA.

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler