FÖŞ yazdı: Taliban’ın getirdiği jeo-politik dengesizlikler bize uzanır
24 Ağustos 2021
FÖŞ’ün centilmen sevmeyenleri onun için “İyi adam da, biraz Amerikancı galiba” derler. Ekseriyette olan kanına susayan düşmanları ise “Batı emperyalizminin kuçukuçusu, satılık peze.enk” diye lafı kesip atarlar. Haklıdırlar da, ben Amerikancı değilim, ama Batı Medeniyetine hayranım. Tek önderim, yol göstericim olan Yüce Atatürk gibi. Düşmanlarımın kavramadığı bir nokta daha var: Bir ülkeyi, vatanı seviyorsan, daha iyiye gitmesi için acımazsıza eleştireceksin.
Hemen örneklemeye başlayayım. ABD Afganistan’dan çekilmekle tarihi bir hata yaptı. AB’nin ise ortak diplomasisi “Gelene Paşam, gidene Ağam”. O çok sevdiğim medeniyetin ali değerlerini temsil eden hiç bir icraatları yok.
Ama, Afganistan hezimeti Biden’ın suçu değil. II. Bush’tan başlayıp, Trump’a kadar süren bir hatalar zincirinin eseri. Linkte bulacağınız Prof Acemoğlu makalesi ABD’nin niye Afganistan’da ulus inşa edemediğini çok iyi anlatıyor, ekleyecek tek kelime yoktur. Ama, hezimeti getiren bu eksikler değil. Amerikan askeriyesi ve istihbarat teşkilatları çok önemli bir tarih dersini unuttular: Kazanamayacağın savaşa girme. Napolyon’un gözyaşları ile biten Rusya seferinden, II. Dünya Savaşı’na, ve ABD özelinde Vietnam savaşına kadar sık tekrarlanan bir ders bu. Afganistan gibi sarp bir coğrafyada Taliban gibi şehadet kültürüne adanmış bir terör örgütünü yeneceksen, elini-ayağını kirletmeye hazır olacaksın.
Yani, asker gidip her köy, kasaba, merada yakalayıp vuracak herifleri. Velakin, Amerikalılarla Türklerin ortak bir özelliği var. Bizim için Mehmetçik ve Ayşecik neyse (artık TSK cinsiyet ayrımı yapmıyor. Kadınlara da Mehmetçik diyecek halim yok herhalde), Amerikalı için de J.I. Jane ve Joe odur. Şehit cenazesi istemez. Afganistan da çok şehit vermeden elde tutulmaz—Rusya’ya sorun.
ABD Afganistan’ı Taliban’la anlaşmasız, müttefiklerine danışmadan terkederek, Biden’ın itibarına daha ilk dakikadan kontratak golü attı. Artık, Asya ve Avrupa’da müttefikler ABD’nin sözüne güvenmez. Rusya, Çin ve İran gibi ABD düşmanları ise artık tehditle uslanmaz, icraata kaldı iş. Bakın, çok büyük bir jeo-politik riskin altını çizdim. ABD Afganistan’dan çekilirken bir anlamda Rusya’nın göz diktiği Baltık Ülkeleri ve Çin’in göz diktiği Tayvan’ın işini zorlaştırdı.
Öte yanda, siz Rus ve Çin basınının çektiği ”yuhhhh, kaçtı” nidaları ve zafer çığlıklarına hiç aldanmayın. Beijing ve Kremlin’de panik var. Çünkü, Taliban devrimi, Çin’in Uygur azınlığının direnme cesaretini artırır. Taliban Orta Asya’da destek bulacak. Bu da Orta Asya Türki Cumhuriyetlerin hamisi Rusya’nın işini bozar. İran da hiç hoşlanmadı bu zaferden. Çünkü Afgan Hazaralar Şii’dir.
ABD bölgeden çekilerek jandarmalığı Rusya ve Çin’e sattı. İkisinin de o zorlu coğrafyadan taşacak istikrarsızlığa karşı etkin çareleri yok.
Taliban el Kaide değil! Aradaki fark el Kaide’nin global cihatçı, Taliban’ın Müslüman milliyetçisi olması. Taliban Afgan-Pakistan coğrafyası ve biraz da Orta Asya’da aşırı dinci azınlıklara nüfuzunu kabul ettirmekten öte gitmez. Ama, Taliban’ın zaferi bölgemizde IŞID başta tüm köktendinci Sünni terör hareketlerini azdıracak. İşte, Türkiye için tehlike bu.
Taliban’la diplomatik ilişki kurmanın büyük bir zarar getireceği düşüncesinde değilim. Bu makaleyi okuyan kadınlardan da özür dilerim. Taliban’ın kadınlara reva gördüğü insanlık suçudur. Heyhat, politika pis bir meslek. Eğer uzaktan-yakından “milli menfaat” olarak tanımlanabilecek bir ödül varsa ortada, her devlet prensipleri rafa kaldırıp en kirli ortaklıkları yapar.
Ama, eğer Kılıçdaroğlu’nun iddia etiği gibi, ABD ülkemizi göçmen depolama merkezi olarak kullanacaksa, çok tehlikeli bir terör dönemine gireriz. Ankara, Esat’a karşı çıkmakta haklıydı. Ama, Esat’la savaşacak her türlü sadist, sözüm ona Müslüman militanı Suriye’ye salmakla da en büyük kötülüğü kendi halkına işledi. Şimdi gelen Afganlar neyin nesidir, en ufak bilgimiz yok. Yine aynı belayla baş edeceğiz. Ek olarak, halkımızın Erdoğan’ın Taliban’a sempati mesajları ile Afgan göçüne karşı sert tedbirler alınacağı vaatlerini kafasında bağdaştıracağını hiç sanmıyorum.
Afgan göçü, gittikçe yavaşlayan ekonomi ve kışın yeniden yükselecek işsizlik göz önüne alındığında Altındağ türü sosyal patlamaların tetikçisi olur.
En önemli Taliban şokunu sona bıraktım. Hristiyanlar arasında yaygın İslamafobya var. Bakın, Batı yanlısı olmam gerçekleri görmemi engellemiyor. Sokaktaki Hristiyan açısından, Anadolu-Sufi Müslümanlığı ile kendini Müslüman olarak takdim eden kana susamış cihatçı canavarlar arasındaki farkı görmek güç. İslamafobya, tüm Müslümanların Batı’da yalnız sosyal değil, ekonomik olarak da dışlandığı bir Medeniyetler Çatışması başlatabilir.
Dünya ekonomisi önümüzdeki 10 yılda 3 büyük düşmanla savaş verecek:
-Global ısınma
-ABD ve müttefikleriyle Çin ve müttefikleri arasında gittikçe kızışıp her gün yeni cephelere sıçrayan rekabet.
-Müslümanların diğer dinler tarafından düşman gözüyle görülmesi.
Böyle bir dünyada herkese gülücük dağıtıp, hem Batılı hem Doğulu olmaya çalışan Erdoğan hükümeti her geçen gün daha pahalı hatalar yapar. Ankara Soğuk Savaşın dersini alamadı. Dünya perdelerle bölündüğünde, bölenlerden birini seçeceksin, ya da ikisini de ifret edeceksin.
FÖŞ
Websitem bir bilgi küpü adeta. Şu sayfayı önereyim