BM/IPCC: İklim Krizi’nde yeni aşama-Dünyanın yaşaması için tek çare, karbondioksit ve diğer sera gazlarının salınımını hızla sona erdirmek

Bugün, Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli(IPCC) , küresel iklim durumu hakkında en son kapsamlı raporunu sundu.  Son 30 yılda yayınladığı 6. Rapor bu.

Raporun 200’den fazla yazarı, bugünkü yayınını üretmek için 14.000 makaleyi çalıştı. Raporun 195 ülkeden oluşan heyetler tarafından onaylanan önemli bulgularının özeti olan “politika yapıcılar için özet” kısmı bile 42 sayfadan oluşuyor.

İşte IPCC raporundan beş önemli alıntı:

1. Dünyadaki son on yıl 125.000 yıl içinde herhangi bir dönemden daha sıcaktı. Sadece bu değil, atmosferik CO2 şu anda iki milyon yıllık bir zirvede. Fosil yakıtların tüketilmesi ile tarımın etkileri,  metan ve azot oksiti (aynı zamanda sera gazlarını)  son 800.000 yılın zirvesine taşıdı.Söz konusu sera gazları salınımı küresel ortalama sıcaklığı 19.yy ortalamasının  1,5°C üzerine taşıdı.  Güneş ve volkanlar gibi doğal faktörlerin küresel ısınmaya yaptıkları katkının artık sıfıra yakın olduğu tahmin ediliyor. Kısaca oluşan durum insan faktörünün sonucu.
2. Bilim adamları artık belirli hava olaylarını insan yapımı iklim değişikliğine bağlayabilirler. Bu her zaman böyle değildi. Örneğin, 20 yıl kadar önce, belirli bir fırtınayı veya sıcaklık artışını ısınan dünyaya bağlamak neredeyse imkansızdı. Ancak iklim bilimi mesleği, IPCC’nin 2013’teki bir önceki mega raporundan bu yana insan katkısının ortaya çıktığını ve olgunlaştığını gördü. Hiçbir alan, iklim değişikliğinin nasıl bir rol oynadığını belirlemek için aşırı hava olaylarını gerçek zamanlı olarak analiz etme yeteneğine daha fazla sahip değil. Haziran ayında Kuzey Amerika’nın batı kıyılarını saran ölümcül sıcak hava dalgası, insan sorumluluğunun tespit edilebilir kanıtlarına sahipti ve verilerle bu çok net. Sıcakların geçmesinden sadece birkaç gün sonra uluslararası bir araştırma grubu olan World Weather Attribution, olağanüstü sıcaklıkların iklim değişikliği olmadan “neredeyse imkansız” olacağı sonucuna varabildi.
3. Bilim adamları, sıcaklıkların sera gazı emisyonlarına nasıl tepki verdiğine ilişkin tahmini aralığını daralttılar. Bu, iklim duyarlılığı alanında 40 yıl süren çalışmaların kilometre taşı niteliğinde. Antik iklimler üzerine yapılan araştırmaların yanı sıra bulutları ve emisyonları izleyen gelişmiş uydu teknolojisinden yola çıkan yeni modeller, atmosferin endüstriyel emisyonlara olası tepkisinin tahminlerini daralttı. Bu, IPCC yazarlarının yüzyılın geri kalanında sıcaklık tahminlerini odaklamalarını da mümkün kılmakta. Emisyonları azaltmak için hızlı hareket etmezsek insanlığa neler olabileceğine dair daha net bir resim verdi. Dünya’nın endüstri öncesi CO2 seviyelerinin teorik olarak iki katına çıkarılmasına verdiği tepkinin, önceki IPCC raporlarında yazılan 1,5°C ile 4,5°C’den çok daha küçük bir aralık olan 2,5°C ila 4°C arasında olduğu düşünülmekte. Bu bulgular, sınırsız emisyonların küresel sıcaklıklar üzerinde hafif bir etkiye sahip olma olasılığını dışlıyor; aksine çok daha fazla etki yarattığını anlatıyor. Ancak bu daha dar aralık, dünyanın güvenli için gidilmesi gereken yolun tek olduğunu da kanıtlaması açısından önemli.  Dünyanın yaşaması için tek çare, karbondioksit ve diğer sera gazlarının salınımını hızla sona erdirmek.
4. Dünya iyi davranışı ödüllendirir. Neredeyse emisyonlar durur durmaz, ısınma sona erecek ve sıcaklıklar birkaç on yıl içinde dengelenecek. Ancak deniz seviyesindeki yükselme gibi bazı etkiler yüzyıllar boyunca geri döndürülemez kalacak. Bu kaçınılabilir ve kaçınılmaz arasındaki bir yarış ve görünen insanlığın geride kaldığı. Bilim adamları bu IPCC raporunda emisyonlarımız sıfıra indiğinde neler olacağını yansıtarak yeni bir çığır açıyorlar. Dünya fosil yakıt kullanımını azalttıkça, örneğin aerosollerin soğutma etkisi azalmaya başlayacak. Bilim adamları, bu düşüşe karşı koymanın bir yolunun metan emisyonlarında “güçlü, hızlı ve sürekli azalmalar” izlemek olacağından eminler. CO2, metan ve azot oksitin ötesinde, ısınmayı yavaşlatmak için fırsatlar sağlayan dört sera gazı daha var.
5. IPCC’nin gönüllü bilim adamları, bu raporu yayınlamadan önce tüm BM hükümetleriyle fikir birliği oluşturdu. Bazen kavga olur. Ancak, bulguların doğru bir şekilde özetlendiğini onaylaması gereken dünya ulusları arasında oybirliğiyle anlaşma çok güçlü bir araçtır. IPCC’i küresel ısınma konusunda en yetkili organ yapan şey tam da bu zaten.

   Yeni rapor kesin bir ifadeyle başlıyor: “İnsan etkisinin atmosferi, okyanusu ve karayı ısıttığı kesindir.” Düşünce kuruluşu E3G’de iklim diplomasisi araştırmacısı olan Tom Evans, net şekilde ifade ediyor: “Hiçbir hükümetin harekete geçme sorumluluğundan kaçmak için hiçbir bahanesi bulunmuyor.”

Bloomberg