Ekonomi
ANALİZ: Nasıl bu kadar büyüdük, sürdürülebilir mi ve 2022 ne olacak?
Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %7; bir önceki çeyreğe kıyasla da %1,7 büyüdü. Büyüme verilerinin…
Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %7; bir önceki çeyreğe kıyasla da %1,7 büyüdü.
Büyüme verilerinin detaylarına bakınca oldukça karışık bir tablo ile karşı karşıyayız. Baz etkisini kısmen eleyebilmek için analizi yaparken çeyrekten çeyreğe değişimlere bakmak biraz daha sağlıklı olabilir. Buna rağmen, geçen sene yaşanan pandemi etkileri, verilen kredi bazlı teşvikler ekonomide henüz büyüme dinamiklerinin normal seyrine dönmediğini anlatmalı.
Tüketim penceresinden bakınca, hane halkının geçen sene 3Ç’de yaptığı önemli katkının (+%21,9) 2020 son çeyrekte zayıflamasının ardından (+%0,8) 1Ç21’de eksiye döndüğünü görüyoruz (-%1,7). Benzer bir durum kamunun harcamalarında da izleniyor. 3Ç20’de (+%3,7) ve 4Ç20’de (+%3,6) büyüyen devletin nihai harcamaları ilk çeyrek 2021 itibarıyla -%2,1.
Yatırımlar tarafındaysa geçen yılın üçüncü çeyreğinde pandemi yasaklarının kalkmasıyla izlenen artış (+%20,2) son çeyrekte zayıflamaya dönmüştü (-%2,7). Fakat ilk çeyrekte özellikle TL’deki göreceli sakinlik belli ki iştahı yeniden artırmış (+%1,6).
Dış ticaretin büyümeye katkısı açısından ithalattaki hız kesmenin ihracattakinin altında kalışı önemli. Geçen yılın ikinci yarısında ihracatta yaşanan önemli büyüme yerini daha zayıf bir seyre bırakmış olsa da halen kuvvetli. Hatta ihracat tarafının bu senenin büyümesinde önemli pay tutacağı da ortada. İthalat tarafındaysa ilk çeyrek 21’de daralma yaşanması büyüme açısından ihracatla karşılaştırıldığında itici güçlerden.
Sektörler tarafında üretim verilerine bakınca yine 1Ç21/4Ç20 olarak, tarımsal üretimdeki %2,9’luk artış son derece tartışmalı olmalı. Yaşanan kuraklık, artan gıda fiyatları üretim bolluğu açıklaması ile örtüşmüyor. Diğer yandan imalat sanayiinde %4,7’lik büyüme güçlenmeye devam eden ihracat performansı ve ivme kaybetse de halen güçlü seyreden iç talep ile açıklanabilir. İnşaat sektöründe 4Ç20’de yaşanan %11,4 daralmanın ardından 1Ç21’de %13,4 büyüme dikkat çekici. Buna karşın gayrimenkul faaliyetlerinde frene basılması da (%-0,3) dikkat edilmesi gereken bir durum.
İkinci çeyrek büyüme %13-15 ama sonrası…
2021 ikinci çeyrekte baz yılı etkisi geçen yılki %10 daralmanın üzerine daha etkili şekilde ortaya çıkacak. İlk çeyrekteki %7 büyümenin ardından %13-15 arası büyüme rakamları göreceğiz. Ancak Mayıs ayından itibaren hem para politikası yönetiminde hem politik olarak ortaya çıkan karmaşa nedeniyle öncü göstergelerde zayıflama işaretlerini okumak mümkün. Yılın ikinci yarısında hizmetler tarafında daha güçlü bir hareket görmek şaşırtıcı olmamalı. Dolayısıyla çeyrekten çeyreğe büyüme 2Ç21’de %1 civarında; biraz altında gerçekleşebilir.
Yılın ikinci yarısında ise çeyreksel bazda büyüme verilerinde eksi rakamlar görmek büyük olasılık. Tüm bu verilerden ortaya çıkan 2021 yılını %6,5 civarında bir büyüme ile bitireceğimiz. Baz yılı etkisi ile elde edilen güçlü veriler Türkiye ekonomisindeki derin sorunların tartışmalarını şimdilik maskeleyecek ölçekte.
İşsizlik tarafında imalat sanayi ve ihracat odaklı büyüme geniş tanımlı işsizlik üzerinde olumlu etki yapacaktır. Fakat devam eden yüksek enflasyon ve artan fakirleşme yaşanan büyümenin tabana yansımadığını, hissedilmediğini anlatıyor.
2022 büyümesi sorunları ortaya çıkaracak
2022 yılına girişte Türkiye ekonomisi önemli bir ivme kaybetmiş olacak. İşsizlik oranı yeniden yataya hatta yükselme eğilimine dönecek. Enflasyonun 2021 sonunda %15-17 arasında yüksek çift hanede kalacağı gerçeği artan fakirleşme ile birleştiğinde 2021 senesinde elde edilen büyümenin kalitesi tartışılacak.
Sürdürülebilir bir büyüme performansı şimdilik görünmüyor. 2022 GSMH artışı ise kamu kaynaklarının yine seçimlere hazırlık olarak aşırı kullanılması gerçekleşmez ise %3 civarında sınırlı kalacak gibi görünüyor.
GA.