Sosyal Medya

Genel

YORUM:  Kuraklık acil tehlike haline geldi

Dünya yakın tarihin en sıcak yıllarından birini daha yaşarken, doğal afetler ve kuraklık ekonomik altyapıyı da tehdit ediyor.   Türkiye açısından…

YORUM:  Kuraklık acil tehlike haline geldi

Dünya yakın tarihin en sıcak yıllarından birini daha yaşarken, doğal afetler ve kuraklık ekonomik altyapıyı da tehdit ediyor.   Türkiye açısından sorun çok daha büyük ve yakın.  Tarımda mahsulün azalması hem enflasyonu yukarı çeker, hem de dış açığı genişletir.

 

Meteoroloji Uzmanı:  OHAL ilan edilmeli

Yaz aylarının gelmesiyle yağışların büyük oranda azalması kuraklık tehdidini de beraberinde getirdi. Türkiye’de kuraklığın her geçen gün etkisini artırdığını söyleyen Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir, “Şimdiden su sıkıntısı çekmeye başladık. Çöl iklimine doğru gidiyoruz. Baştan tedbirli olmalıyız, suları çok dikkatli kullanmalıyız. O nedenle kuraklık konusunda muhakkak Türkiye’de olağanüstü hal ilan edilmesi gerekir” uyarısında bulundu.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün sıcaklık ve yağış raporlarının ardından yayınladığı meteorolojik kuraklık ölçümlerinin yapıldığı haritaları değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi’nden (İAÜ) Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir, “Basra alçak basıncı yaz aylarında etkili olur. Kavurucu sıcaklığın artmasına neden olur. Rüzgarı da kuvvetli olur ve toprak kurur. Kuraklığın gelişmesini de hızlandırıyor. Türkiye maalesef kuraklığı yaşamaya başladı. Uzun yılları alacak ama çöl iklimine doğru gidiyoruz. Şimdiden su sıkıntısı çekmeye başladık. İstanbul’daki barajların doluluğu yüzde 70 ama gittikçe azalacaktır. O nedenle kuraklık konusunda muhakkak Türkiye’de olağanüstü hal ilan edilmesi gerekir” diye konuştu.

 

Kuraklık elektrik zammı anlamına gelebilir

 

AA’ya göre, hem dünyada hem de ülkemizde geleneksel enerji üretim sistemlerinin daha yoğun kullanımı ve yenilenebilir enerji kullanımının az olması bu durumla başa çıkılmasını daha da güçleştiriyor. Kuraklıktan doğrudan ve dolaylı olarak etkilenen hidroelektrik santraller ve termik santrallerin su/su buharı gücü ihtiyacının karşılanamaması ve tam kapasite çalışamamasına neden oluyor. Enerji üretiminde gerçekleşen düşüş genellikle yenilenebilir enerji kaynakları ve doğalgaz tüketimi ile enerji üretimi yapılarak telafi edilmeye çalışılıyor.

 

Türkiye’nin doğal gaz ithalatı bu yaz hızla yükselirken,TimeTürk   şu uyarıyı yaptı:

 

“Artan elektrik üretim ve tedarik maliyetleri Temmuz ayında tüketicilere elektrik zammı olarak yansıdı. Temmuz ayının ilk 12 günü için borsadaki elektrik birim maliyeti 0,53 TL/kWh olurken buna 0,13 TL/kWh YEKDEM birim maliyeti de eklenince elektrik tedarik maliyeti 0,63 TL/kWh dolaylarında seyrediyor. Temmuz zammı ile birlikte 0,47 TL/kWh’e ulaşan ev ve 0,71 TL/kWh’e yükselen iş yeri elektrik tarife fiyatlarının dahi maliyetlerin altında ya da sınırda kalması kısa zaman içinde elektrik fiyatlarına bir zam daha olması ihtimalini güçlendirdi”.

 

 

Tarımda zarar yıkıcı olabilir

 

Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ne göre hububat ve baklagiller kuraklıktan en fazla etkilenen ürünler. Bu yıl arpa, buğday ve kırmızı mercimekte önemli üretim kayıpları bekleniyor. Mısır, şekerpancarı, patates, yeşil mercimek ve sebzelerde de kuraklık zararları görülmeye başladı. Meyveler, yem bitkileri ve meralar susuzluktan zarar görmeye devam ediyor. Piyasalarda arz-talep dengesizliğine yol açan bu durum, gıda fiyatlarındaki artışlarla tüketicileri de doğrudan etkiliyor.

Kuraklık büyümeyi eksiye çevirebilir

 

Faik Tunay Yetkin Report için 21 Haziran’da kaleme aldığı incelemede, yoğun kuraklığın GSYH’ye etkisini şöyle anlatıyor:

“Dünya Kaynakları Enstitüsü tarafından 138 ülkenin geçmiş kuraklıklar, su kaybı, kuraklığa karşı dayanıksızlık, nüfus, mahsul ve hayvan popülasyonu hesaba katılarak hazırlanan kuraklık risk haritasına göre Türkiye 45. sırada, sadece bu veri bile gelecek adına endişelenmemiz için yeterli.”

 

“Türkiye’de tarımsal üretim yüzde 80 oranında yağışa bağlı ve  ekilebilir arazilerin %80’inde kuru tarım yapılıyor bu da demek oluyor ki yağmur yağmazsa, kuraklık olursa tarım ’da ciddi üretim kaybı oluyor. Tarımda kuraklık etkisini anlamak için yakın geçmişe bakmak yeterli. 2000-2012 döneminde özellikle kuraklığın etkili olduğu 2001 ve 2007 yılında tarımda büyüme negatif oldu. 2001’de ekonomik kriz ve kuraklık etkisi ile tarım yüzde 8,1 küçüldü. 2007’de ise tamamen kuraklık nedeniyle tarımda yüzde 7 küçülme yaşandı”. Daha önceki yazılarımda hep vurguladığım bir şey vardı: tarım ve hayvancılık ayrılmaz ikilidir, tarımı konuşurken mutlaka hayvancılığı da konuşmak zorundayız. Kuraklıkta en büyük zararı hayvancılık sektörü görüyor, yem bitkileri üretimi azalıyor bu da et ve süt ürünlerine yansıyor”.

 

Türkiye tarımsal mahsul açığını ithalatla kapatacak. Dünyada buğdaydan soy fasulyesine tüm gıda emtialarının fiyatları dolar cinsinden yükseldiği için, ithalat faturamız da kabaracak.  Ancak, Orman ve Tarım Bakanlığı ve TUIK 2021 hasat tahminlerini yenilemeden kuraklığın ithalata etkisini hesaplamak imkansız.

 

Öte yanda, kuraklığın gıda fiyatlarını çok kötü vurduğu kesin.  Birleşik Kamu-İş Konfederasyonunun Ar-Ge birimi KAMU-AR’ın araştırmasına göre, temel gıda fiyatlarında Temmuz’da aylık yüzde 4,2, yıllık yüzde 35,7’lik artış oldu. Yılın son çeyreğinde baz etkisiyle düşmesi beklen enflasyon, gıda arzında daralma nedeniyle, beklenenin tam tersine hareket edebilir.

 

Görünen, kuraklığın 2021 için bütçe ve ekonomik tahminleri bozacağı.  Hükümet çok zor durumda, çünkü çiftçiye daha fazla mali yardım gerekecek, fakat bütçe açıklarının yükselmesi DİBS faizlerini de yukarı itebilir. Çiftçi bu sene gelir elde edemediği için, gelecek sene daha az ekim yaparak, kalıcı bir tarımsal arz daralmasının kapısını aralayabilir.  Uzmanlar haklı, derhal OHAL ilan edilip, çok yönlü ve uygulanabilir bir tarımsal rehabilitasyon planı hazırlanmalı.

 

Kuraklık hem sağlığı, hem cebimizi  vuracak

 

Aşırı kuraklık alarmı: Türkiye’de su açığı yüzde 60; önümüzdeki 10 yılda su krizi yaşanacak

 

Kuraklık gıda enflasyonunu artırabilir

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler