Genel
Metropoll anketi: 3 kişiden 1’i derin yoksulluk içinde
Metropoll Araştırma’nın kurucusu ve yöneticisi Özer Sencar, Eylül anket sonuçlarını paylşatı. “Geçim Koşulları” başlıklı ankete göre, vatandaşların yüzde 28.7’si şu…
Metropoll Araştırma’nın kurucusu ve yöneticisi Özer Sencar, Eylül anket sonuçlarını paylşatı. “Geçim Koşulları” başlıklı ankete göre, vatandaşların yüzde 28.7’si şu anki geliriyle temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını, yüzde 49.2’si ise sadece temel ihtiyaçlarını karşılayabildiğini belirtti.
Derin Yoksulluk Ağı Sivil Toplum Örgüt’nün Eylül tarihli İstanbul araştırması da ülkemizde gittikçe içinden çıkılmaz hale gelen yoksullaşma sürecine ışık tutuyor.
Metropoll’e göre, “Şu anki gelirinizle ilgili durumu en iyi açıklayan ifade hangisidir?” sorusuna katılımcıların yalnızca yüzde 21.7’si “Tüm ihtiyaçlarımı kolaylıkla karşılayabiliyorum” cevabı verdi.
İşte MetroPOLL anketinin sonuçları:
– Temel ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum: Yüzde 28.7
– Sadece beslenme/barınma gibi temel ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum: Yüzde 49.2
– Tüm ihtiyaçlarımı kolaylıkla karşılayabiliyorum: Yüzde 21.7
SÖZCÜ’den Saime Başçı, anket sonuçlarını şöyle yorumladı:
“Yüksek enflasyon ve düşen gelir seviyesi vatandaşların üzerindeki baskıyı artırırken, toplumda yoksulluk derinleşiyor. Halkın yüzde 29’u beslenme, barınma, kira gibi temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını açıklarken, gelirleri ile sadece temel ihtiyaçlarını karşılayabildiğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 49’u aştı. Kazandığı gelirlerle, tüm ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabildiğini söyleyenlerin oranı pandeminin ilk dönemleri olan Nisan 2020’de yüzde 26 iken, bu oran Eylül 2021’de yüzde 21.7’ye ulaştı.
Aynı dönemde temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını açıklayanların oranı ise yüzde 24.2’den yüzde 28.7’ye çıkarken, toplumdaki yoksullaşmanın hızla yayılarak neredeyse ülkenin yarısını etkisi altına aldığını ortaya koydu”.
Derin Yoksulluk Ağı: İstanbul’da 103 aileyle yoksulluk araştırması: “Yüzde 74’ü bebek maması almakta zorlanıyor”
Metropol yoksulluk anketini sonuçlarını, Eylül 2021 tarihli Derin Yoksulluk Ağı raporu da doğruluyor.
‘Pandemi Döneminde Derin Yoksulluk ve Haklara Erişim’ araştırmasında görüşülen ailelerin yüzde 41’i herhangi bir sağlık güvencesi olmadığı için, yüzde 34’ü ise sağlık güvencesi ilaçlarını karşılamadığı için yeterli ilaca ulaşamıyor.
Bu hanelerde görüşülen kişilerin yüzde 18,6’sı sağlık hizmetleri hakkında yeterli bilgiye ulaşamadığı, yüzde 7,2’si sağlık sistemi içinde ayrımcılığa maruz kaldığı, yüzde 25,8’i ise sosyal güvencesi olmadığı için sağlık hizmetlerine erişemediğini belirtiliyor.
Raporda görüşülen ailelerin yüzde 49,5’inin ekonomik destek aldığı görülüyor. Bu hanelerin yüzde 40 yerel yönetimden (İBB) destek alırken, yüzde 28’i kaymakamlıktan, yüzde 26’sı diğer devlet kurumlarından destek alıyor. Hanelerin yüzde 90’ı bu ekonomik desteği gıda harcamalarında, yüzde 35,2’si fatura ödemelerinde, yüzde 31,5’i çocuk bakım giderlerinde, yüzde 22,2’si kiralarını ödemekte kullanıyor.
Saha çalışması sonuçlarına göre, yoksulluk koşulları altında yaşayan 103 hanenin yüzde 57,8’inde çocuklar uzaktan eğitime devam edemedi. Okula devam edemeyen çocukların; yüzde 60’ı uzaktan eğitime katılabilecek teknolojik cihaza erişimi olmaması, yüzde 54’ü internete erişimi olmaması, yüzde 45’i takip eden bir yetişkinin olmaması, yüzde 39’u uzaktan eğitime erişim konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması ve yüzde 7’si çalışmak zorunda olması sebepleriyle uzaktan eğitime katılamadı. Çocukların yüzde 59’u bu engellerden en az ikisiyle karşı karşıya kaldı.
Görüşülen ailelerin yüzde 85’i yeterli besine ulaşamıyor. Günlük işlerde çalışarak geçimini sağlayan ailelerin yüzde 10’u baraka/çadır koşullarında yaşıyor.
Ailelerin yüzde 74’ü bebek maması ve bezi almakta zorlanırken, yüzde 21’i hiç alamıyor. Aileler 0-3 yaş çocuklarını hazır çorba, şekerli su, pirinç lapası gibi besin değeri bu yaş grubu için yeterli olmayan besinlerle beslemek zorunda kalıyor. Hanelerin yüzde 38,7’sinde neredeyse her gün öğün atlanıyor. Görüşülen ailelerin yüzde 39’u pandemi döneminden önce de temiz içme suyuna erişemediğini söylerken, yüzde 49 pandemi döneminde içme suyuna erişemiyor.
Eğer Erdoğan rejimi mucizevi hamlelerle işsiz, yoksul ve devlet yardımıyla geçinen çok geniş kitleleri tatmin edemezse, gelecek seçim SADECE ve SADECE ekonomik koşullar ekseninde cereyan edecek. Bu çerçevede, kısa zaman öncesine kadar ekonomik vaatleri halk tarafından dikkat alınmayan muhalefetin öne çıkmaya başladığı görülüyor:
KORKUSUZ yazarı Gürkan Hacır, Aksoy Araştırmanın yeni anketinin sonuçlarını şöyle yorumlamıştı:
Anketlere göre…
İlk defa muhalefetin ülkeyi yönetebileceğine dair bir kanaat oluşmuş.
Daha önce bu kanaat yokmuş…
İktidar pek oralı olmasa da son yaşanan ekonomik düşüş seçmenin birinci gündem maddesi…
Herkes ülkenin nereye gideceğini merak ediyor…
Dolar ne olacak? Faiz ne olacak?
Vatandaşın gündemi buymuş…
FÖŞ anlattı: Ekonomi Erdoğan Rejiminin Yükünü Taşıyamıyor
AB’den Türkiye raporu: Demokratik kurumların işleyişinde ciddi eksiklikler var