Sosyal Medya

Genel

İbrahim Can:  Türkiye’de Vergi ve Gelir Adaletsizliği

Her geçen gün daha da yoksullaşan toplum iş veya eğitime odaklanamayarak sürekli finans piyasalarını takip ediyorsa ciddi bir sosyal sorun…

İbrahim Can:  Türkiye’de Vergi ve Gelir Adaletsizliği

Her geçen gün daha da yoksullaşan toplum iş veya eğitime odaklanamayarak sürekli finans piyasalarını takip ediyorsa ciddi bir sosyal sorun vardır. Toplum artık kamu yönetimine güvenmiyor ve gelecekten umudunu yitiriyordur. Bunların üzerini örtmek ve yapay gündem yaratmak nedir?..

 

Türk Lirası yılbaşından bugüne Dolar karşısında %67 değer kaybetti. Enflasyon, gıda ve diğer zorunlu harcamalarda %50 üzerinde arttı. Devlet, asgari ücretten SGK ve Vergi kesintilerinden vazgeçerse, sendikaların 5.000 TL önerisi 1 Aralık 2021’de pazarlığa açılacak. Ancak şirketlere sunulan çok çeşitli finansal ayrıcalıklar, teşvikler, muafiyetler veya aflar hiçbir koşulda çalışanlara sunulmamıştır. Zira kamu gelirlerinin %87,6’sı vergi olup bunun da %90,2’si çalışanlar veya tüketiciler olarak vatandaşın ödediğidir. Geriye kalan yalnızca %9,8 şirketlerden alınan vergilerdir. Şirketlerin de vergi konusunda bağımsız denetime tabi olması %3’ün altında bir orandadır. Özellikle hizmet, perakende veya inşaat şirketleri çok ciddi kayıt dışı ekonomi yaratırlar. Başka bir ifade ile vergi kaçırarak kamuyu zarara uğratırlar. Asgari ücretli çalışanın ise vergi kaçırma şansı ve ihtimali sıfırdır.

 

Grafikte görüldüğü üzere, Türkiye’de gelir ve vergi adaleti sayısal olarak sunulmuştur. Bu çalışmamın açıklaması şöyledir. Türkiye’de çalışan nüfusun %43’ü asgari ücret ile hayatta kalmaya çalışmaktadır. Asgari ücret net 2.825 TL iken bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyeti 3.772 TL hesaplanmıştır. Bu nedenle asgari ücret alan ve haneye başka gelir girmeyen durumda o kişi gerçek anlamda ölüm kalım savaşı veriyordur. Ayrıca döviz kuru krizi ve enflasyon nedeni ile her geçen gün daha da yoksullaşmaktadır. Buna karşın gelir düzeyi arttıkça vergi oranı da artmaktadır. Bu grafiği birkaç yıl önce hazırladığımdan %35 oranı daha sonraki düzenleme ile %40 üst sınıra yükseltilmiştir.

 

 

Asgari ücretlinin kaçış veya kaçırma ihtimali olmadığı vergi konusunda toplam servetin %54’ünü alan nüfusun %1’lik dilimine giren toplumun ayrıcalıklı seçkinleri çeşitli istisna, muafiyet ve diğer yasal imkanlardan faydalanarak hiç vergi ödemez. Bu da yetmezmiş gibi siyasi bağlantıları arabulucu veya danışman olarak değerlendirerek özel ısmarlama vergi afları çıkartırlar. Bu vergi afları sektöre veya şirketlerin özel koşullarına özgü tasarlanarak torba yasalarla çıkarılır.

 

Marmara Üniversitesi, Rektörlük binasında geleneksel vergi sempozyumunda Maliye yöneticileri, SMMM’ler, işletme ve muhasebe profesörleri ile birlikteyken resmi bir analiz sunmuştum. İnşaat şirketlerine yönelik KDV iadesine yönelik teşvikin hiç kullanılmadığını ispatlayacak nitelikle son derece dikkat çekiciydi. Bunun tek bir nedeni vardı. O neden de tamamen kayıt dışı ekonomidir. Hem çalışanlar yabancı uyruklu, çalışma izni ve sigortası olmadan ve hem de gerçek anlamda kölelik şartlarındadır. O kadar büyük çalarlar ki vergi indirimi veya nitelikli danışmanlık gerekmez!

 

Vergi sistemimiz, yoksul sürünsün ama ölmesin, zengin daha da zenginleşsin…

 

 

Saygılarımla,

 

İbrahim Can, Ph.D. | CPA

Kurucu, Finansal Yönetim Danışmanı

 

Denizbank GM Hakan Ateş’ten dikkat çeken uyarı: Destek verilmezse oteller yabancıların eline geçer!

 

İnşaat Sektörü Kur Farkından Nasıl Etkilendi?

 

Çetin Ünsalan Yazdı: Mesele faiz mi?

 

|

www.icanadvisory.com

 

 

 

 

[email protected]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler