Sosyal Medya

Genel

Dr Murat Kubilay: Sermaye kesimi iktidarın arkasından çekiliyor mu?

Son dönemde iktidarla ‘milli sermaye’ arasındaki sessizlik karşılığı kredi uzlaşmasında bir sorun var mı? Memnuniyetsizliğin olduğu aşikâr, TÜSİAD Yüksek İstişare…

Dr Murat Kubilay:  Sermaye kesimi iktidarın arkasından çekiliyor mu?

Son dönemde iktidarla ‘milli sermaye’ arasındaki sessizlik karşılığı kredi uzlaşmasında bir sorun var mı? Memnuniyetsizliğin olduğu aşikâr, TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan normal şartlarda fazla teknik detay sayılabilecek bir konu olan para politikasında ‘uzun süre sıkı duruş’ vurgusunda bulundu. Çünkü dış ödemeler dengesi krizinden korkuyor. İktidarla daha iyi geçinen TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ise pandemi dönemindeki kapanmalarda ötelenen vadeli çekler sonucu oluşan aksamalara tepkisini Twitter’dan verdi. Çünkü iç ödemeler sisteminin bozulmasından endişe ediyor. Yani dış ödemeler dengesi ve iç ödemeler sistemi belli ki sermayenin kırmızı çizgileri.

 

Fakat mühim olan söylemlerin ötesindeki açık eylemler. ‘İktidara yakın olan varlıklı kesimin sermayesini yurt dışına çıkarmaya çalıştığı ancak Erdoğan’ı bunu engellediği iddiası‘ epeydir mevcut. Bunu veri ve haberlerle doğrulamak kolay değil, ancak ‘ya hep beraber çıkacağız ya da hep beraber batacağız’ tarzı Erdoğan için gayet uygun. Diğer taraftan söylentilerin de ötesinde geçtiğimiz hafta iki olay yaşandı. İlki, servetinin önemli bir bölümünü Rusya’da kazanmış ve son 10 yılda iktidara yakınlaşarak, burada da büyük işler üstlenmiş Erman Ilıcak’a ait Rönesans Holding ile ilgili. Rönesans Holding, kendi portföyünde bulunan ve toplam yatak kapasitesi 9 bin 500’e ulaşan şehir hastanelerini Danimarka merkezli bir şirkete sattı. Böylece olası bir iktidar değişimi halinde muhalefetin şehir hastanelerindeki sözleşmeleri güncelleme talebine ilişkin risklerden kaçınmış oldu. Bu alanda büyük yatırımları olan Akfen Holding patronu Hamdi Akın da 27 Ocak 2021 tarihinde Bloomberg HT televizyonunda, konu şehir hastanelerine geldiğinde oldukça moralsiz bir ses tonuyla, “Muhalefetin muhalefet ettiği kısımlar güncellenebilir” imasında bulunmuştu. Bunlar, ‘olası iktidar değişiminin iş dünyasında da konuşulduğu ve kendi çıkarlarını korumak için eyleme geçtikleri şeklinde’ yorumlanabilir.

 

Geçtiğimiz haftanın diğer önemli haberi ise yerli otomobil projesi TOGG’un ortaklığından İnan Kıraç’a ait Kök Ulaşım şirketinin ayrılması oldu. Böylece ‘iktidar projesi’ denilebilecek bir alanda özel sektördeki ortak sayısı bir azaldı. Diğer ortaklar Turkcell, Vestel, BMC, Anadolu Holding ve TOBB. BMC’nin yeni sahibi Fuat Tosyalı, Türkiye Varlık Fonu (TVF) yönetiminde. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da TVF yönetiminde. Turkcell’de ise hâkim ortak TVF. İktidara yakın olan Nazif Zorlu’ya ait Vestel ve mesafeli olan Tuncay Özilhan’a ait Anadolu Grubu yola devam ediyor. Projenin sonunu açıkçası ben de merak ediyorum.

 

 

Kanal İstanbul’a da değinmek gerek. Garanti Bankası, İş Bankası ve Yapı Kredi’nin, ‘Birleşmiş Milletler Sorumlu Bankacılık Prensipleri’ mazeretiyle destek olmayacakları belirtiliyor. Benzer gerekçeyle diğer bankalar da kaçınmaya çalışacaklardır. Çevresel duyarlılıkları bir kenara bırakırsak, iş dünyasının bu projenin gerekliliği, karlılığı ve yapılabilirliğine mesafeli yaklaştığını herkes biliyor. Kısacası Kanal İstanbul’da hükumet yalnız halde.

 

Yazıyı toparlayalım. Türkiye’deki iktisadi sisteme sahip ülkelerde sermaye sınıfının desteği iktidarlar için çok önemli. Bugüne kadar mali denetim riski ve kamu bankası kredi muslukları nedeniyle sessiz kalan bu kesimin, dış ödemeler dengesi ve iç ödeme sistemleri kırmızı çizgileri. AKP iktidarı, kendisine rakip olunmadıkça mülkiyeti zaten hiç hedef almıyor ve çalışan haklarını zedeleyerek, sermaye sınıfına destek oluyor. Ancak iş dünyası ve bankacılık sektörü, iktidarın mega ve çılgın projelerine karşı artık mesafeli. Bir iktidar değişimi sonucunda oluşabilecek politik risklerden kaçınmak istiyor gibi. Henüz kesin konuşmak mümkün değil, ancak ‘söke söke alırlar‘ ifadesi esnasında iktidar değişimi ihtimalini bilinçaltından itiraf eden Erdoğan gibi iş dünyası da iktidar değişimi senaryosunu planlarına dahil etmeye başlamış olabilir.

 

 

Alıntıdır,  makaleye link burada

 

Murat Kubilay: Bozuk rejimin finansman kaynağı kesilmeli

 

AREA Araştırma: Cumhurbaşkanlığı sistemi başarısız bulunuyor, Kanal İstanbul istenmiyor

 

Çiftlik Bank’ın ‘Tosuncu’ğu Türkiye’ye getirildi!

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler