Borsa
Piyasa ve Döviz Haberleri: Pandora’nın kutusu yarın açılacak
Cuma gecesi, Cumhurbaşkanlığı kararı ile TCMB Başkanı Ağbal’ın görevinden alınması ve beraberinde İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, Türk mali piyasaları kadar…
Cuma gecesi, Cumhurbaşkanlığı kararı ile TCMB Başkanı Ağbal’ın görevinden alınması ve beraberinde İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, Türk mali piyasaları kadar küresel mali piyasalar üzerinde de etkili oldu.
Kararın kendisi kadar, Albayrak’ın istifasından bu yana beklenen reform sürecinin de piyasa öngörüsü ile paralel gitmediğinin artık iyice anlaşılmasıyla tırmanan kredibilite kaybı, TL ve TL cinsi varlıklar üzerinde ciddi anlamda baskı kurdu.
Yabancı yatırımcıların Türk finansal varlıklarından koşar adım kaçtıkları dünkü günde, Borsa Istanbul pek çok tahtanın tabanda kilitlenmesine paralel günü %9,8 düşüşle tamamlarken, gün içinde devre kesiciler çalıştı (bakınız grafik).
USDTRY kuru, 8,40 seviyesini test ederek rekor seviyelerin kıyısına kadar gelmesi ardından, dün gün içinde tahminimize paralel gevşeyerek en düşüş 7,70’li seviyeleri test etti. Bu noktada, TL varlıkları satıp döviz almak isteyen yabancı yatırımcının TL bulamaması sonrası (TL sıkışıklığı), Londra piyasasında T+1 vadeli işlemlerde TL faizin %180 seviyesine kadar yükseldiğini gördük.
TL’nin dolar karşısındaki oynaklık oranı (volatilite) 2018 yaz aylarındaki (hatırlayınız Papaz Brunson dönemi) seviyelere yaklaştı. Türkiye’nin yabancı nezdinde risk algısını gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi (kasko primi gibi düşünülebilir) 150 baz puan yükselişle dün 465 seviyesine gelerek Kasım ayına geri döndü.
10 yıl vadeli gösterge devlet tahvili bir günde %5 yükselerek %20 seviyesine dayanırken; benzer bir şekilde 2047 vadeli gösterge dolar cinsi Türkiye eurobondunun da getirisi 1 tam puan artarak %7,9 seviyesini test etti.
Tahribatın boyutu su yüzüne çıktıkça, üzülmemek elde değil. Halbuki, Cuma günü, ne kadar da umutluyduk; tonumuz ne kadar neşeliydi!
Yabancı nezdinde Türkiye riskinin CDS primlerinden görmekle birlikte, Avrupa’nın Türkiye ile olan sıkı bağları, yaşanan ‘depremin’ dışarda da hissedilmesine neden oldu. Örneğin, İspanya borsasında işlem gören BBVA hisseleri (Garanti Bankası riski) %7,5 değer kaybetti! EURUSD paritesi dün sabah saatlerinde geriledi.
Bulaşıcılık etkisinin göz ardı edilmemesi gerekiyor. Not edelim ki, Türkiye’nin yurt dışında işlem gören Borsa Hisse Senedi Fonu (TUR), dün %20 değer kaybetti (bakınız grafik).
Elbette, pek çok yabancı kurum ve kuruluşun kaleme aldığı Türkiye raporlarında gözle görülür bir hal alan güven erozyonu, satış baskısının da sürebileceğine işaret ediyor. Bu bağlamda, ağır kayıplar veren yabancı yatırımcı ve fonların Türk mali piyasalarından çıkışının devam edeceğini düşünüyoruz.
Gündemi etkileyecek en önemli gelişme, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yarın Kurultay’da yapacağı konuşma olacağını düşünüyoruz. 2023’e giden yol haritasının nelere gebe olduğunu hep birlikte anlayacağız. Pandora’nın kutusu yarın açılacak.
Öte yandan, TCMB’nin yeni Başkanı Kavcıoğlu’nun olağanüstü bir PPK toplantısı düzenlenmeyeceğini açıklaması sonrasında, gözler Nisan ayı olağan PPK toplantısına çevrildi. Yukarıda tahribatı anlattığımız bölümden de anlaşılacağı üzere, ekonominin yeniden sıkıntılı bir sürece girdiği bir ortamda, Prof. Kavcıoğlu’nun ‘hatırı sayılır’ bir faiz indirimine soyunması, TL ve TL cinsi varlıklarda da ‘hatırı sayılır’ bir oranda yeni bir tahribat yaratarak ödemeler dengesini baskı altına alabilir. Dün bu noktaya uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının da parmak bastığını not edelim.
Biraz da yurtdışına bakalım. Geçen hafta %1,75 seviyesine kadar ilerleyen ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yükselttiği dalga boyu ana gündem maddemizi teşkil etmişti. Risksiz faiz olarak görülen doların piyasa faizinin yeni haftanın ilk gününde %1,66 seviyesine kadar hafif de olsa geri çekildiğini görüyoruz.
Ancak, ABD’de Başkan Biden’ın 3-4 trilyon dolar büyüklüğünde altyapı ve iklim yatırım paketi açıklamaya hazırlandığını okuyoruz. Haliyle, bu tip paketlerin tümü ABD Hazinesi’nin borçlanma ihtiyacını arttırdığı gibi, ekonomik aktiviteyi de hızlandırarak enflasyon kanalından da baskı yaratacaktır. ABD tahvil faizlerinin artık %1,97 seviyesine ilerleyeceğine yönelik inancımız daha da arttı.
ABD tahvil faizlerinde paralel, altın ve gümüş tarafında halen daha huzursuz ve tatsız bir seyir var. Yatırımcıların kıymetli madenlere bir türlü rağbet göstermeye başlayamadıklarını görüyoruz. Öte yandan, dijital altın Bitcoin’in de bu sabah 54bin seviyelerine gerilediğini, 52binli seviyelerine (RSI uyuşmazlığına) dikkat edelim.
Sabah saatlerinde Asya borsaları kırmızılara bürünmüş. Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, İngiltere ve Kanada, Çinli yetkililere insan hakları ihaleleri nedeniyle yaptırım uyguladığını görüyoruz. Pekin’e karşı bu türden koordine edilmiş ilk Batı eylemi olduğunu not düşelim.
ABD borsalarının da vadeli işlemlerinde daha küçük oranda da olsa eksiler göze çarpıyor. Makro cephede bugün ABD’de yeni konut satışları takip edilebilir.
İçeride hava bozuk, moralleri ise daha da bozuk. Dışarıda ise yeni teşvik paketinin heyecan yaratıp yaratmayacağını yakında anlayacağız. Gözler yarın büyük Kurultay’da.
Kaynak: iktisatbank.com