Borsa
Piyasa Bülteni: Çanlar Borsa İstanbul için çalıyor…
Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararnamesine göre, Türkiye’de Fiyat İstikrar Komitesi (FİK) kuruldu. Komitenin amacı olarak da fiyat istikrarını sağlamaya yönelik…
Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararnamesine göre, Türkiye’de Fiyat İstikrar Komitesi (FİK) kuruldu. Komitenin amacı olarak da fiyat istikrarını sağlamaya yönelik yapısal politika önerileri geliştirmek; fiyat istikrarını tehdit eden riskleri izleyip gerekli önlemleri almak; kamu tarafından belirlenen ve yönetilen fiyatların fiyat istikrarı odağıyla yönetmek olarak belirtildi.
Bilindiği üzere, fiyat istikrarını sağlama görevi kanunen TCMB’ye verilmiştir. Kanunen (amaç) bağlı, (bu yolda) araç bağımsızlığına sahip olan TCMB’nin yanı sıra böyle bir kuruma neden ihtiyaç duyulduğunu pek de anlayamadık ve işe yarama konusunda da büyük çekincelerimiz olduğunun altını çizmek istiyoruz. FİK’in kurulduğu ilk gün elektriğe %15 zam yapıldığının da altını çizelim!
Elektrik zammının kuşkusuz Temmuz ayı faturalarına yansıyacağını, bunun da girdi maliyetlerini yukarıya çekerek haliyle çıktı maliyetlerine de yansıyacağı düşünülürse, enflasyonun Haziran ayı ardından Temmuz’da artacağına kesin gözüyle bakmak gerekiyor. Bu ortamda, faiz indiriminin başka baharlara kalabileceğini düşünüyoruz!
Dün Antalya’da bir araya gelen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile Rus mevkidaşı Lavrov, ortak basın toplantısında turizmden ortak aşı üretimine, Kanal İstanbul’dan bölgesel sorunlara, hatta iki ülkenin ABD ile ilişkilerinin varan geniş bir yelpazeyi ele alsalar da, (Sputnik) Lavrov’un kritik bir açıklaması dikkatimizi çekti: “Türk dostlarımızın kendi savunma yeteneklerini sağlamak için S-400 füze bataryalarının ilk paketini kullanma niyeti de dahil olmak üzere, Türkiye’nin askeri-teknik işbirliğinin geliştirilmesi konusundaki ilkeli tutumunu çok takdir ettik” dedi. Rusya’nın takdir etmesine şaşmamakla birlikte, bu haberin Nato kapsamında veya ABD-Türkiye ilişkilerinde nasıl bir yansıma bulacağını merak ediyoruz!
Dün, ay ve dönem sonu olması nedeniyle, küresel mali piyasalar gün içerisinde yön bulmakta zorlandı. Hatırlanacağı üzere, dün bültenimizde, kazanda pek çok kepçenin dönem sonlarında farklı yöne dönebileceğinden söz etmiştik. İçeride de durum pek de farklı olmadı. Bilanço makyajlama ve dengeleme işlemlerine paralel gün boyu gerileyen USDTRY kuru, en düşük 8,65 seviyelerine test etse de, Lavrov’un S-400 konusundaki açıklamaları ardından yeniden 8,70 seviyelerinde denge buldu.
USDTRY kurunda, Nato zirvesi öncesi oluşan iyimer havada almış olduğumuz USDTRY uzun pozisyonlarımızın bir kısmın geçen hafta 8,70 seviyesine doğru kar al çalıştırarak çıkmıştık. Geriye kalan kısmını da değerlendirmek adına, yarın ABD’de açıklanacak kritik istihdam raporu ile içeride enflasyon rakamlarını bekliyoruz. Geniş bir açı ile bakarsak, yukarıda 8,80 seviyesinin ötesi keşfedilmemiş sular olarak tehlike arz ediyor. Madalyonun diğer tarafında ise (olası biri iyimserlikte) 8,55 seviyesine dikkat etmek gerekiyor.
Borsa İstanbul cephesinde, hafta başı bültenimizde dikkat çektiğimiz üzere, endeksin 200 günlük ortalamasının da altına sarkması, teknik bir bakış açısıyla zayıflama sinyali olarak görülüyor. Dün bu görüntü biraz daha pekişirken, aşağıdaki grafikten de görülebileceği üzere, dün kaydedilen %1,1 düşüş ardından 15 aylık yükseliş trendi de aşağı yönlü kırıldı. Her ne karar teknik anlamda süslü kelimeler kullanıyor olabilsek de, tablonun arkasında yatan temel dinamikler, borsaya yeni para girmediği ve Türkiye ekonomisinin taşıdığı kırılganlıkları çok açık bir şekilde bizlere gösteriyor.
Türkiye ile ilgili dünden kalan haberler arasından Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2021 yılı dış finansman programı çerçevesinde Euro cinsinden 2027 vadeli tahvil ihracı gerçekleştirmek üzere Bank of America Merrill Lynch, BNP Paribas ve Deutsche Bank’a yetki verdi. Bu yıl 6 milyar dolar tutarında Eurobond ihracı gerçekleştirilirken, planlanan tutar 10 milyar dolar seviyesinde idi. Bloomberg haberine göre ihraç 1,5 milyar EUR ve %4,5 getiri ile sonuçlandı.
Resmi gazeteye göre, TCMB zorunlu karşılıklar düzenlemesinde değişikliğe gitti. Henüz TCMB tarafından detaylarıyla duyurulmasa da, bu hamle ile TL likiditesinin sıkılaştırılacağını, bunun da TL mevduat ve kredi faizleri üzerinde yukarı yönlü baskı kuracağını düşünüyoruz.
Küresel mali piyasalarda ise, Delta varyantının ağırlığı hissedilmeye devam ediliyor. Petrolün varil fiyatı 75 dolar civarında beklemeye geçti. Bu sabah Asya borsaları kırmızılara bürünmüş vaziyette. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde ise, küçük de olsa artılar olduğunu not edelim.
Yılın ikinci yarısının ilk gününde, tüm dünyada bugün imalat PMI verileri takip edilecek. Yarın, ABD’de her ayın ilk Cuması olduğu üzere, ABD ekonomisinin sağlığı hakkında en önemli bilgiyi verdiğine inanılan istihdam raporu (TDİ), FED’in politika duruşuna şekil verebileceğinden önemle takip edilecektir.
Takdir edersiniz ki, enflasyon multi yılların zirvesindeyken, istihdam piyasasından gelecek sağlıklı bilgiler, FED’in şahinleşmesine neden olabilir. Türkiye cephesinde ise, bugün İTO enflasyon rakamları ile her hafta Perşembe günü olduğu üzere, TCMB’nin haftalık para ve banka raporunu takip edeceğiz.
Kıymetli madenler ile kripto paralara da değinerek bültenimizi tamamlayalım. Bu sabah hem gümüşün hem de altının hafif de olsa yukarı yönlü kıpırdadığını görüyoruz. Yarın ABD’de açıklanacak tarım dışı istihdam verisi sonrasından daha sağlıklı bir yorum yapma şansı bulacağız. Kripto paraların amiral gemisi Bitcoin’de ise risklerin aşağı yönlü olmaya devam ettiğinin altını çizmek istiyoruz. 41 bin dolar seviyesine varan olası bir yükselişi dahi formasyon dahilinde kabul edeceğiz.
Kaynak: iktisatbank.com