Ekonomi
Mart nakit bütçe analizi: TL41 milyar fazlanın hikayesi
2020 Martı’nda epideminin başlamasıyla TL40 milyar açık veren nakit bütçe, bu sene aynı miktarda fazlaya geçti. Geçen sene ekonomi kapanırken,…
2020 Martı’nda epideminin başlamasıyla TL40 milyar açık veren nakit bütçe, bu sene aynı miktarda fazlaya geçti. Geçen sene ekonomi kapanırken, bu sene kontrollü normalleşmeye geçmiş olmak aradaki farkın bir kısmını açıklıyor. Ancak, TCMB transferleri ve aydan-aya kayan vergi geliri tahsilatı da büyük fark yaarttı. Önce, QNB Finansbank Araştırmanın bu konuda yazdıklarını okuyalım:
QNB Finansbank: Bütçe açığı azalıyor
Nakit bütçe dengesi Mart ayında, 41.0 milyar TL fazla ile geçen senenin aynı ayındaki 40.4 milyar TL’lik açığa göre belirgin olarak iyi performans gösterdi. Geçen sene tamamına yakın kısmı Ocak ayında aktarılan TCMB karı bu sene Mart sonunda Hazine hesaplarına transfer edildi. Gelirlerdeki geçen seneye göre 100.5 milyar TL’lik artışın 36 milyar TL’lik kısmının bununla ilgili olduğunu düşünüyoruz. Bunun yanında, geçen sene Şubat ayından aktarılan vergi gelirlerinin 15.7 milyar TL ile bu seneki 23 milyar TL’nin altında kalması da bütçe gelirlerindeki artışın 7.3 milyar TL’lik kısmını açıklamaktaydı.
Vergi gelirlerindeki artış ve TCMB kar aktarımı ile 12 aylık nakit bütçe açığı Mart ayında, önceki aya göre 1.6 puanlık belirgin bir düşüşle %2.7’ye geriledi.
Bunun dışında kalan artışın da iç talepteki güçlü görünüm ile vergi gelirlerinin yüksek seyretmesi ile ilgili olduğunu düşünüyoruz. Gider tarafında ise, faiz dışı giderler yıllık %20.8 artarken, 12 aylık faiz dışı giderin GSYH’ya oranı %21.4 ile önceki aya göre değişmemiştir.
ANALİZ: Sürdürülmesi zor
Aydan-aya yüksek oynaklığın hakim olduğu yılın ilk çeyreğinde aylık değil, 3 aylık bir değerlendirme yapmak daha makul olacak.
Gelirler tarafında TCMB katkısının azaldığı bir dönemde, vergi hasılatının güçlü seyrettiğini hesaplıyoruz, ancak oran veremiyoruz. Öte yanda, faiz dışı harcamaların nominal %12.3’le %16.2 TÜFE’nin gerisinde kalması, kemer sıkmanın başladığına işaret ediyor. Maalesef, basın haberlerinden kemeri sıkılanın işsizler ve yoksullar olduğunu müşahade ediyoruz.
İlk çeyrekte %44 artan faiz giderleri, iç borcun artık TÜFE ve dövize endeksli kesiminin %50’yi aşması nedeniyle yükselmeye devam edecek.
Perşembe gecesi 56 bin Covid-19 vakası açıklanması, Türkiye’nin 28 gün tüm yurtta sokağa çıkma yasağına doğru gittiğini gösteriyor. Bu durumda, bir kez daha vergi feragatları ve ek işsizlik yardımları gündeme gelecek. Dolayısı ile bütçe disiplinin ikinci çeyrekte sürmesi çok zor.
Halen Hazine’nin kasasında TL 50 milyar var. Eğer Kanal İstanbul’un inşasına başlanacaksa, giderlerin büyük kısmını müteahhit firmalar üstlecek. Yine de yan yollar, çevre düzenlemesi, kamulaştırma gibi masrafları kamu karşılayacak. Bu tür harcamalar için dahi TL50 milyarın yetmeyeceği kanatindeyiz. Acaba hangi hayati kalemlerde kesinti yapılarak bu hobi projesi finanse edilecek?
Sene sonunda bütçe açığı-GSYH oranının %3.5-4 arasına yükselmesini bekleriz. Kanal İstanbul’un Hazine garantili kredilerle inşasına başlandığı bir senaryoda, Türkiye’nin dış borçlanma maliyetinin hızla artması yüksek olasılık.
Güldem Atabay: IMF Türkiye beklentilerinin arkasındaki hikâye
FÖŞ yazdı: Bu ekonomi NİYE HALA batmadı ya?
Çetin Ünsalan: Kur riski, yerel para ve D8