Sosyal Medya

Ekonomi

FÖŞ yazdı: Ekonomiyi düşünen var mı acaba?

Dün gece ağır GalataSaray yenilgisi sonrası, biraz hazımsızlık, biraz da şişede durmayı redden zıkkım nedeniyle huzursuz bir gece geçirdim doğrusu.…

FÖŞ yazdı:  Ekonomiyi düşünen var mı acaba?

Dün gece ağır GalataSaray yenilgisi sonrası, biraz hazımsızlık, biraz da şişede durmayı redden zıkkım nedeniyle huzursuz bir gece geçirdim doğrusu. Ama, sabah bir kalktım, Güneş erken açmış, etraf kuş cıvıltısı ve gül kokusundan geçilmiyor. Kaşarlanmış bir sırtlan olarak, Türkiye’de işlerin düzelmesi, hele insan hakları reformu ve ekonomide akılcı yönetime dönülmesi benim için çok büyük  kaygı nedenidir, adeta bir beka sorunudur. Neyseki, bu korkutucu senaryoların hiç biri gerçekleşmeyecek.

Asla güvenimi yitirmediğim, en kötü gününde dahi azimle arkasından yürüdüğüm Sevgili Başkanım, bu zor geceden sonra de beni ödülsüz bırakmadı. Bir gecede hem Naci Ağbal’ı görevden al, hem de İstanbul Sözleşmesini yırtıp çöpe at!!!  Breh breh, işte Babayiğit böyle olur.

Tam The Economist Naci Ağbal’a özel sayfa açmış, tüm dünya TCMB’ye övgüler yağdırıyor, “Durun bakalım” dedi Başkanım.  “Türkiye’yi size teslim etmem”…”Düşmanımın düşmanı dostumsa, düşmanımın dostu da düşmanımdır”.

 

Ne haftaydı ama

  • HDP’ye kapatma davası sayesinde AB’yle anlamlı bir işbirliği imkanı hayal oldu. Gümrük Birliği görüşmeleri 2041 yılına atıldı.
  • Cuma günü Covid-19 vaka sayısı 20 bini de aşarken, biz ağır hasta ve entübe sayısının düşük olmasıyla öğündük. İstanbul’da başladığı kesin 3cü Dalgann yakında tüm yurda yayılacağı kesin. Artık yalnız Zaire ve Patagonya’dan turist gelir.
  • ABD büyükelçisi Satterfield bir kez daha S-400’ler yüzünden ABD’yle papaz olmaya ramak kaldığını hatırlatırken, Başkanım Erdoğan da Putin’in Biden’a ayar çekmesini öğüyordu.

Tüm bunlara bakıyorum da, yarını düşünürken aklıma tek bir ihtimal geliyor:  Ekonomiyi düzeltmenin ve ABD’yle barışmanın imkansız olduğunu gören Sevgili Başkanım ve Değerli Abim Bahçeli erken seçim kapısını açtılar. Halk aç, hasta ve perişan, ama seçim dinamikleri açısından hiç bir önemi yok.  Çünkü, seçim “değerler (kadının yeri kocasının dizinin dibidir)”, Anayasa, FETÖ, İslam ve PKK üzerinden yapılacak. Tabii, bu terli ve bitkin hayvan yerse.

 

Yemez. Bu radikal adımlar öyle bir ortamda atıldı ki, ekonominin makadına dinamit lokumuyla lavman yapılmış gibi olacak. Önce, bu sabah Naci Ağbal ve İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili kısa analizimde kullandığım, ama çok hoşuma gittiği için bir kez daha kullanacağım o tarihe geçecek cümleleri tekrarlayayım:

“Salgının iyice azdığı ve sosyal mesafe tedbirlerinin ekonomiye zararı azaltma gerekçesiyle geciktirildiği günlerde yaşıyoruz.  Eğer bu şiddetle süren bir salgının ekonomiye zarar vermeyeceğini düşünen varsa, psikiatriste gitsin. Eğer resmi veriler zararı belgeleyemiyorsa, TUIK kendini yenilesin”.

Günde 20 bin vaka var, uzmanlar haftaya 30’a, sonra 60 bine gidiyoruz diyor.  İnsanların hiç bir şey olmamış gibi lay-lay-lom, kırda-pazarda-AVM’de-barda-kahvehanede dolaşması sizce makul mü?  Günde 20-60 bin vaka yazan bir ülkeye turist gelir mi?  Gelmek istese de devleti gönderir mi?

Yani, Cuma depreminden önce de KOBİ’leri, hizmet sektörü ve turizm endüstrisini kaybetmiştik. Mayıs’ta toplu defin töreni var.

Pazartesi günü piyasalarda hengame başlayacak. Defalarca yazdım, “Hayatta en büyük hata, kendini kurnaz, başkalarını aptal sanmaktır”.  Türkiye’ye bir kez daha güvenip para yatıran fon yöneticileri kafayı yedi. Tüm dünya basını onları kandıran Ankara’ya kin biliyor. ABD-AB’yle ilişkiler papaz, yaptırım tehditleri ufukta kara bulutlar gibi…Ne olacak?  Sıcak para kapının yolunu tutacak yine. TCMB daha bir dirhem döviz rezervi biriktiremedi. Nasıl dolar/TL’nin 8-9’a çıkmasını engelleyeceğiz?  Berat Abi günlerine geri dönüp bizim olmayan dövizi 3 defa satarak mı?  Onu da yemezler be Koçlar, aynı nehirde iki defa yıkanılmaz ki.

Hani, belki “normal zamanlarda” swapları mwapları kısıtlayıp erken seçime kadar idare ederdik, ama zamanlar anormal. ABD tahvil faizleri vurmuş %1.70’e, Fitch “Fed yılın ikinci yarısında varlık alımını kısmaya başlar” diyor, tüm piyasalar yusuf yusuf.  Daha da kötüsü, Dolar Endeksi de saha kenarında ısınmaya başladı. Yakında maça girip, 95-100 bandını deneyecek. Türkiye önümüzdeki 13 ayda yeniden finanse etmesi gereken $190 milyar dış borç ve en az $10-20 milyar cari açıkla Kırılganlar Listesi’nde yer almıyor. Ayrı bir liste var:  “Doktor   ne yerse yesin dedi” listesi.

Niye herkes yastık altı yapıyor, niye TL değil de döviz tutuyor bu ülkede? Çünkü siyasete güven yok. Hazretlerin sağı solu belli olmuyor ki?  Döviz mevduat da azacak.

Göya, işdünyası Naci Ağbal’dan çok şikayetçi olmuş, “Bu kredi faizlerinde nefes alamıyoruz” demiş. Derler de, $300 milyar borç alıp residanza gömen bu kafa, böyle düşünebilir. Şimdi, istedikleri olacak, eminim Şahap Abim onları düşük faizle rahatlatır. Rahatlatır rahatlatmasına da, bilançolarında zaten cesetler balık istifi halinde biriken bankalar daha fazla kredi verebilirler mi?

 

En kötüsü de, ABD dışında tüm dünyada 3cü  dalga başladı. HDP kapatma davası, Naci Ağbal ve İstanbul Sözleşmesi facialarından önce de işimiz çok zordu. Şimdi artık çift okeye dönüyoruz.

Bir siyasetçinin en büyük varlığı şansıdır.  Şans olmazsa, Rahmetli Ecevit gibi 80 yaşında başbakan olursunuz ancak. Sevgili Başkanım da Şans Tanrıçası’yla hep iyi ilişkiler içinde oldu. Ama her şeyin bir sonu, sosisin 2 tane var demişler.  Galiba Şans Tanrıçası 2019 yerel seçimlerinde terketti Başkanım’ı.

 

FÖŞ

 

FÖŞ’den Verilerle Ekonomi: Ses var, Görüntü yok

 

FÖŞ yazdı: ABD tahvil faizleri ve Türkiye ekonomisi

 

Grafiklerle Ocak Sonunda Türkiye Ekonomisi

 

Borsa kritik, Altın parlıyor | Atilla Yeşilada

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler