Ekonomi
Erol Taşdelen: Döviz Kredisi kullanmadan İhracat artırmak mümkün mü?
Her fırsatta “ihracatı artıralım” diye söylem geliştiren Kamu Otoritesi ihracatçıların önündeki engelleri kaldırmakla da mükelleftir, yoksa söylemin eylemde karşılığını beklemek…
Her fırsatta “ihracatı artıralım” diye söylem geliştiren Kamu Otoritesi ihracatçıların önündeki engelleri kaldırmakla da mükelleftir, yoksa söylemin eylemde karşılığını beklemek zorlama iyimserliktir. Hazır normalleşme adımları başlamışken şu “Döviz Kredisi” işini çözmenin zamanı gelmedi mi?
Döviz Kredilerini kimler kullanıyor?
Yasal düzenlemeler ile bireylerin, ihracatı olmayan firmaların Döviz Kredi kullanmasının önü kapanmıştı. Dövize talep azalsın “Piyasa Döviz Kredisi kullanmasın” diyen devletin kendisinin ise Döviz Borçlanmanı artırması ayrı ironi gerçi. Pandemi sürecinde Temel yeni kural daha eklendi : Döviz Kredisi kullanabilmeniz için son üç yılda İhracat Yapan bir firma olmanız gerekiyor.
Yeni firmalar Döviz Kredisi kullanamıyor
Yeni firma kurmuşsunuz, ithalat / ihracat yapacaksanız işiniz zor Döviz Kredisi kullanamazsınız. % 17-22 arasında olan TL Krediye boyun eğeceksiniz. Devlet, “yeni firmaya ithalat / ihracat yapma, yaparsan da döviz kredisi kullanma” diyor kısaca.
“Son 3 yıllık İhracat” kuralı başa bela oldu
Devletin Döviz Kredilerinde getirdiği temel kurallardan biri “mevcut Döviz Krediniz ve yeni eklenecek Döviz Kredileri ( Banka + Leasing + Faktoring döviz kredilerinin tamamı ) son üç yılda yaptığınız ihracat tutarını aşamayacak. Her yıl 10 milyon USD ihracat yapan firma ne güzel 3 yılda 30 milyon İhracat yaptım o zaman 30 milyon USD Döviz Kredisi kullanıyor sanıyorsanız karşınıza başka bir kural daha çıkıyor. Devlet geçmiş yıllarda yaptığınız ihracat tutarının o günkü kurdan TL karşılığının güncel kura göre hesaplıyor, o zaman da sizin yaptığınız ihracat tutarı kuşa dönüyor. Yanı 4 TL/USD, 5 TL/USD’den yaptığınız ve muhasebeleştirdiğiniz ihracatın TL karşılığını bugün 7,50 TL’ye bölüyor. O zaman da son üç yılda 30 milyon USSD yaptığınız İhracat tutarı sanki 15 milyon USD’miş gibi yarı yarıya düşüyor. Gel de çık işin içinden. Bunu formüle eden Kamu Otoritesinin mantığını halen çözmüş değilim; çıksın bizlere ve Sanayiciye anlatsınlar. Biz anlatırken zorlanıyoruz çünkü.
Taahhüdünü kapatan ile kapatamayan aynı kefeye konuyor
Siz ihracatınızı yaptınız “İhracat Taahhütlerinizi” kapadınız başka bir firmada da henüz ihracat yapamadı ama aynı son üç yıl ihracat kuralına tabiyiz. Benim ihracat yapıp taahhütlerimi yerine getirmemin kamu karşısında hiçbir anlamı yok yani. Hiçbir avantajım da yok. Oysa olması gereken İhracat yapıp taahhütlerini kredi vadesinden önce kapatan firmalara ek döviz kredi kullanma avantajı sağlanmasıdır.
Döviz Kredisi kullanmadan ihracat artırmak mümkün mü?
Kısaca İhracatçı firmalar mağdur ve dertli durumda. TL Kredi maliyetlerinin % 17-22 arasında olduğu bir dönemde bu TL kredi maliyeti ile finansınızı sağlayıp uluslararası alanda rekabet etmeniz mümkün değil. Siz, “üç yıllık yapılan ihracatı güncel kura bölüp bu kadar Döviz Kredisi kullanabilirsin” dedikten sonra T.C. Ziraat Bankası imalatçı ihracatçılara %1 komisyon ile %0 ( sıfır ) faiz ile kredi veriyor ama yukarıda bahsettiğim koşulları yerine getiren kaç firma var Türkiye’de. Sanayici kullanamadıktan sonra sıfır faizli kredi sunsanız ne işe yarar? Eximbank % 2,50’dan bir vadeli; % 2,75’den 2 yıl vadeli kredi veriyor, daha uzun vadeli kredileri 5 yıllık krediyi % 4,00’den; 7 yıllığını % 4,50’den Dolar yatırım kredisi veriyor. Yazdığım koşulları yerine getiriyorsanız düşünmeyin kullanın ama geriye kalan firmalar dış ticareti bıraksın mı o zaman? Dış Ticaret tek kurtuluşumuz ise o zaman zamanında döviz kıtlığı var diye koyduğunuz koşullar şu an İhracatçının ayağına pranga oldu bilginiz olsun!
Sıfır faizli krediler de Eximbank krediler de bu koşullar sayesinde sadece kağıt üzerinde kalır hiç bir anlamı olmaz. Üzerine yerli ve milli sanayinin girdisi %70’lere kadar ithal ikame özelliğine sahip ise ne yapsın? Elini kolunu bağlamışız denize atmış yüz diyoruz! Bir karar alırken piyasaya verebileceği olumsuzluklar simülasyona tabi tutulmuyor demek ki!
Karar alıcıların Piyasadan uzak olmaması gerekiyor. Pandemi nedeni ile piyasaya çıkıp sorunları tespit edemiyor olabilirsiniz ama yazıklarımız piyasanın gerçekleri biline. Biz kendi adımıza ”tespit yapmış” durumdayız, çözümleri de öneriyoruz. Sorumluların çözüm üretmesini beklemek de dış ticaret işlemleri yapan firmaların hakkı olmuş durumda. Aksi halde olan ihracatımız da tıkanmak üzere biline, ülke ekonomisi rekabete aykırı bu kurallar sayesinde global bir kopuşun tam da ortasında!
Erol TAŞDELEN – Ekonomist, bankavitrini.com yazarı
Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Tedarik üzerinden masal yazmayın’
TL Mevduat Faizleri Arttı, TL Kredi Faizleri Azaldı…
Doç. Dr. Ata Özkaya Yazdı: ‘Dolar/TL kur süreci, dolarizasyon, faiz süreci ve rasyonel beklentiler’