Ekonomi
ENAG temmuz enflasyonu aylık yüzde 4,89; yıllık yüzde 50’ye dayandı
Temmuz 2021 dönemi (30.06.2021-31.07.2021) günlük fiyat değişimlerinden elde edilen ENAGrup Fiyat Endeksi aylık bazda %4,89 arttı. TÜİK alt grupları gösterge…
Temmuz 2021 dönemi (30.06.2021-31.07.2021) günlük fiyat değişimlerinden elde edilen ENAGrup Fiyat
Endeksi aylık bazda %4,89 arttı. TÜİK alt grupları gösterge olarak alındığında en çok aylık düşüş -%0,69 ile Ulaştırma en fazla yükseliş ise %12,95 ile Konut kaleminde gerçekleşmiştir.
Fiyatlar genel seviyesindeki artışlar son günlerde yaşanan hem iç hem de dış faktörler sebebiyle daha önce eşi benzeri zor görülen enflasyon oranlarını bizlere göstermektedir. Temmuz 2021 döneminde aylık olarak %4,89 düzeyinde artan fiyatlar genel seviyesi bu bağlamda değerlendirilecektir.
Dış Faktörler: Dünyada Covid-19 bağlantılı enflasyon dalgası
Öncelikle tüm dünyayı kasıp kavuran COVİD salgının delta versiyonu ile birlikte fiyatlar seviyesindeki hareketlerin tekrar yükselişe geçmesi tüm dünyadaki enflasyon artışlarına katkıda bulunmaktadır. Örneğin, Almanya özelinde 1980’lerden beri görülen en yüksek enflasyon rakamlarını bu ay içerisinde tecrübe etti. ABD ekonomisinde ise yıllık %5,4 gibi bir enflasyon rakamını görmek bir diğer şaşırtıcı bilgi oldu. Haliyle en büyük ekonomik güce sahip bölgelerde oluşan bu enflasyon oranlarındaki artışın önümüzdeki dönemde küresel ve bölgesel para politikalarını sistemik olarak etkilemesi beklenmektedir.
Dünyadaki para politikasının değişeceği beklentisinin piyasalar tarafından yeni yeni okunmaya başladığı bir dönemin başında olabileceğimiz ve ABD nezdinde faiz indirim sezonunun bittiğini, bu haftaki FOMC toplantısından gelen bilgiler ile edinmiş olduk. Fed (ABD Merkez Bankası), ne kadar faizleri sabit tutsa da, önümüzdeki dönemlerde oluşacak enflasyon oranındaki artışlara göre faiz artırımını gündeme alabileceğini, henüz fiyatlar seviyesindeki artıştan etkilenmediklerini dile getiriyor. Kaldı ki, temel hedefinin %2 dolaylarında bir enflasyon beklentisi olduğunu düşünürsek, %5,4 oranının tecrübe edilmesi beklenen değerden sapan ciddi bir artışı ifade ettiği ortadadır.
Emtia piyasaları tarafından bakacak olursak, ham petrolün bu ayın en önemli rallilerinden birini gerçekleştirdiğini görüyoruz. OPEC toplantısından çıkan 2022 sonrası arz artışı haberi gelmesine rağmen fiyatlar seviyesinde yaşanan bu yükseliş, esasen enflasyonun küresel düzeyde artışına karşı piyasaların oluşturduğu bir tepki olarak görülüyor. En son 2018 senesinde 70 $ fiyatlamalarının üzerinde seyreden petrol fiyatlarının, ülkemiz açısından enflasyonu arttırıcı etkisi önümüzdeki dönemde de devam edecektir.
Altın tarafında bu yıl oluşan fiyat hareketlerinin geçen yıla oranla geride kalması, bir bakıma rezerv para sahibi ülkelerin M3 para arzı artışını bir nebze olsa da yavaşlatmaları ile oluşmuştu. Bu ay içinde görülen yükseliş ise, aynı petroldeki gibi, küresel olarak beklenen enflasyon artışlarına göre piyasaların oluşturduğu tepkilerde kendini göstermiştir. Merkez Bankası rezervlerindeki altın miktarını göz önüne alırsak, kısa süreli dolar bazında düşüş hareketlerini de bu bağlamda pozitif açıdan bilançoya yansıyan hareket olarak görebiliriz.
Dolar endeksi hareketlerinde FOMC toplantısı sonrasında kısa vadeli olarak düşen bir seyir gözlemledik. Faizler tarafında gelen sabit kalınması kararının olumlu etkisinin ABD borsalarında olumlu bir seyir oluşturması, dolar
endeksindeki düşüşü ve ABD tahvil faizlerine olan talebi arttırması ile gerçekleşti.
Tahvil faizlerindeki düşüş seyrinin haliyle sıcak paraya bağımlı coğrafyalarda yaratacağı olumsuz etkiyi de burada eklemek gerekmektedir.
İç Faktörler: Enflasyon merkez bankası gayretiyle kontrolden çıktı
Özellikle ülkemizde TÜFE ve ÜFE arasındaki farkın giderek artması, Merkez Bankası nezdinde yapılan toplantı ile de enflasyon rakamlarının yükseliş eğiliminde olduğunun ifade edilmesi ve beklenti seviyesinin önümüzdeki dönem için yükseltilmesi ile teyit edilmiş oldu.
Zaten para politikasındaki faizlerin sabit tutulması kararına da bu açıdan bakmak faydalı olacaktır. Küresel iklim krizi ve son günlerde ülkemizde yaşanan yıkıcı yangınların etkisinden dolayı tarım ürünlerindeki fiyat artışlarının
önümüzdeki dönem içinde fiyatlar seviyelerinin artmasına sebep olacağı beklenebilir.
Afet bölgelerinde yapılacak kamu harcamaları artışın bilançoya ek yükler getireceği ve turizmde salgın sebebiyle istenilen gelirlerin önceki senelere göre düşük kalacak olmasının yanında, delta varyantının yayılma olasılığı kapsamında tekrarlanacak olan kapanma kararlarının alınabilme olasılığı da yadsınamaz nitelikteki durumlardır.
Türkiye ekonomisi yönetiminde üretken maliye politikalarından uzak durulması, para politikası araçlarının etkinliğinin azalması ve iç ve dış borç seviyesindeki seviye ve oynaklıktaki artışlar, önümüzdeki dönem ekonomik değerlerin ölçülmesinde en önemli etkenler olacak gibi.
ENAGrup – Enflasyon Araştırma Grubu